Çeşitli tekniklerle sulandırılıp tohumlamada kullanılan koç spermasının spermatolojik özellikleri ve döl verimi üzerinde araştırmalar
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
58 - ÖZET Bu araştırmada koç spermasının sulandırılması ve tohumlamada kullanılması amacıyla çeşitli yöntemler denenmiştir. Materyal olarak Karacabey Tarım İşletmesinde yetiştirilen 310 merinos koyunu ile 5 merinos koçu kullanıldı. Birinci grubu oluşturmak üzere ayrılan 120 koyun, kontrol grubu ile BSA, PGF2a ve Vitamin-E gibi katkı maddeleri katılan sperma bölümleri ile tohumlanmak üzere 30'ar başlık 4 alt gruba ayrılıp numaralanmıştır. İkinci grubu oluşturmak üzere ayrılan 90 koyun, 50, 100 ve 150 milyonluk tohumlama dozları ile tohumlanmak üzere her biri 30'ar başlık 3 alt gruba ayrılıp işaretlenmiştir. Üçüncü grubu oluşturan 100 koyun ise 50 tanesi kontrol, 50 tanesi de kızgınlıkları sinkronize edilmek amacıyla PGF2a enjeksiyonu yapılmak üzere 2 alt gruba ayrılmıştır. Spermatozoonların yaşama süresinin incelenmesi amacıyla ayrılan 5 koç'tan 3 tanesi aynı zamanda anılan üç gruptaki koyunların tohumlanmasında kullanılmak üzere belirlenmiştir. 4 Koçlardan sun' i vajen ile alman spermaların spermatolojik özelliklerinin belirlenmesinde eozinnigrosin ve çini mürekkebi boyama yöntemleri ile formol şalin tekniğinden yararlanılmıştır. Alınan spermaların sulandırılmasında glikoz-fosfat n sulandırıcısı kullanılmıştır. Yapılan tohumlamalardan elde edilen gebelik düzeyinin ve gebe koyunların saptanması ise iki östrusiklusu boyunca geri dönmeyenler esasına dayanarak yapılmıştır. BSA, PGF2a ve Vitamin-E katılan sperma bölümlerinde spermatolojik özellikler bakımından çok önemli farklılıklar bulunmamıştır. Ancak vitamin-E katılan spermada saptanan anormal spermatozoon oranı diğer gruplara kıyasla daha düşüktür. Bunun yanı sıra BSA katılan sperma bölümünde saptanan ölü spermatozoon oranı diğer gruplara nazaran daha yüksektir.- 59 - BSA,, PGF2a ve Vitamin-E katılan spermalar ile yapılan tohumlamalardan elde edilen gebelik oranları sırasıyla % 56, 6 0 ve 83, kontrol grubunda elde edilen gebelik oranı ise % 65 olmuştur. Bir tohumlama dozunda bulunan motil spermatozoon sayısı ile döl verimi arasındaki ilişkiyi araştırmak amacıyla spermanın 0.25 cm3'lük bir tohumlama dozunda 50, 100 ve 150 milyon motil spermatozoon bulunacak biçimde sulandırılmasından sonra saptanan spermatolojik değerler birbirine oldukça yakın bulunmuştur. Anılan tohumlama dozları ile sağlanan gebelik oranları ise sırasıyla % 20, 60 ve 63 olmuştur. Östrus sinkronizasyonu ile döl verimi arasındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla PGF2a enjekte edilen 50 koyundan 35' i, en jeksiyondan 48 saat sonra, 15'i de 72 saat sonra östrus göstermiştir. Kızgınlıkları sinkronize edilen koyunlar ile kontrol grubunu oluşturan koyunlar, aynı koçun sperması ile tohumlanmış ve sırasıyla % 26 ve 48 gebelik oranı elde edilmiştir. Spermatozoonların yaşama süresinin saptanması amacıyla 5 koç 'tan alman spermalar 5°C'de 4 gün süreyle saklanıp spermato lojik özellikleri kontrol edilmiştir. Ortalama motilite, ölü spermatozoon, akrozom bozuklukları ve anormal spermatozoon oranları spermanın ısısı 5°C'ye düşürüldüğünde sırasıyla % 85, 16.0, 2.3 ve 5.5 iken, bu özelliklere ilişkin değerler yine sırasıyla 24'ncü saatte % 70, 22,5, 3.0, 60., 48'nci saatte % 63, 22.2, 3.0, 4.6, 72'nci saatte % 21, 35.5, 2.8, 6.5, 96'ncı saatte ise % 8, 44.5, 3.2, ve 6.0 olarak bulunmuştur. Sonuç olarak: 1- BSA, PGF2a ve Vitamin-E katılan sperma bölümlerinde spermatolojik özellikler bakımından çok önemli düzeyde farklılıkların bulunmadığı, fakat vitamin-E katılan spermalar ile yapılan tohumlamalardan elde edilen gebelik oranının diğer gruplara kıyasla daha yüksek olduğu görülmüştür.- 60 - 2- 50 x- 10 motil spermatozoon içeren tohumlama dozu ile elde edilen gebelik oranı düşük, oysa 100 ve 150 milyonluk dozlarla elde edilen gebelik oranları ise yeterli düzeyde bulunmuş, bununla birlikte son iki tohumlama dozu ile sağlanan gebelik oranları birbirine çok yakın olmuştur. 3- PGF2a uygulanarak oluşturulan östrus'ta yapılan tohum lamalardan elde edilen gebelik oranı kontrol grubuna kıyasla daha düşük bulunmuştur. 4- Sulandırılarak 5°C'de 24 saat saklanan koç spermalarırmın spermatolojik özelliklere ilişkin değerlerinden kayba uğradığı, ancak bu kaybın yeterli döl verimi almayı engelleyecek düzeyde olmadığı görülmüştür. - 61 - SUMMARY In this study, various techniques have been tested to dilute and use the semen of ram for artifical insemination. Three hundred and ten Merino ewes and 5 Merino ram, fed in Karacabey State Farm were used as research materials. One hundred and twenty Merino ewes set apart for the formation of the first group were divided into four sub groups containing 30 ewes each, and the ewes in each of the 3 subgroups were inseminated with semen containing BSA, PGF2a and Vitamin-E. The fourth one was only set apart for control. The ninety merino ewes in the second group were numbered and then divided into 3 subgroups containing 30 ewes. In order to be inseminated with 50 x 106, 100 x 105 and 150 x 106 spermato zoon. In the third group, there were 100 ewes and half of them was set apart for control, and the ewes in the other half were injected PGF2a for oestrus synchronisation. In order to determine the viability of spermatozoon, 5 merino rams were used in the final group. Three of 5 ram were used for insemination of the sheep in the three groups mentioned above. In order to determine the spermatological character of semen taken from rams by means of artificial vagina, eosin- nigrosin, indian ink and formol saline techniques were used. Glucose-phosphate diluent were used for semen dilution. The pregnancy rate and pregnant ewes were determined by observing non return ewes for two oestrus cyclus.- 62 - There were no differences on spermatological characteris tics of semen with BSA, PGF2a and Vitamin-E. But the rate of abnormal spermatozoon with Vit. E was lower than the other groups and the rate of dead spermatozoon was higher than the other groups. The pregnancy rates obtained by meaning of insemination with semen suplemented BSA, PGF2a and Vitamin-E are 56, 60 and 83 % respectively. It was 65 % for the control group. In order to study the relationship between motile sperma tozoon number in one insemination dose with fertility, ram semen was diluted as 50, 100 and 150 million motil spermatozoon per 0,25 cmJ insemination dose. The spermatological characteristics of diluted semens were similar. The pregnancy rates obtained by means of insemination doses mentioned above are 20, 60 and 63 % respectively. The correlation with oestrus synchronisation and fertility was also studied. For this purpose, PGF2a was injected to 50 ewes. 35 of them showed oestrus after 48 hours and 15 of them showed oestrus after 72 hours. The ewes whose oestrus synchro nized and the ones belonging to the control group were insemi nated the semen of the same ram and the pregnancy rates were found to be 26 % and 48 % respectively. To determine life time of spermatozoon semens of 5 rams was collected and kept for four days at 5°C. Later their sperma tological characteristics were analyzed. While the avarage moti lity, dead spermatozoon, acrosome disturbance and abnormal sper matozoon rate at 5°C were 85, 16.0, 2.3 and 5.5; at the 24th hour these values were found as 70, 22.5, 3.0, 6.0 %, at the 48th hour 63, 2.2, 3.0, 4.6 %, at the 72nd hour 21, 35.5, 2.8, 6.5 % and at the 96th hour 8, 44.5, 3.2, 6.0 % respectively.- 63 - As a conclusion: 1- It was observed that there were no significant diffe rences on spermatological characteristics of semen with BSA, PGF2a and Vitamin-E. But semen with Vitamin E showed higher pregnancy rate. 2- The pregnancy rate obtained with 50 x 10 spermatozoon was low, but the rate was high when 100 and 150 million motile spermatozoon were used. However the pregnancy rates resulting from the last two doses were nearly the same. 3- The pregnancy rate obtained after the oestrus formed by means of PGF2a aplication was found low when compared with the control group. 4- It was observed that the semen of the ram diluted and kept at 5°C for 24 hours had some spermatological characteristics loses. However these changes had no effect on fertility.
Collections