Uluslararası doğrudan yatırımların Türkiye ekonomisine etkileri: Unilever-Türkiye örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Doğrudan yabancı yatırımlar (DYY) olarak da ifade edilen Uluslararası doğrudan yatırım (UDY) akışının, gelişmiş ülke (GÜ)'lerden gelişmekte olan ülke (GOÜ)'lere 1980'li yıllarla birlikte hız kazanan ulus ötesi hareketliliği, bu ülkelerde GSYH ve kişi başı milli gelir artışlarına da yol açmıştır. Know-how, inovasyon, renovasyon, teknolojik gelişmeler ve dijital yenilikler sonucu kaynakların etkin dağılımı ve üretim faktörlerinin daha verimli kullanılması üzerinde pozitif etki uyandıran UDY'ler, birçok ülke ekonomisinde yüksek oranlarda büyüme ve kalkınma yaşanmasını sağlamıştır. Ancak, Yabancı Sermaye ile kâr ve kaynak transferine gidildiği, yerli yatırımların olumsuz etkilendiği, haksız rekabet ortamı oluşturulduğu, ucuz işgücü arayışına gidildiği, spekülatif amaçlı finansal faaliyetler ve arbitraj işlemleriyle kriz etkisi oluşturulduğu yönünde negatif değerlendirmeler de yapılmaktadır. Tüm bu tartışmalar sürerken, küresel oluşumların da talepleri doğrultusunda yapılan birtakım değişikliklerle UDY'ler, GOÜ'lerin ekonomi politikalarının vazgeçilmezleri arasındaki yerini almıştır.UDY girişi ve UDY stok performansı çok da kötü olmayan Türkiye; genç nüfusu, stratejik konumu ve demokratik yapısıyla, pazar ekonomisi uygulayan bir ülke olmasına karşılık henüz hak ettiği uluslararası seviyenin çok gerisindedir. Bu çalışmada tüm bu gelişmeler göz önünde tutularak, Türkiye'deki UDY'ler, makroekonomik faktörler arası nedensellikle ele alınmakta ve uzun vadeli büyüme hedeflerine dönük bulguların elde edilmesi amaçlanmaktadır.Türkiye'de, farklı dönemlerde yaşanan ekonomik ve siyasî kriz ve belirsizliklere rağmen yatırım faaliyetlerini, 1950'ler itibariyle 60 yıldır kararlılıkla sürdüren ve Türkiye'deki başarılı UDY uygulamalarından biri olarak görülen ?Unilever - Türkiye? ise tezimizin alan çalışmasını oluşturmaktadır. After 1980, foreign direct investment (FDI) flows that are also termed as international direct investment (IDI) flows from developed countries to developing countries with the momentum gained transnational mobility and growth rates in these economies brought the GDP and national income per capita increases. As a result of know-how, innovation, renovation, technological developments and digital innovations, IDIs have positive impact on efficiency of resource and production factors utilization thus led to high levels of development and growth on economies of many countries. On the other hand there are negative evaluations in terms of profit and resource transfer by foreign capital, international competitive advantage which affects the domestic investor?s negative, unfair competition, seeking cheap workforce, financial activities for speculative purposes and arbitrage transactions that cause negative impacts. While all of these disputations continue, with the changes in direction of global constitutions? demands, IDIs are among the indispensables of developing countries? economic policies.Although Turkey which has a good IDI enterance and IDI stock performance, is a country that implementing market economy with its? strategic position, democratic structure and young population, it is still behind of the international level that it deserves. So in this study, by taking into consideration of all these conditions, IDIs in Turkey is handled with the causality between the macroeconomik factors and the findings for long term growth targets are aimed to be obtained.Unilever, a company which makes successful investments as an IDI since 1950s (over 60 years) in Turkey regardless of the economical crisis and political instabilities in various periods, is handled as the case study in this thesis.
Collections