1897 Türk - Yunan Savaşının Türk şiirindeki akisleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
1864'de ingiltere hükümeti tarafından Eğ* Denizi'ndeki yedi adanın Yunanistan'a verilmesi ile daha da coşan Yunanlılar, 1866'da Girit isyanını başlatmışlardır. Adada Müslümanlarla hristiyanlar huzur içinde yaşamakla birlikte, yaratıdan isyanın sebebi ise Girit 'in Yunanistan'a ilhakını sağlamaktır. Bir yandan kendilerini Avrupa devletlerine mazlum ve mağdur göstermeye çalışan Yunanlılar, bir yandan da bir ihtilal komitesi kurarak 2 Eylül 1866'da bu komite aracılığı ile Girit'in itirkiye'den ayrıldığını ilân etmişlerdir. Girit isyanının Avrupa sorunu haline gelmesi üzerine büyük devletler tarafından 6 Ocak 1869'da Paris Konferansı'nda Türklerin haklı istekleri millî çıkarlarına uygun düştüğünden kabul edilmiştir. 1866 ve 1869 buhranındaki siyasi yenilgilerden sonra bir süre sakinleşen Yunanlılar tekrar harekete geçmişler, bunun için 1877-78 Osmanlı-Eus Savaşı'ndakm Türklerin yenilgisini fırsat bilmişlerdir. 1879 'da Osmanlı ve yunan devletleri arasından istanbul'da bir konferans düzenlenmiş, neticesiz kalan bu konferanstan sonra Berlin antlaşmasına katılan devletler tekrar Osmanlı devleti ile Yunanistan arasındaki antlaşmazlığı çözmek için araya girerek Berlin'de 18801 de bir konferans düzenlemişlerdir. Daha sonra Mart 1881 de istanbul'daki konferansta yapılan sınır düzeltmeler rinde Tesalya Yunanistan'a, Epir ise Osmanlı Devleti'ne.432 bırakılmıştır. Yunanlılar bununla da yetinmeyip Girit ve Tanya'yı almak istemişler bu sebeple çeşitli isyanlara girişmişlerdir, daha sonra Girit' e gönüllü bir birlik gönderip, adanın Yunanistan'a bağlandığını ilan etmişlerdir. Bu durum karşısında Osmanlı Devleti önceleri askeri bir müdahalede bulunma konusunda tereddüt etmişse de, Yunanlıların Rumeli sınırımıza tecavüzü üzerine Sultan II. Abdülhamid ve Yıldız Sarayı' nda toplanan meclisin de onayıyla Yunanistan'a savaş ilân edilmiştir. 18 Nisan' da fiilen başlayan savaş, çeşitli cephelerde Osmanlılar lehine kazanılan zaferlerle neticelenerek bir ay kadar kısa bir sürede sona ermiştir. Bu savaşın zaferle neticelenmesi ise memlekette büyük heyecan ve sevinç yaratmıştır. 1897 Türk-Yunan savaşı ile birlikte edebiyatımız da özellikle vatan ve kahramanlık temlerinin şiirimize de aksettiği görülmektedir. O zamana kadar yaşanılan savaşların hiçbirisi Bu dönemde 'yasıldığı kadar çok ve mükemmel yazılar yazılmamıştır..Savaşla ilgili yazılan şiirler Halk Edebiyatımıza da yansımıştır. Bunun en güzel emeği, savaşa bizzat katılıp anlatan ve bu konuda bir de destan yazan Aşık Mehmet'tir. Bu dönemde Servet-i Fünun şairleri tarafından yazılan şiirlere örnek olarak, Tevfik Fikret'in `Kenan'ın Gazası`, Cenap'ın ` Eytam-ı Şüheda`yı, Hüseyin Cahit'in `Topal`ı, Halit Ziya'nın ` Osman` ı verebiliriz. Ancak bu şiirler arasında ençok beğenilen ve sevilen şiir,433 Mehmed Emin' in `Anadolu'dan Bir Ses-Yahud-Cenge Giderken` olmuştur, 1897 Türk-Yunan Savaşı' nda ilk zafer haberleriyle birlikte Servet-i Fünûn ve Ma'lumât mecmuaları başta olmak üzere o dönemin diğer gazete ve mecmualarında çok sayıda savaşla ilgili şiirler yazılmıştır. 1897 Türk-Yunan Savaşı ile ilgili sayıları 170' i bulan bu şiirler üslûp bakımından değerlendirildiğinde görülmektedir ki çoğunun dili sade olmasına mukabil bazıları ise Arapça ve Farsça kelimelerle yüklü bir dille yazılmıştır. Bu şiirlerden başka yine savaşla ilgili yüzlerce muzafferiyet tarihlerinin de düşürüldüğü bilinmektedir. 1897 Türk-Yunan Savaşı edebiyatımızda Servet-i Fünûncular dönemine rastlamıştır. Bu dönemde zafer ve kahramanlık gibi konular üstüne şiirlerden başka ayrıca hikâye, roman, hatırat, mektup, seyehatnâme, makale, deneme gibi edebi eserler de meydana getirilmiştir. İsmail Safa, Tevfik Fikret, Muallim Feyzi, Nigar b. Osman, Ali Ekrem, Recâîzâde M.Ekrem, Abdülhak Hamid, Mehmed Emin gibi şairlerimizin eserlerine bu savaş ile ilgili duygular yoğun bir şekilde aksetmiştir. Bu savaş esnasında adı duyulmuş şairlerden başka adı duyulmamış pek çok şairinde şiir yazdıkları bilinmektedir. 1897 Türk-Yunan Savaşı ile ilgili bu şiirler edebiyatımızda hem kahramanlık ve hamaset duygularının işlenişini geliştirmeleri, Mı em de daha sonraki harp şiirlerine örnek teşkil etmeleri bakımından önem arzetmektedirler.
Collections