Hastanede yatak istirahatindeki yüksek riskli gebelerde ortaya çıkan sorunların giderilmesinde hemşirenin rolünün belirlenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmamız, hastanede yatan yüksek riskli gebelerin yatak istirahatinden kaynaklanan fiziksel ve psikososyal sorunlarının belirlenmesi ve bunların hafifletilmesinde veya giderilmesinde hemşirenin rolünün ortaya konması amacıyla planlanmıştır. Gereç ve Yöntem: çalışma kapsamına, İ.Ü.Istanbul Tıp Fakültesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Perinatoloji Servisi ile SSK Bakırköy Doğumevi Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Perinatoloji Servisi' nde Haziran 2000-Haziran 2001 tarihleri arasında yatan 20.gebelik haftasını doldurmuş, en az 10 gün süreyle hastanede kesin ya da kısmi yatak istirahatinde bulunan, erken membran rüptürü, erken doğum tehdidi, plasenta previa, servikal yetmezlik, çoğul gebelik+erken doğum tehdidi ve intrauterin gelişme geriliği tanısı ile yatan, başka sistemik hastalığı ve fetüste anomalisi bulunmayan, çalışmaya katılmaya istekli yüksek riskli gebeler alınmıştır. Olgularımızı yukarıda belirtilen araştırma kriterlerine uygun olarak seçilen 30 kontrol ve 30 deney grubu olmak üzere toplam 60 yüksek riskli gebe oluşturmuş, her üç hastanede de önce kontrol daha sonra deney grubunu oluşturan vakalar seçilmiştir. Araştırmada deney ve kontrol grubuna alt veriler; Hasta Tanılama Formu, Antepartum Semptom Kontrol Listesi ve Antepartum Hastane Stresörleri Ölçeği ile elde edilmiştir. Yapılan geçerlilik, güvenirlik çalışmalarında, Antepartum Semptom Kontrol Listesi ve Antepartum Hastane Stresörleri ölçeğinin kullanılabilir ölçekler olduğu belirlenmiştir. Hastanede yatak istirahatindeki deney grubu gebelere hastaneye kabulden başlayarak yatak istirahatinin bitimine kadar eğitim, danışmanlık, destek ve bakımdan oluşan kapsamlı hemşirelik yaklaşımı sunulurken, kontrol grubuna rutin servis bakımından başka herhangi bir girişim uygulanmamıştır. Bulgular: Hastanede kesin ve kısmi yatak istirahatindeki deney ve kontrol grubu gebelerin demografik ve obstetrik Özellikler, yüksek risk durumları, yatak istirahati tipi ve süresi açısından birbirine benzer olduğu saptanmıştır. 140 Hastanede kapsamlı hemşirelik bakımı, eğitim ve danışmanlık sunulan kesin/kısmi yatak istirahatindeki deney grubu gebelerde kontrol grubuna kıyasla fiziksel ve psikolojik şikayetlerin istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha az görüldüğü belirlenmiştir. Kesin yatak istirahatinde görülen fiziksel şikayetlerin kısmi yatak istirahatindeki deney ve kontrol grubunda daha az sayıda ortaya çıktığı, buna karşın psikolojik şikayetlerin benzer oranda deneyimlendiği saptanmıştır.Aynca sunulan hemşirelik girişimleri kesin yatak istirahatindeki gebelerde iştah azalması, baş ağrısı ve kilo kaybı şikayetlerinin giderilmesinde etkili olmamıştır. Kısmi yatak istirahatindeki kontrol grubu gebelerin yatak istirahati boyunca kilo aldıkları, deney grubundakilerin ise kilolarının değişmediği saptanmıştır. Çalışmamızda `Aynlık'V'Çevre`, Sağlık Durumu`, `Sağlık Profesyonelleriyle İletişim`, `Kendilik İmajı`, `Duygusal Durum` ve `Aile Durumu` Alt Gruplarından oluşan hastane stresörlerinin hastanede hem kesin hem de kısmi yatak istirahatinde olan ve bakım desteği alan deney grubu gebelerde kontrol grubuna kıyasla anlamlı düzeyde daha az yaşandığı belirlenmiştir. Bununla birlikte deney ve kontrol grubunu oluşturan tüm gebelerde `bebeğimin sağlığı konusunda endişelenme` ve `ilaç alma` gibi stresörler yoğun olarak yaşanmış ve araştırıcının eğitim, destek ve danışmanlığı yeterli olmamıştır. Sonuç: Hastanede kesin ve kısmi yatak istirahatindeki yüksek riskli gebelerin fiziksel ve psikolojik şikayetlerinin ve hastane ortamında deneyimledikleri stresörlerin çoğunun azaltılmasında ve/veya giderilmesinde verilen kapsamlı hemşirelik bakımı, eğitim ve danışmanlık hizmetleri önemli ölçüde etkili olmuştur. Anahtar Kelimeler: Yatak istirahati, yüksek riskli gebelik, antepartum hastane stresörleri, hemşirelik bakımı Determination of Nurse Role in Relieving Problems of Hospitalized High- Risk Pregnant Women in Bed Rest Objective: This study was conducted to understand the role of nurse in determining and decreasing or solving bed rest related physical and psychosocial problems of hospitalized high-risk pregnant women. Material and Method: The sample group was consisted of high-risk pregnant women who were hospitalized in Perinatology Wards of Istanbul and Cerrahpaşa Medical Faculties at University of Istanbul and SSK Bakırköy Maternal-Child Health Hospital in June 2000 to June 2001. The pregnant women had completed 20th gestational weeks and have had partial or complete bed rest in hospital for at least 10 days. They were hospitalized for premature rupture of the membranes, preterm labor, placenta previa, cervical incompetence, multiple gestation and preterm labor, intrauterine growth retardation; and did not have a systemic disease or fetal abnormality. All of them were willing to participate in the study. The sample was consisted of control (n=30) and experimental (n=30) groups. Initially, control group was selected and evaluated. Data collection was made by Patient Assessment Form, Antepartum Symptom Checklist and Antepartum Hospital Stressors Inventory. After validity and reliability study of checklist and tool, it was determined that both of them were suitable for practice. While experimental pregnant women were approached with a comprehensive nursing care that included education, counseling, support and care from admission to the end of bed rest, the control group wasn't offered anything except for routine care of the ward. Results: The control and experimental groups were similar for demographic and obstetric characteristics, high-risk status, type and duration of bed rest. Physical and psychological problems were less in complete/partial bed-rest experimental group (pregnant women who were offered a comprehensive nursing care, education and counseling) comparing with the control group. When compared with partial bed rest group, physical symptoms were more common in absolute bed rest group. Psychological symptoms were similar in both control and experimental groups. Nursing interventions were not effective in relieving loss of appetite, headache and weight loss in complete bed rest group. In control group with partial bed rest, there was some weight gain in contrast to experimental group. Hospital stressors (separation, environment, health status, communication with health professionals, self image, emotional status and family status) were experienced significantly less in experimental group with partial / complete bed rest comparing with the control. Some stressors like `thinking about my baby's health` and `taking medication` were experienced intensively in both groups. Education, support and counseling efforts of researcher were not enough to relieve these stressors. Conclusion: In hospitalized high-risk pregnant women with complete or partial bed rest, a comprehensive nursing care, education and counseling services were quite effective in reducing and/ or relieving physical and psychological symptoms and stressors. Key Words: Bed rest, high risk pregnancy, antepartum hospital stressors, nursing care
Collections