Borsa`da işlem görmeye başlayan şirketlerin oluşturduğu derinlik ve bunu etkileyen faktörler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Şirketler borsada işlem görmeye başlamadan evvel karşılaşılan önemli belirsizliklerdenlerden biri olan, `şirket hisse senetlerinin likidite açısından gösterecekleri performans` m halka açılma aşamasındaki şirket verileri ve halka arz ile ilgili değişkenlerden ne ölçüde etkilendiğini belirlemek için yapılan çalışmada, toplam 20 adet değişkenin etkisi incelenmiştir. Bu değişkenlerden 15 adedi için regresyon ve korelasyon analizleri yapılırken 5 adedi için karşılaştırmalı ortalamalar alınarak değişkenin etkisi ölçülmüştür. Bu değişkenler gruplar itibariyle aşağıdaki gibidir: Şirketin büvük ortağı olan grup ve faaliyet gösterdiği sektör ile ilgili değişkenler - Şirketin büyük ortağı olan grubun, Borsa'da işlem gören diğer şkketierinin işlem görme oram - Şirketin faaliyet gösterdiği sektörün, Borsa'da işlem gören diğer şirketlerinin işlem görme oram - Şirketin faaliyet gösterdiği sektör - Şirketin büyük ortağı olan grubun, Borsa'da işlem gören diğer şirketlerinin son bir yıllık verimleri - Şirketin faaliyet gösterdiği sektörün, Borsa'da işlem gören diğer şirketlerinin son bir yıllık verimleri Şirketin yapısı ile ilgili değişkenler: - Şirketin son üç yıllık hisse basma kar ortalaması - Şirketin son yıl hisse basma kan - Şirketin son üç yıllık hisse başına temettü ortalaması - Şirketin son yıl hisse basma temettüsü - Şirketin halka açıklık oram ve halka açık bölümün büyüklüğü Halka arz ile ilgili değişkenler: - Halka açılma şekli - Satılan miktar - Düşük fiyatlandırma olgusu - Satın alan yatırımcı sayısı ve profili (yurtdışı yatırımcı, satılan hisselerin %10'undan fazlasını alanların sayısı) Yukarıda üç ana başlık allında toplanan faktörlere ek olarak, çalışmanın son bölümünde şirketin oluşturduğu derinliğinin borsada işlem görmeye başladıktan sonraortaya çıkan gelişmelerle ilgisini görebilmek amacıyla likiditenin endeks değişimi ve fiyat hareketliliğiyle (volatilite) olan ilişkisi de incelenmiştir. Yukarıda belirtilen değişkenlerin incelenmesinde, 1993, 1994 ve 1995 yılının ilk üç ayında Borsa'da işlem görmeye başlayan 47 şirketin verileri dikkate alınmıştır. Borsa'da işlem görmeye başlayan şirketler arasında sadece Borsa Ulusal Pazar'da işlem görmeye başlamış olanları dahil edilmiş, söz konusu dönemde Bölgesel Pazarlarda işlem görmeye başlayan 3 adet şirket ile ilgili veriler araştırmaya dahil edilmemiştir. Şirketlerin oluşturduğu derinliğin ölçülmesi için kriter olarak işlem miktarı, işlem görme oranı ile `işlem miktarı/genel işlem miktan` ve `işlem görme oranı/piyasanın genel işlem görme oranı` oranlan kullanılmıştır. Analiz yapılırken, şirketlerin oluşturduğu derinliği etkilediği düşünülen değişkenlerin her biri uzun dönemde ve kısa dönemde olmak üzere iki aşamalı olarak yukarıda belirtilen dört kriter için değerlendirmeye tabi tutulmuşlardır. Değerlendirme sırasında her faktör için sekiz adet veri grubu yaratılmış, buna bağlı olarak sekiz adet grafik çizilmiştir. Analizin son aşamasında her veri grubu için regresyon analizleri yapılmış, analiz sonucunda iki grup verinin karşüaştınlması sonucunda en küçük kareler methoduna göre çizilen doğru denklemi, determinasyon katsayısı (R2), korelasyon katsayısı (R) ve t değerleri hesaplanmıştır. Böylece iki grup veri arasındaki ilişkinin yönü, kuvveti ve istatistiki açıdan anlamhhğı tespit edilmiştir. Çalışma sonucunda tespit edilen likidite kriterleri ile en yüksek korelasyonu, şirketin ait olduğu gurubun işlem görme oram (grup şkketierinin, şirket işlem görmeye başlamadan önceki performansı) ile sağlandığı görülmüştür. Bir diğer yüksek korelasyon sağlanan değişken ise şirketin faaliyet gösterdiği sektörün işlem görme oram olmuştur. İncelemede, yeni işlem görmeye başlayan şirketlerin grup şirkederi ve sektör şirketlerinin gösterdiği performansa, özellikle uzun vadede, yalan performans sergilediği tespit edilmiştir. Grup ve sektör şirketleri ile ilgili yapılan diğer bir analizde, grup şkketierinin son bir yıldaki verimlerinin yeni işlem görmeye başlayan şirket üzerinde likidite açısından olumlu etkisi olduğu belirlenirken, sektör şirketlerinin verimleri ile anlamlı bir ilişki kurulamamıştır. Sektörel açıdan yapılan karşılaştırmada ise en yüksek performansın yatırım oıtakhklannca sağlandığı belirlenmiştir. Hisse basma kar ve hisse basma temettü ile ilgili olarak yapılan analizlerde, gerek son üç yıl için alınan ortalamalar, gerekse sadece son yılın rakamları alınarak yapılan analizlerde, likiditeyi ölçmek için tespit edilen kriterlerle anlamlı bir ilişki elde edilememiştir. nHalka açıklık oranı ve halka açık bölümün miktarı ile beklendiği gibi pozitif korelasyon sağlanmakla birlikte, bu korelasyonun halka arz sırasında satılan bölümün miktarı ile sağlanandan daha düşük düzeyde olduğu görülmüştür. Halka açılma yöntemi olarak sermaye artırımı ile açılmanın, likiditeyi daha olumlu etkilediği, buna karşılık halka açılma sırasında hisse senedi satın alan yatırımcı sayısının likidite ile anlamlı bir ilişkisi bulunmadığı tespit edilmiştir. Satın alan yatırımcının profiline bakıldığında ise yurtdışı yatırıma sayısı ile satılan hisse toplamının % 10' dan fazlasını alan yatırımcı sayısının artmasının likiditeyi olumsuz yönde, Borsa'da yapılan satışın ise borsa dışında yapılan satışa göre likiditeyi olumlu yönde etkilediği anlaşılmıştır. Düşük uyarlandırma olgusu ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede ise halka arz aşamasında düşük fiyatlandırmamn yüksek sermayeli şirketlerde likiditeyi etkilemediği ancak düşük sermayeli şirketlerin likiditesini pozitif yönde etkilediği görülmüştür. Yukarıdaki değişkenlerin etkisine ek olarak endeks değişimi ve fiyat hareketliliğinin (volatiîite) likitite ile ilişkisine bakıldığında, endeks değişimi ile kısa vadede pozitif korelasyon sağlandığı, uzun vadede anlamlı bir ilişki sağlanamadığı, volatiîite ile ise özellikle uzun vadede yüksek korelasyon sağlandığı belirlenmiştir. m
Collections