Çevreye duyarlı işletmecilik ve Türk sanayinde çevre yönetim sistemi uygulamaları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Ekolojik dengeyi tehdit etmekte olan çevresel problemler her geçen gün hızla artmasının temelinde ekonomi ve ekoloji arasındaki dengesizlik yatmaktadır, insanoğlu bir yandan hızla gelişen bilim, teknoloji ve sanayi ile doğaya hakim olup ekonomik açıdan yaşam düzeyini yükseltirken, diğer yandan da doğaya zarar vermektedir. Küresel ısınmaya ve iklim değişikliklerine sebep olan sera etkisi, ozon tabakasının incelmesi, su ve toprak kirlenmesi, hızlı nüfus artışı, nükleer kirlilik, doğal kaynakların ve biyolojik çeşitliliğin azalması gibi Dünyayı küresel anlamda tehdit eden çevresel problemler, çok geç olmadan önlem alınmasını ve bu olumsuz gidişin durdurulmasını gerektirmektedir. Sürdürülebilir kalkınma kavramı çerçevesinde bugün işletmeler de çevreyi koruma konusunda kendilerine düşen görevlerin bilincine varmaktadırlar. Yasal yaptırımların ve tüketici baskısının artışı, bu bilinçlenmede önemli rol oynamaktadır. Ekolojik çevreyle ilgili unsurları karar alma süreçlerinin bir parçası haline getirmeye başlayan pekçok işletme, çevre politikalarını belirlemekte, çevre yönetim sistemlerini oluşturmakta, çevre performansını ölçmekte, çevreci tasarım ve toplam kalite çevre yönetimi gibi araçlardan yararlanmaktadırlar. işletmeler, çevre yönetim sistemlerine paralel olarak, fonksiyonel alanlarda da çevre dostu uygulamalar ortaya koymaktadırlar. Çevreye duyarlı üretim stratejileri kapsamında, kullanılan kaynak miktarının ve atıkların azaltılması ile geri kazanılması çabaları ve çevre dostu teknolojilerin kullanımı ön plana çıkmaktadır. Ürün tasarımında ve satın alma fonksiyonunda da çevreye duyarlı yaklaşımlar söz konusu olmaktadır. Tüketicilerin çevre bilincindeki yükselme, işletmeleri çevre dostu yaklaşımlarını pazarlama stratejilerinin önemli bir unsuru haline getirmeye yönlendirmektedir. Kuruluşun toplumdaki imajının iyileşmesi ve pazar payının XIIartması; çevre dostu ürünlerini ve paketleme uygulamalarını doğru biçimde tanıtmasına bağlı hale gelmektedir. Çevreyle ilgili maliyetler yükseldikçe, işletmelerin muhasebe sistemlerinde bu maliyetlerin izlenmesi ve yönetilmesi zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Finansman fonksiyonu açısından ele alındığında da, çevreyle ilgli projeler için gerekli finansal kaynağın temin edilmesi önem kazanmaktadır. İnsan kaynakları yönetimi, işletme kültürünün çevreye duyarlı özellikler kazanmasında ve çevre yönetim sisteminin etkin biçimde işlemesinde çok önemli bir role sahiptir. Bu çerçevede, işletme kültürünün değiştirilmesinde, motivasyon, eğitim, bilginin yayılması, şirket içindeki sosyal olaylar ve ödüllendirme gibi araçlardan yararlanılmaktadır. Bu kapsamda, çalışmamızın Birinci Bölümünde, Yönetim Düşüncesinin tarihsel gelişiminde `çevre`nin yeri, hızla artmakta olan küresel çaptaki çevresel sorunlar ve küresel, bölgesel ve ulusal düzeylerde çevre bilincinin gelişimi İncelenmektedir. İkinci Bölümde, sürdürülebilir kalkınma anlayışı çerçevesinde işletmelerin rolü ele alınmakta ve çevreye duyarlı işletmecilik anlayışının gelişimindeki kilometretaşları ayrıntılı biçimde incelenmektedir, işletme stratejilerinin belirlenmesinde ekolojik çevrenin yeri ve önemi ile çevre dostu stratejilerin işletmelere rekabet avantajı sağladığı fikri de bu bölümde vurgulanmaktadır. Çevreye duyarlı yönetim ve işletmecilik yaklaşımları Üçüncü Bölümün konusunu oluşturmaktadır. Bu çerçevede, çevreye duyarlı yönetim anlayışının gelişimi, işletmelerde ISO 14001 Çevre Yönetim Sisteminin yapısı-işleyişi ve çevre yönetimi ile toplam kalite yönetimi arasındaki ilişki incelenmektedir. Çevreye duyarlı işletmecilik yaklaşımları çerçevesinde ise, üretim, pazarlama, muhasebe-finansman ve insan kaynakları yönetimi fonksiyonlarında meydana gelen değişiklikler irdelenmektedir. XIIIDördüncü Bölümde ise Türk Sanayindeki ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi uygulamalarını daha yakından incelemeyi amaçlayan bir alan araştırmasına yer verilmektedir. Bu çerçevede önce, araştırmaya katılan kuruluşlara ilişkin genel bilgiler verilmiş, daha sonra kuruluşların çevre yönetim sisteminin kuruluş ve işleyişi; çevre dostu üretim, pazarlama ve muhasebe uygulamaları; çevre yönetim sisteminin kalite güvence sistemi ve işçi sağlığı-iş güvenliği sistemi ile ilişkisi konularındaki yaklaşımları değerlendirilmiştir. Çevresel performanslarını sürekli iyileştiren ve ekolojik çevreyi stratejilerin belirlenmesinde önemli önceliklerden biri haline getiren işletmeler, rekabet avantajı kazanmaktadırlar. Ekolojik çevrenin korunması ve sürdürülebilir kalkınma hedefi, makro düzeyde, uluslar arasında ekonomik ve ekolojik politikalar bakımından işbirliğini gerektirmektedir. Bu anlamda, hükümetlere ve uluslararası kuruluşlara düşen görevler yanında, mikro Jûzayde işletmelerin ve tüketicilerin de, ekolojik dengenin devamlılığını sağlamak konusunda kendi rollerinin bilincine varmaları ve gerekli önlemleri almaları gerekmektedir. XIV
Collections