Türkiye`de tarımın vergilendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Tarımı vergilendirmenin en Önemli amacı devlet. gelirlerini arttırarak, ekonomide sermaye oluşumunu ve sanayileşmenin belkemiğini oluşturacak olan birikimi sağlamaktır, özellikle gelişmekte olan ülkelerde tarım kesiminin genel ekonomi işindeki yeri, konuya sosyo ekonomik açıdan önem kazandırmaktadır. Kalkınmanın sağlanması ve finansmanı, nufusun beslenmesi, diğer kesimlere kaynak aktarımı gibi sorunların çözümünde tarımın vergilendirilmesi, ekonomik ve mali politikaların önemli bir aracı olarak kul ulanılmış tır. Türkiye açısından da tarım kesiminin bir taraftan millî gelir deki, ihracattaki ve nüfustaki sektörel payının büyük, buna karşı - lık, vergi gelirleri içindeki, nisbî payının oldukça düşük olması geçmiş yıllarda ve günümüzde tarımın vergilendirilmesi sorununu hep gündemde tutmuştur. Günümüzde sanayileşme bakımından olumlu gelişmeler kaydedilmiş tir. Aaeak, hâlâ Türkiye ekonomisinde tarım ve tarımsal Ürünlerin kendisine özgü bir yeri ve önemi bulunmaktadır. Bu bakımdan, hızlı, Adil ve dengekli bir kalkınmanın gerçekleştirilmesinde tarımda uygulanan vergi politikasının, kalkınma politikası içim yararlanılma sı gerekin önemli bîr araç olduğu sık sık dile getirilmektedir. Piyasa etkileşiminin yeterince ortaya çıkmadığı, bununla beraber geleneksel doku ve düşünce yapısı sözkonusu etkileşimlere karşı fazla duyarlı olmayan tarım kaolininden potansiyel olarak en yüksek verimin alınabilmesi ve böylece yaratılan ekonomik fazlanın etkin olarak tarım dışı kesimlere aktarılabilmesi, kamu müdahalesini ve bu da özel bir vergi politikasını zorunlu kılar. Böyle bir vergi politikasının esas görevi üretim, gerçekleştirildikten sonra bunu sadece vergilendirmekten öte, öncelikle üretimi en üst düzeye çekmek ve bu potansiyelden gerekli birikim payını tarım dışı kesimlere aktarma sürecini oluşturmaktır. Eğer, tarım kesiminde mevcut vergi kapasitesi gereğince kullanılmazsa, kamu harcamalarının finansmanı büyük ölçüde sanayi kesimim® yüklenir ve bu durum sanayileşme hızının düşmesine sebep olabilir»Tarım kesiminin vergilendirilmesinde temel olarak üç tip vergileme söz konusudur. Bunlar tarımsal gelirleri vergilendirmek, tarım kesimindeyaşayan nüfusun tükettiği mal ve hizmetleri veya tarımda kullanılan girdileri vergilendirmek ve tarım arazisini vergilendirmektir. Ancak, dolaylı, dolaysız ve servet vergilerinin günümüzde uygulanan klâsik tipleri bu konuda etkili olamadığı gibi bütün bu araçlar çoğunlukla üretimi kısma yönünde etkili olmaktadır. Tarımsal gelir üzerinden alınan gelir vergisi tarım kesiminin dışa açılmasını olumsuz yönde etkilerken, vergi borcunun doğmaması Join, gelir elde etmeme ve öztüketimin teşvik edilmesi gibi etkilere yol açar. Tarım kesiminde bu tip etkileri giderecek mekanizmaların zayıf olması veya yokluğu nedeniyle arzu edilen gelir etkili ortaya çıkmaz, Dolaylı vergiler ise daha verimsizdirler. Piyasaya çıkmayan ve tica rî işleme konu olmayaa üretim ve tüketim faaliyetleri bu verginin konusunu oluşturmadığı iyi» bu verdiler gelir yarattım agantasına hâkim olamazlar. Dolayısıyla fiilî gelirin potansiyel gelir düzeyine çekil meşinde etkili olamazlar» Tarım kesimi üzerinde hem gelir hem tüketim vergilerinden daha etkili olabileceği ifade edilen bir vergi olan Arazi vergisi, arazinin değeri üzerine salınan bir servet vergisidir. Ancak, vergi matrahını oluşturan arazi değeri, arazinin tarımsal üretim değerini her araman Tinman tam ynnf^.tanıamrakta.,. Tahriı-a dayanması genel olarak toprak faktörünü dikkate almamı, günümüzde büyük önem kazanmış sermaye ve emek faktörlerini ve bunların üretime katkılarını tam olarak kavrayamaması gibi nedenlere bağlı olarak arazinin potansiyel Üretim değeri arazinin değerine tam olarak yansıtılamamaktadır Ülkemizde tarımsal vergi uygulaması incelenirken, geçmişteki uygulamanın bilinmesinde yarar vardır. Çünkü çok sayıdaki müdahale aletleri arasında tarımsal vergilemenin kullanılması politik ve ekonomik bakımlardan zor olsa bile hükümetlerin eline etkinliğinden şüphe edilmeyecek bir imkân vermektedir. Bu nedenle geçmişten günümüze kadar tarım kesimine uygulanan vergileri yapı ve etkinlikleri yönün den incelemek gerekir» vifioHr, vorıHnlııdon îînookl Hovro'ln, til Icom 1 v.flo hnlHm aolrtfirMn ta rım olamwa, nafteniy] a ver^l or da tarım /rnn^mA tlr.orina oturtul mu© tur. Bu dönemde dolaylı ve dolaysız olarak alınan vergileri Aşar, Ağnam, Arazi Vergisi, Yol Verdisi ve farım Mahmulleri Vergisi olarak saya biliriz. 1925 yılında İşar'm kaldırılması' ile önemli bir yükümlü - İlikte® sıyrılan tarım kesimi, tarımsal hayvanlar ve arazi Üzerinde ki yükümlülüklerle kamu gelir sistemine katkı yapmaya devam etmişse de zamanla bu vergilerin katkısı giderek azalan bir seyir izlemişve etkinliklerini kaybetmişlerdir. 1950' de Gelir Vergisi Kanununun kabul edilmesiyle beraber, tarı mın vergilendirilmesi tekrar gündeme gelmiş ve tartışmalar yoğunlaş mıştır. I9601 da Gelir Vergisi sistemi yeniden düzenlenerek ` Tarım kazançları ` da vergi kapsamına alındı. Ancak uygulamadaki çeşitli aksaklıklar öne sürülerek tarım kazançları bir süre için vergi kap samı dışında bırakıldı. 1963 yılında tarımsal kazançları vergileme yi yeniden düzenleyen kanun çıkarıldı. rx» ktjjiwi, saftladıftı hasıla Üzerinden doğrudan vergiye tâbi ©l«a - »ıştır* Bu slire içimde tarımım vergilendirilmesi ile ilgili fapklı t?,öpttşlQF üa§ iUrUlmUgtUJCf Su görüşleri İki aaa yiefidâ tiplamaJs mUra* kttndür. Bu görüşlerden biri, tarım kesimi üzerine, gelir vergisi da. şımda, ve Kaldor'um da teklif ettiği arazinin potansiyel ha 01, lasına dayalı, artan oranlı bir arazi vergisi uygulamanın yerinde olacağı tezi idi. Bu görüşün karşıtını oluşturan ve çoğunlukla resmî çevre lerce ileri sürülüp, desteklenen görüş ise, tarım kesiminin geliş - mesi ve ülke çapındaki tüm, ekonomik faaliyetlerin kapsanması açı - sından bu kesimin de`Gelir Vergisi` kapsamına alınması yerinde ©la- cağını savunmaktaydı. Ekonomimizin çok önemli bir bölümünü oluşturan tarım kesiminin doğrudan vergilen lirilememetJİnln gerisinde a»syolojik ve politik faktörler önemli rol oynamaktadır. Bu durum, tarım kesiminde Üretim ve ona bağlı olarak birikimin kendi potansiyelinde art tınlamaması na ve kamu finansman yükünün kırsal alandan kentsel alana kaydırıl masına yol açmıştır. Böylece kentsel alana kaydırılan vergi yükü.İki önemli vergi kanalını zorlamaya bnsladx. Gelir saftlaraak amacıy la zorlanan kanallardan biri dolnylı verdiler diğeri i 00 amok gelir- leu'l o`l ıruıçj fcıır. Gerçekten, 192Ş yalında Aşarim kaldırılmasından sonra 1926 ya lımda Umumî İstihlâk Vergisi uygulanmaya başlandı. Bir yıl uygulama da kalan bu vergi, 1927 yılında Muamele Vergisi ile ikâme edildi, 1957 yılına kadar uygulanan bu vergi de bu tarihte yürürlüğe girea İstihsal Vergisi ile ikâme edildi son aşamada, bu vergi de 1985 yıl lında yürürlüğe giren Katma Değer Vergisi ile ortadan kalkmış oldu. İEşar'm kaldırılması ile kentsel kesime kayan vergi yükünün zor ladığı ikinci kanal, emek gelirleridir, iktisadî Buhran Verdisi ve Hava li.uvv4U,«rJ.nu lardını Vür^ial, bUyUk bülUıuU ile öinak 'kargılığı }/**? piiaıt Udemnler Uzorlue o l uran birer yUkUmlUlUktUr» 1'JC*3 'yj-l -Ltt'-lttii borl flallr Voi'^lsi kopuom-Lnda vartiMondivileıa ta* i-4.ui. lıoölral, f--ilııUıııi'r,-. A a lınltl qboii fjo 1 1 ı*1 cm`,`1 nıtmlr I, a» ur.nk ti r. Bil, (1o« lir VorfrİHİ 1c1ivl.fi tunu roHcIoiM 1 çl n ny/^ılflnan M asgari yftVtîlBİ tj - liik '» ve ` tnnranal HrUnlurin tasllml nde ntopa;j H gibi Reli r vergi lemesi sistemine uygun olmayan kurumlara rağmen elde edilen bir so nuçtur. Daha önce de belirttiğimiz gibi Gelir Vergisinin Üretimi p© tansiyel sınırlara çekme gibi bir etkisi sözkonusu olmamakta, ta» tersine üretim üzerinde olumsuz etkiler yapabilmektedir. Emlâk Ver gisi kapsamı »içinde uygulanan Arazi Vergi si' nin de vergi gelirleri içindeki payı oldukça düşüktür. Arazi Vergisinin bugünkü uygulanış şekliyle arzu edilen ekonomik etkileri ve gelirleri gerçekleştirme si mümkün görülmemektedir. Denilebilir ki, tarımın vergileme yoluyla Türkiye'nin ekonomik kalkınma gayretlerine katkısı asgarî ölçülerde kalmış t ir. farım Ka - zanclarxnin rasyonel bir tarzda ver^ilendirilomomaıai vergi sistemi ni de verimsizliğe ve bünye zaafına düşüren önemli nedenlerden biri olmuştur. Bu durum vs UlkemİBdeki tarımsal yapı özellikle gelir ve mülkiyet inftılımına İMgkin göstergeler, ülkemizde tarım kesimi Igk. planlanacak ideal vergi yapisimxja temel özelliklerini ve hedefi eme cek amaçları açıkça ortaya koymaktadır. Bu özellikler : viüi- V@i?£İ, ytiksek galip etki il İla Üretim Uaerlade ©luılu etki yapmalıdır. '11* Vergi, artan değerin disiplinli, kullanılma©!»! ©ağlayaeak kana'llurı yaratmalıdır. ili- Vergi, tarım kesiminde üretim tekniğini, liretimi arttırıcı y ond e zorl amal ıdır. vi- Vergi, tarım kesiminde toprak mülkiyeti değişikliğine yol açarak, büyük toprak aahipli Mini değiştirmeye yönelik ve optimal İşletme ' bUyiiklüğünU uağlayabilecek etkinlikte olmalıdır. v- Vergi, büyük ağırlığıyla rant üzerine olurarak, iç fiyat had 1 erini, bu neftenle bağlı olarak tarım lehine etkilemekten tazak olma lıdır. Ancak, toprak ve tarım reformu bir arada ve tutarlı bir şekilde uygulanarak potmiMİyel hasılaya dayalı «ruin pranlı Uîp ara»i vtr - gi siyle tarımda oluşan hasılanan sermaye birikimine katkısını art - tırmak yolundaki dügtinoe ve Öneriler, aoayo-ekonomik ve politik ne denlerle bir türlü uygulamaya konulamamıştır. Halbuki, Kaldor tipi bir arazi vergi ui uygulayarak ve toprak reformuna girişerek tarımsal işletmeleri optimal büyüklükte yeniden organize etmek mümkündür. Böy lece sözkonusu sektörde, prodüktivitenin arttırılması sağlanır. Bu sayede hem bu kesimdeki ve hem de ekonominin diğer sektörlerindeki kalkınma çabalarına katkıda bulunulmuş olur. Bununla beraber dışa btt(`'.l i 1 l (1. l. üııonı'I 1 ITI^İMn urlınlan İt al ?! ı r;ınö(: ı ıı ı ua vave./ al « I. nml nl n geliyme eğilimini do. ? olumlu yönde etkileyebileceğini ileri sürebi liriz. ix
Collections