Televizyon dizilerinde toplumsal cinsiyet açısından kadının sunumu: Kanal D`de yayınlanan Yaprak Dökümü dizisinde kadın karakterler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Tarihin farklı dönemlerinde yaşanan sosyal, hukuki ve siyasi değişimler sonucu Türk kadını pek çok değişim yaşamış, Cumhuriyet'in ilanı ile birlikte modernleşmenin simgesi haline gelmiştir. Türkiye'de değişimlerin içsel bir süreç olarak üretilememesi, yasalar önündeki eşitliği günlük yaşam pratiğine yansıtamayarak, toplumdaki cinsiyet kalıplarını kıramamıştır. Kitle iletişim araçlarından insanları kolayca etkisi altına aldığı bilinen televizyon, kültürü biçimlendirip toplumun değer yargılarını yeniden üreterek, toplumda var olan ataerkil ideolojinin korunmasına hizmet eder. Bu da sürmekte olan değişme ve gelişmeye karşın geleneksel toplumsal cinsiyet rollerinin toplumda devam ettiği ve yeniden üretildiğini, bunun da kitle iletişim araçları gibi değişimin ürünleri tarafından desteklenmeye devam ettiğini göstermektedir. Araştırmanın konusunu oluşturan ve 1930 yılında yazılan romanın uyarlaması olan Yaprak Dökümü dizisi, roman karakterleri aynı kalmakla birlikte günümüze uyarlanmıştır. Romanın yazarı Reşat Nuri Güntekin, bu toplumun bir parçası olarak içinde yaşadığı dünyayı kuşkusuz romanına yansıtmıştır. Çalışmada, söylem analizi yöntemiyle kadın karakterler incelenmiş ve Cumhuriyet'in ilanından sonra yazılan bu kitapta kadına karşı geliştirilen tezlerin, kadın lehine pek çok değişimin yaşandığı günümüz Türkiye'sinde korunuyor olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Turkish women have gone through many changes as a result of social, legal and political upheavals made in different periods of history and after the declaration of the Turkish Republic became a symbol of modernization. Since the changes in Turkey have not been produced as an internal process, gender patterns could not be broken due to the fact that equality before the law was not reflected in daily life. Television, one of the means of mass communication known to affect individuals easily, serves to protect patriarchal ideology present in society by forming the culture and reproducing social values. In other words, it can be claimed that despite social changes and developments, social gender roles are still present, reproduced and supported by mass communication means normally regarded as the productions of change. `Yaprak Dökümü? which is the subject of our research and an adaptation of a novel written in 1930, has been adapted to present Turkish society. The author of the novel, Reşat Nuri Güntekin definitely reflected his own society in his book. In this study, female characters in the serial are examined by discourse analysis and it is concluded that in spite of the fact that there have been a lot of positive changes for Turkish women; ideas against women developed in the post-Republic novel written are still present in contemporary Turkey.
Collections