Salâhaddin Eyyûbî`nin haçlı siyaseti ve Kudüs haçlı krallığıyla yaptığı antlaşmalar
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Haçlı seferleri tarihinin en önemli şahsiyetleri arasında yer alan Salâhaddin, kendisinden önce İmâdüddin Zengî ve Nureddin Mahmud'un Haçlılarla yaptıkları mücadelede oluşan tecrübeyi tevarüs ederek, kendine has bir siyaset tarzı oluşturdu. Tezde bu siyasetin Haçlıları hedef alan yönü Salâhaddin'in onlarla yaptığı mücadele ve antlaşmalar üzerinden ele alınmıştır. Salâhaddin'in siyasetinin Haçlılara bakan yönü diplomasi ve savaş boyutları üzerine inşa edilmiştir. Bunların temel ilkelerini de adalet, ahlak ve merhamet oluşturur. Diplomasinin merkezde olduğu bu siyaset anlayışında savaş caydırıcı bir silah olarak kullanılmıştır.Salâhaddin söz konusu siyaset tarzını uygulamak için uzun vadeli stratejiler geliştirdi. Bu stratejinin birinci ayağı bölgede İslâm birliğini yeniden tesis etmek, ikincisi Kudüs'ü fethetmek, üçüncüsü de Haçlıları işgal ettikleri topraklardan çıkarmaktı. Nureddin'in vefatı sonrası önce birlik oluşturma stratejini uygulamaya koydu. Bu süreçte Haçlılarla diplomatik ilişkiler üzerinden üç antlaşma yapıp, onları bölgedeki Müslüman emîrlerle yaptığı mücadelede kenarda tuttu. Sürecin sonunda bölgede birlik kurulmuş, hedefte sadece Haçlılar kalmıştı. Haçlıların son antlaşmayı ihlali üzerine Salâhaddin önce Hittîn Zaferinde Haçlı ordusunu imha etmiş, sonra da Kudüs'ü ve Haçlı işgali altındaki toprakların büyük bir kısmını geri almıştı. Üçüncü Haçlı Seferi'nin başlaması Akkâ'nın kaybedilmesine ve fetih hareketinin durmasına neden oldu. Yaklaşık üç yıl süren mücadele ve uzun müzakereler sonunda Haçlılar Remle antlaşmasıyla Sur ile Yafa arasındaki sahil bölgesinde tutunmayı başarmıştı. Salâhaddin hedeflerine büyük oranda ulaşsa da, ömrünün vefa etmemesi sonucu Haçlıları tamamen bölgeden atmaya muvaffak olamamıştı.Anahtar kelimeler: Salâhaddin, Kudüs, Haçlılar, Antlaşmalar, Siyaset Anlayışı This thesis examines Salah al-Din' policy towards the Crusaders through study of his diplomatic initiatives and wars. Salâhaddin must be counted among the most important personalities in the history of the Crusades. Following the footsteps of his predecessors Imad al-Din and Nur al-Din who both fought against the Crusaders he developed a specific political style. This style was based on justice, uprightness and mercy, which meant that Salah al-Din placed diplomacy at the centre and used war only as a deterrent. Salâhaddin developed long-term strategies; first to re-establish Islamic unity in the region, secondly to conquer Jerusalem, and thirdly to expel the Crusaders from the lands that they occupied with the least possible damage.Salah al-Din proceeded methodically. In the beginning he established diplomatic relations with the Crusaders and made three treaties with them, which allowed him to side-line them while he was trying to unite Muslims in the region. Eventually he managed to bring the last two forts Aleppo and Mosul under his control. As a consequence his only remaining opponents were the Crusaders. When the last treaty was annulled by them Salah al-Din first annihilated the Crusader army in the Battle of Hittin and then conquered Jerusalem and a great part of Palestine. However, the Third Crusade resulted in the loss of Acre and an interruption of his advance. After a struggle of almost three years and long negotiations the Treaty of Ramla was concluded. Salâhaddin successfully achieved most of his aims, however, the complete expulsion of the Crusaders from the region eluded him.Key words: Salah al-Din, Jerusalem, Treaties, Crusades, Political Style
Collections