Dünyada finansal krizler ve Türk bankacılık sisteminde yeniden yapılandırma
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
oz 1980 - 2000 yılları arası son yirmi yıllık dönemi global finansal krizlerin ard arda patlak verdiği periyod olarak tanımlayabiliriz. Şüphesiz söz konusu süreç öncesinde dünya ekonomisinde pek çok ekonomik ve/veya finansal krizler yaşanmıştır. Ancak 1980 öncesi yaşanan krizlerin, dünya savaşlarının yarattığı ekonomik çöküntü ve 1929 ekonomik buhranı istisna olmak kaydıyla, daha yerel boyutlarda yoğunlaşmış olduğu görülmektedir. 1980'li yılların başından itibaren ülkelerin telekom alt yapılarında gerçekleşen hızlı değişimler ve bu duruma bağlı olarak bilişim teknolojisinde kaydedilen olağanüstü performans, ülke mali mevzuatlarının globalleşme akımı neticesinde serbestleştirilmesi sonucunda sermayenin uluslararası finansal piyasalarda yüksek akıcılık kazanması, oluşturulan ticaret blokları ve ortak para birimi alanları gibi gelişmelerin ülkeler arasındaki finansal ilişkileri yoğunlaştırması, menkul kıymet - para takası sağlayan kurumların oluşturulması ile kıymet - nakit değişiminin çok hızlanması gibi faktörler sonucunda bir ülkede oluşan finansal krizin diğer ülke ekonomilerine bulaşma ve yayılma riski yükselmiştir. Çalışmamızın amacı ülke ekonomilerinde giderek sıklaşan finansal krizlerin çıkış nedenlerini, söz konusu krizlerin bankacılık sistemine etkilerini ve kriz sonrası bankacılık sisteminin yeniden yapılandırılmasını incelemektir. Özellikle 1994-2001 yılları arasında global ekonominin farklı coğrafyalarında patlak veren finansal kriz sayılarının artması ve gerçekleşme aralıklarının daralması, makro ekonomiler üzerindeki olumsuz etkilerinin derinleşmesi, bankacılık sistemlerini zedelemesi bizi böyle bir çalışma hazırlamaya yönlendirmiştir. Çalışmamızın birinci bölümünde finansal krizin tanımı, krizlerin yayılımcı eğilimleri, krizler karşısında ülke ekonomilerinin aldığı tedbirler, uluslararası yeni finansal mimari, öncü kriz göstergeleri oluşturma çabaları, 1980-2000 yılları arası ortaya çıkan finansal krizler ve nedenleri gibi konular detaylarıyla incelenmiştir, ikinci bölümde krizlerin bankacılık sistemi üzerinde yarattığı yıkıcı etkiler dikkate alınmış ve finansal krizler - bankacılık sistemi ilişkisi analiz edilmiştir. Krizler sonrası bankacılık sisteminin yeniden yapılandırılması hususu çalışmamızın üçüncü bölümünü oluşturmuştur. Konunun ülkemiz ekonomisini ilgilendiren dördüncü bölümünde ise, 2000 Kasım ve 2001 Şubat finansal krizleri de dahil olmak üzere, Türk ekonomisinin 1990-2000arası dönemi incelenmiş ve krizlerin Türk bankacılık sektöründe yarattığı olumsuz etkiler saptanmaya çalışılmıştır. Beşinci bölümde ise, Türk Bankacılık Sisitemi'ndeki özkaynak yetersizliği sorunundan yola çıkarak, bir ekonometrik uygulama çalışması yapılmıştır. Çalışmamızın sonuç bölümünde ise, ekonometrik model bulgularımıza göre, Türk bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması hakkındaki nihai görüşlerimiz belirtilmiştir. IV ABSTRACT In the 1980s and early 1990s a number of developed economies, developing countries, and economies in transition experienced severe financial crises. Such proliferation of large-scale banking sector problems has raised widespread concern, as banking crises disrupt the flow of credit to house-holds and enterprises, reducing investment and consumption and possibly forcing viable firms into bankruptcy. Banking crises may also jeopardize the functioning of the payment system and, by undermining confidence in domestic financial institutions, they may cause a decline in domestic savings and/or a large scale capital outflow. Finally, a systemic crisis may sound banks to close their doors. Our thesis studies the factors associated with the emergence of systemic financial crises in a large sample of developed and developing countries in 1 980-2000. The results suggest tahat financial crises tend to erupt when the macroeconomic environment is weak, particularly when current account & budget deficit is high and growth is low. Also, high real interest rates are clearly associated with systemic banking sector problems, and there is some evidence that vulnerability to balance of payment crises has played a role. We analyzed in our work that how countries reacted to financial crisis in their own economic systems. In most countries, policymakers have responded to banking crises with various interventions, ranging from loose monetary policy to the bailout of insolvent financial institutions with public funds. Even when they are carefully designed rescue operations have several drawbacks; they are often very costly for the budget, they may allow inefficient banks to remain in business and they are likely to create the expectation of future bailouts. Preventing the occurrence of systemic banking problems is undoubtedly a major concern of policymakers, and understanding the mecanism that are behind the surge in banking crises in the last twenty years is a first step in this direction. In summary, financial crises cause important banking sector problems and inevitably sector needs to be restructured after the crashes.
Collections