Sıçanlarda koledok kanalı bağlanmasının karaciğer yapısında oluşturduğu değişikliklerin ışık mikroskopu düzeyinde incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma, sıçanlarda safra kanalının bağlanmasının sıçan karaciğerinde oluşturabileceği morfolojik değişiklikleri, ışık mikroskopu düzeyinde incelemek üzere planlandı. Çalışmada, Uistar albino tipi dişi sıçanlar kullanıldı ve k deney grubu ile 1 kontrol grubu incelemeye alındı. Grupların 1 ila k hafta süresince koledok kanalları bağlandı.1.,2.,3. ve 4. haftanın bitiminde öldürülen sıçanlardan alınan karaciğer mater yali, belli takip işlemlerine tabi tutulduktan sonra, Haamatoxy- lin-Eosin, Azokarmin-Mallory (Azan) ve üçlü Masson boyaları ile boyandı. Bulgular gruplara göre: A- Kontrol grubu Kontrol grubu sıçanlarında normal sıçan karaciğer morfoli- jisi izlendi. Karaciğer hücreleri plaklar halinde olup aralarındaki si- nusoidler normal yapılarında gözlendi. Hepatosltler bir veya daha çok nukleuslu alarak izlendi. Bu hücrelerin nukleusları geniş, yuvarlar ve düzgün yüzeyli idi. Periportal alanda, vena interlobularis, arteria interlo- bularis ve ductuli biliferi yapıları gözlendi. Azokarmin-Mallory ve üçlü Masson boyaları ile boyanan kont rol grubuna ait karaciğer preparatlarında, periportal alanda ve vena centralis etrafında, az miktarda kollagen lif yapısına rast lanıldı. Parenkim içerisinde kollagen lif gözlenmedi. B- Deney grubu I. Grup; Koledok' lan 1 hafta boyunca bağlı kalan sıçanların kara ciğerlerinde.kontrol grubu ile karşılaştırıldığında, periportal alanda safra kanalcıklarındaki sayıca artış dikkati çekti.Diğer yanda, özellikle periportal alanda kollagen lif miktarındaki artış, parenkim içerisinde de, yer yer izleniyordu. Yine kontrol grubu ile karşılaştırıldığında hepatositlerin bazılarında büyüme ve şişme dikkat çekici idi. Hücre inf iltrasyonu başlangıcı iae izlenen diğer bir bulgu oldu. II. Grup: Koledok kanalı bağlanmasını takibeden 2. hafta sonunda öldürülen sıçanlarda, I. grupta gözlenen değişiklikler daha çar pıcı olarak gözlendi. Özellikle periportal alan ve sayıca çok art mış olan safra kanacıkları çevresinde, kollagen lif miktarındaki artış belirginleşmişti. Bu grupta safra kanâlikülleri, I. gruba nazaran daha genişlemiş olarak gözlendi. Paeudoasinar bir yapı oluşturan hepatositler ve hücre in- filtrasyonu, bu grupta dikkati çeken diğer bulgular oldu. III. Grup; Koledok bağlanmasını takibeden 3. hafta sonunda öldü- ' rülen sıçanlardan hazırlanan karaciğer preparatlarında, ilk göz`e çarpan bulgu, periportal alandan parenkim içerisine doğru adacık lar halinde uzanan safra kanalcıklarının bulunuşu oldu. Sayıları oldukça artmış olan bu yapılar preparatlarda, geniş lumsnli ve soluk boyanan hücrelerden oluşmuş yapılar olarak gözlendi. Periportal alandaki kollagen lif içeriğindeki artış, safra kanalcıkları etrafında, dolayısı ile parenkim içerisinde de olduk ça belirgindi. Karaciğer hücre plakları arasındakif genişleme gösteren sinusoid duvarlarında da kollagen lif yapısındaki artış dikkati çekti. Hepatositlerde nukleuslar, girintili çıkıntılı ola rak gözlendi. Bu grupta paeudoasinar bir yapı oluşturan hepatositler dik kat çekti. IV. Grup; k. hafta sonunda öldürülen sıçanlardan hazırlanan kara ciğer preparatlarında, periportal alandaki çok yoğun bağdokusu yapısı dikkati çekti ve kollagen lifler için kullanılan boyala ra göre, yeşil (Masson) ve mavi (Azan) olarak gözlendi. Damarların etrafında ve sayıları bu grupta çok fazla artmış ve genişlemiş alan safra kanalcıkları çevresinde kollagen lif yapısındaki artış oldukça fazla idi. Bu artış, parenkim içerisine doğru adacıklar halinde uzanan safra kanalcıkları çevresinde de oldukça belirgin di. Lobulus periferisindeki parenkimde, safra kanalcıkları çok sayıda adacıklar halinde gözlendi. Bunlara adacıklar halinde rast- lanılması, incelediğimiz literatürlerde bildirilen siroz vakala- rındaki nodüler yapılara benzerlik göstermekte İdi. Bazı hepsto- sitlerin 3'lü veya 4'lü gruplar halinde bir araya gelerek, pseudoa- sinar bir yapı oluşturdukları belirlendi. Bunlar, diğer hepatosit- lerden daha soluk renge boyanmakta idi. Bunların yeni safra kanal cığı yapısına katıldıkları düşünüldü. Bu grupta dikkati çeken diğer bir bulgu, özellikle peripor tal alanda ve yer yer de parenkim içerisine doğru ilerleyen yoğun hücre inf iltrasyanu oldu. Sonuç olarak, safra kanalının uzun süreli tıkanmasında, karaciğer dokusunda önemli morfolojik değişiklikler olduğu gös terilmiştir. Safra kanalının tıkanması sonucu, normal akışını ger çekleştiremeyen safranın, birikerek, safra kanalcıklarında dallan malara ve yeni kanalcıklar oluşumuna yol açtığı saptanmıştır. Periportal alandaki safra kanalcıklarının artışında, hepa- toaitlerin de bir kaynak olabileceğini düşünmekteyiz. Nitekim, periportal alan çevresinde pseudoasinar yapılar oluşturan hepato- sitlerin, safra kanalcıklarına dönüşmek üzere, yapısal değişiklik lerine ait gözlemlerimiz, bu düşüncemizi kanıtlar niteliktedir. This study had been planned to investigate the morphological changes on the rat liver due to the ligation of the choleduct, at the level of light microscopy. For this purpose, in this study, 1 control and *» experimen tal groups of ttiistar albino female rats were used. The choleducts were ligated from 1 week to k weeks. At the end of the first, se cond, third and fourth weeks, the rats were sacrified and the liver materials taken from them, fixed in Bouin and paraffin sec tions, were dyed with Haematoxylin-Eosin, Azacarmine-Mallory (AZAN) and Masson trichrome dyes. The findings, according to the groups, as follows: A- Control group: A normal liver mophology was observed at the control group rats. Hapatocytes were in forms of plates and the sinusoids were seen in their normal structures. They had 1 or more nuclei. Those nuclei were large, round and smooth-surfaced. l/ena interlobularis, arteria interlobularis and ductuli biliferi were seen at the portal area. Some collagenous fibers were seen at the portal area and around the vena centralis. In the liver sections which were prepared from the control group and dyed with Azacarmine-Mallory and Masson trichrome dyes, no colla genous fiber was noticed in the liver parenchyme. B - Experimental group: Group I: When compared with the control group, in the rats of tho se choleducts were ligated during one week, a significant increase was noticed in the number of the bile ductules, at the portal area of the livers. Or the other hand, an increase in the collagenous fiber content was demonstrated especially ât the portal area and in the parenchyme, as well. When compared with the control group, some hepatocytes were seen larger and swollen. A cell infiltration which was noticed in the portal area was another finding. Group II: The morpalogical changes mentioned at the first group were also observed more significantly at the rats sacrlfied after 2 weeks choleducif-ligation.An increase in the collagenous fibers, especially at the portal area and around the bile ductules which were significantly increased in number was quite obvious. In that group, the bile canalicull were seen, much mare dilated than the first group. The hepatocytes forming a pseudoacinar structure and the cell infiltration in the portal area were among the interesting finings in that group. Group III: In the liver preparations of the rats sacrified after three weeks of choleduct-ligation, the most interesting finding was the presence of the bile ductules, advancing into the parenchy me from the portal area in the forms of islets. Those structures which were rather increased in number, were seen composed of the pale cells and with large lumens. The increase in the collagenous fibers at the portal area was clearly seen around the bile ductules and in the pranchyme, as well. Collagenous fibers were also observed at the walls of the sinusoids which were rather dilated between the liver cell plates. The nuclei of the hepatocytes were observed invaginated. At that group, hepatocytes, forming a pseudoacinar structu res, were found close to the portal area. Group IV: At the liver sections prepared fro`» the rats sacrified at the end fourth week, a very dense connective tissue was noticed at the portal area. They were observed, according to the dyes used, in green (Masson) and in blue (Azan). That increase in the colla genous fiber structures around the vessels and the bile ductules, bile ductules were increased in number and dilated in that group, bias quite important. In the parenchyme, at the periphery of the lobule, bile duc tules mere seen in great numbers, in the forms of islets. That finding was quite similar with the nodular structures of the cirr hosis, informed in the literature sources. Some hepatocytes were seen forming pseudoacinar structures, in groups of three of four. Those structures were paler than the other hepatocytes. It was thought that they would contribute to the formation of the new bile ductule structure. Another finding noticed in that group was the presence of the cell infiltration, especially at the portal area and also ad vancing into the parenchyme. As a result, in this study, the morphological changes rela ted to the long-term choleduct-ligation was demonstrated. It was determined that the bile which could not perform its normal circulation, owing to the choleduct-ligation, gave rise to the new bile ductules formation. We thint that the hepatocytes may be a source for the inc rease in the bile ductules, at the portal area. As a matter of fact, our observations of the structural changes of the hepatocy tes which fxom pseudoacinar structures around the portal area, for being transformed into the bile ductules, seem to support this suggestion.
Collections