21. yüzyılda Avrasya`daki oluşumlar ve Türkiye`nin AB alternatifleri bağlamında Türk Birliğininin olabilirliği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Uluslararası siyaset arenasında 1980'li yılların sonuna doğru yaşanan gelişmeler, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin 1991 yılında dağılmasına yol açmış ve bu durum Avrasya denilen coğrafyada birçok yeni devletin bağımsızlıklarını kazanmasını sağlamıştır. Bu devletlerarasında bulunan Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Kırgızistan, Türkiye ile tarih, köken, dil ve din bakımından ortak noktalara sahiptir.Bağımsızlık sonrasında bölge çapında bir entegrasyona dair fikirler telaffuz edilmeye başlanmıştır. Dünya genelinde birçok teorisyen, bölgede oluşan boşluk sonrasında dünya siyasetinde Avrasya'nın gelecekte üstleneceği role dair çıkarımlarda bulunmuşlardır. Tüm bu gelişmeler, Avrasya ve Orta Asya'da birçok uluslararası oluşumu da beraberinde getirmiştir.Öte yandan Avrupa Birliği'ne entegrasyon sürecinden geçen Türkiye için, söz konusu gelişmeler bir fırsat olarak algılanmıştır. Bölgeyle tarihsel ve coğrafi bağları düşünüldüğünde, Türkiye'nin bağımsızlığını yeni kazanmış Türk Cumhuriyetleri ile ekonomik, siyasi ve kültürel ilişkilerini geliştirmesi beklenmiştir. Türkiye, rasyonel ilişkiler kurabilecek ve gerekli siyasi girişimleri yaparak bütünleşme senaryolarını lehine kullanabilecek midir?Diğer taraftan Rusya Federasyonu için, Avrasya bölgesinin ve Orta Asya devletlerinin çeşitli doğal zenginliklerinden faydalanmak ve bu avantajı diğer küresel güçlere kaptırmamak en önemli hedeflerden biridir. Amerika Birleşik Devletleri gibi, kimi görüşlere göre tek süper güç olarak nitelenen bir devletin bölgedeki doğalgaz rezervleri, petrol ve enerji kaynaklarının kontrolüne dair politikalar izlemesi, olası Avrasya Birliği senaryolarını daha da zayıflatmaktadır. Bölge, zamanla küresel güçlerin üzerinde stratejik oyunlar oynadığı bir ?satranç tahtası''na dönüşmüş vaziyettedir. Avrasya ve özellikle Orta Asya'daki devletler arasındaki güvenlik sorunları ve kimi toplumlar arasındaki etnik anlaşmazlıklar da göz önünde bulundurulduğunda, olası bir bütünleşmenin gerçekleşmesinin giderek daha da güç bir hal aldığı söylenebilmektedir. The developments in international politics towards the end of 1980?s, finally lead to the dissolution of the Union of Soviet Socialist Republics (USSR) in 1991 and as a consequence, new independent states have emerged in Eurasia. Among these states, Azerbaijan, Kazakhstan, Uzbekistan, Turkmenistan and Kyrgyzstan had common historical, ethnic, religious and linguistic ties with Turkey.After gaining independence, ideas on regional integration has been started to be discussed. Many doctrinaires developed arguments on the more effective role of Eurasia countries on regional and world politics and concluded that the authority gap would be filled by these states. These new political movements and existence of new states also lead to the foundation of new International Organizations in Eurasia and Central Asia.On the other hand, for Turkey who is on the way through the integration process to European Union, these developments have been considered as new opportunities. Based on the historical and geographical ties of Turkey with the region, the country was expected to develop economical, political and cultural relations with new independent Turkic republics. Could Turkey benefit from this new status, set up rational relations and take political actions for the realization of integration scenarios with these new states?On the other hand, it is crucial for Russian Federation to take advantage of the entire natural resources of Eurasian and Central Asian countries, and not to lose this favourable position against the other global powers. USA, who is considered as the only super power according to some perspectives, also adopts a policy for controlling all natural gas reserves, petroleum and energy sources in the region, and this policy is implicitly weakening the possible Eurasia Union scenarios. In the course of time, the region has become like a ?chess board?, on which the global powers play strategy games. Considering the security problems and the ethnic conflicts between the Eurasia states and especially the Central Asian states, it can be said that any possible integration in the region is becoming more difficult day by day.
Collections