Arnold Wesker`in oyunlarındaki kadınlarda toplumsal bilinç ve duyarlık
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET İkinci Dünya Savaşı sonrasının John Whiting 'den sonra gelen oyun yazarları içinde John Osborne, John Arden, Harold Pinter ile birlikte en önemlilerinden sayılan Arnold Wesker, Savaş Sonrası İngiliz Tiyatrosunda kadının toplumsal bilinç ve duyarlığını ele almasıyla dikkati çektiği gibi, savaşın yol açtığı bireyin yabancılaşması ve toplumların kimlik sorunlarına da yer vermesiyle önem kazanmaktadır. Özellikle 1980 sonrası sosyoloji bilim dalının `Biz neyiz?` tümcesinde özetlenebilecek toplumsal kimlik sorununa Wesker, 1960'larda yer vermesi ile Savaş Sonrası Döneminin öteki yazarlarından ayrılmaktadır. Beyinsel yoksulluğun toplumların maddî yoksulluk çizgisinin üstüne çıktığını göstermesiyle Wesker kültür ve kimlik açmazlarının yalnızca II. Dünya Savaşının yarattığı tahribattan ibaret olmadığını göstermekte ve böylece izlediğini İngiltere ortamından evrensel platforma taşımış olmaktadır. Yazar, kadındaki bilinç oluşumunu bilinç-maddî ortam- yoksulluk kültürü sacayağına oturtmakta ve ele aldığımız bütün oyunlarında sosyal ortamları değiştirmenin düzeni ele geçirmek ten daha önemli olduğu tezini vurgulamaktadır. Burada yazarın ikinci bir önemli izlemi dikkati çekmektedir. Wesker duyarlığın söz ve kelimelerden oluşan bir iletişim ortamında sağlana bileceğini yine hemen bütün oyunlarında seyirciye yer yer monolog yer yer çapraz monologlarla ve çoğu kez kadınların ağzın dan anlatmaktadır. Yazarın birinci dönemi olarak nitelediğimiz 1960-1970 yılları arasındaki oyunlarından özellikle `Trilogy` de bireyin kültürel dokusunun bireysel çabalarla tamamlanabileceği ileri- 246 - sürülmektedir. Wesker'da bu belirgin kanı hiç kuşkusuz duyar lığı her yönüyle özümsemiş ve `çelik gülle` olarak nitelenen annesinin etkisiyle gelişmiştir. Ancak Arnold Wesker'ın 1970- 1980 îkinci Dönem Oyunlarında, özellikle 1980-1990 arası yazmış olduğu Üçüncü Dönem Oyunlarında bir kültürel kavramlar çoğulculuğuna yöneldiğini görmekteyiz. Bu döneminde refah toplumunun ürünü meritokratik tipler, özellikle İngiltere'de yaygın olan `trade unionism` ürünü oportünistler, kültür mas kelerinin ardına gizlenen insanlar, dogmatizm ve skolastisizmin tuzağına düşmüş olanlar, toplumsal şizofreninin bireysel yansıması olan liliputizm ve hatta aristokratlar inceleme konusu yapılır. Yazar bu son döneminde mutlak inanışlar yerine her şeyin değişkenliğini veren bir diyalektik biçeme daha fazla ulaştığı gibi kadın tiplerinin olumluluğu gibi mutlak yargılardan da sıyrılmaktadır. Arnold Wesker'ın son dönem oyunlarında aynı zamanda oyun tekniği konusunda da geçirdiği evrimi görürüz. Özünde hiçbir tiyatro akımı içinde kategorize edemeyeceğimiz Wesker oyun tekniği konusunda giderek seyircinin seyirlik estetiğini de okşayan arayışlar içine girmiştir. The Old Ones ' daki oyu nun başını ve sonunu teknik izlek yönünden buluşturan Şükran Ağacı, The Journalists 'teki altı haftaya yayılan zaman planını altı günde buluşturması, Caritas ' taki manastırda gerçekleştirdiği özgün getto mekânları yazarın bu alandaki evriminin birkaç örneği sayılmalıdır. Bir doktora tezi çerçevesinde ele aldığımız Arnold Wesker'ın kadın tipleri siyaset biliminin günümüzdeki en önemli tartışma konusu olan demokrasinin açık toplum özdeşi olduğu saptamasının irdelenmemiş bir boyutunu kadın merceğin den ele almakla yazın dünyasına katkısını kanımızca tiyatronun da üstüne taşırmış olmakta ve Dünya Bankasının 1990 Genel Kurulunda ana gündem konusu olan yoksulluk sorununun dar ekonomik çözümlemelerden çok sosyal bilinci hızlandırmak ve- 247 - bireyin özellikle kendi kaderini belirleyecek bir katılımcılıktan geçtiğini tiyatro gibi etkin bir platformdan anlatmış olmaktadır. Yahudiliğin İspanya'dan bütün dünyaya saçılmasının 500. yılının kutlanacağı 1992 yılma denk düşen böylesi bir ortamda Orta Avrupa Yahudi kökenli bir hümanist yazarın insanlığa bu katkılarını önemli bir kazanç kabul etmeliyiz.
Collections