Cumhuriyet ideolojisi ve Türk basını (Hakimiyeti Milliye 1 Aralık 1928-31 Aralık 1929)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
DZET Bu çalışmada j Cumhuriyet5 In ilk yıllarında oluşturulmakta olan yani devlet ideolojisinin basına yansıyış şekli ele alınmıştır. Biz bu çalışmada, bir gazetenin günlük nüshalarını tarayıp, haber, yorum ve ilanlarından yola çıkarak, bir dönemi yakalamaya çalıştık. Ga zeteler gönün siyasal, sosyal we ekonomik olaylarını yansıtmaları bakı mından birer belgeler koleksiyonu niteliği taşıyarak, bize bu imkanı ver meleri konusunda önem taşımaktadır, Bu tip çalışmalarda genellikle yapıldığı gibi, belli İstanbul gaze telerine baktık. Fakat bir İstanbul gazetesinin, Ankara'da kurulan yeni rejimi layıkıyla yansıtamayaceğını gördük. Çünkü İstanbul gazetelerinde genel bir siyasetsizlik hakimdi. Bu gazeteler adete Ankara 'oan habersiz-.di. Bunun üzerine bir Ankara gazetesinin yeni rejimi, ilk ağızdan, daha sağlıklı yansıtacağını düşünerek, Hakimiyeti Milliye' yi seçtik. Çünkü Ha kimiyeti Milliye, bizzat Mustafa Hemal tarafından kurulmuş, resmi ideolo jinin doğrudan sesi sayılabilecek bir gazete idi. İnkılapların artık tamamlandığı, rejimin büyük ölçüde oturduğu, özel likle geleneksel mirastan kopuşu kesin olarak simgeleyen harf inkılabını izleyen bir yıl içinde (1923) Hakimiyeti Milliye5 yi taradık. Çalışmamızda yeni siyasetin, yeni kimliğin, topluma sunulması, tanı tılması, benimsetilmesi çabalarının Hakimiyeti Milliye6 ye nasıl yansıdı ğını ele aldık. Gazetede özellikle kimlik tartışmaları ilgimizi çekti. Öncelikle es ki kimliği, Osmanlı'yı tanımlayan her şeyin eleştirildiğini gördük. Os manlılığın tasfiyesi ile yeni Batılı bir kimlik oluşturulması tartışmala rı vardı. `Je bu tartışmaların temelini de Ziya Gökalp'in kültür-uygarlık kavramları oluşturuyordu. Gökalp?e göre kültür ayrı, uygarlık ayrıydı» Kül tür milli, uygarlık milletlerarası idi. Bir millet kültürünü koruyarakuygarlık alanını değiştirebilirdi. Ve Türkler de, kendi kültürlerini ko ruyarak Batı uygarlığına katılabilirlerdi. Bunun hiçbir sakıncası yoktu. Hakimiyeti Milliye' de bu doğrultuda Batı uygarlık alanının yeni siyaseti mizi oluşturması yönünde tartışmaların yanında, Osmanlı dışında kimlik geliştirme çabaları içinde ağırlıklı olarak köycülük tartışmalarıyla kar şılaştık» Batı tercihinin yanında yürütülen köycülük çalışmaları, belli çeliş kiler de yaratıyordu. Bir yandan Batı seçiminin bize kültürümüz konusunda bağlayıcılık yaratmayacağı söylenip, köycülük başlatılırken, köylerden masallar, maniler, atasözleri toplanırken, diğer yandan kıyafetten müziğe kadar Batılı bir yaşamın Ankara'da hayatın bütün yönlerini kuşattığı gö rülmekteydi, l/e bu Batılı yaşam şekli de yine sunulan, önerilen bir mahi yet taşımaktaydı, Ankara'deki balolu, çaylı, danslı yeni hayat şekli, Ba tı 'nın sadece tekniğini alacağız teziyle uyuşmuyordu. Cumhuriyet5 in ilk yıllarındaki kimlik sorununun sosyolojinin yol göstericiliğinde aşıldığını gördük- Borun halledilip, kimlik tercihi ke- sinieşince sosyoloji yurdumuzda önemini yitirmiş, bu defa basın önem ka zanmıştı. Çünkü artık yeni kimliğin yerleştirilmesi, kBkleşterilmesi, be nimsetilmesi görevi basına düşüyordu. Cumhuriyet 'in ilk yıllarında karşı laşılan muhalif basın sindirilmiş, devletin de katkılarıyla oluşturulan Cumhuriyet basını bu görevini günümüze kadar başarıyla sürdürmüştü. Yükseköğretim Kurulu Dokümantasyon Merkezi
Collections