Farklı yıkama yöntemleri ile birlikte düşük devirli mikromotorda ve elde kullanılan Ni-Ti esaslı kök kanal aletlerinin çıkardıkları apikal debris miktarlarının karşılaştırmalı olarak incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
148 9. ÖZET Bu çalışmanın amacı, çeşitli şekillendirme yöntemleri ile çeşitli yıkama yöntemlerini kombine bir şekilde kullanarak, apikalden çıkan 'debris' ve yıkama solüsyonu miktarlarını incelemektir. Çalışmada, şekillendirme yöntemleri olarak, nikel-titanyum esaslı, ProFile.04 &.06 / Orifice Shapers ve HERO 642 döner sistemleri, ve el ile uygulanan 'step-down' (Stock) yöntemi; yıkama için ise, normal anestezik iğne, endodontik iğne (Hawe Max-I-Probe) ve ultrasonik ünitle (Multipiezo) uygulanan yöntemler kullanılmıştır. Çalışmada tek köklü ve tek foramenli, oluşmuş apeksli, 0 ila 25 derece arasında kök kanalı eğimine ve Weine Tip I kök kanalı anatomisine sahip dişler kullanılmıştır. Dişlerin majör ve minör foramen alanları stereomikroskop ile; kök kanalı eğimleri hem meziyo-distal hem de bukko-lingual yönden alınan radyografilerle Schneider yöntemiyle (203) hesaplanmıştır. Tüm dişler, hassas terazi ile boş ağırlıkları ölçülmüş, 30 cc hacme sahip cam şişelerin, daha önceden tur motoruyla delinmiş kapaklarına soğuk akrilik vasıtasıyla monte edilerek; 'debris' ve yıkama solüsyonunun biriktirileceği düzenekler hazırlanmıştır. Dişlerin kuronları kesildikten sonra, çalışma boylan foramenden 1 mm kısa olarak hesaplanmıştır. Dişlere ait majör ve minör foramen alanı, kök kanalı eğimi, çalışma boyu değişkenlerinin homojen olarak dağılmasına dikkat ederek, 20 üyeli 9 adet deney grubu oluşturulmuştur. ProFile.04 &.06 / Orifice Shapers ve HERO 642 döner sistemleri üretici firmaların önerileri doğrultusunda kullanılmıştır. Stock'un 'step-down' yönteminde, yöntemin özgün halinden farklı olarak, nikel-titanyum esaslı Nitiflex el aletleri, arzu edilen noktaya ulaşıncaya dek 'reaming' hareketiyle, daha sonra 'circumferential filing' ile kullanılmışlardır. Her üç yöntemde de, apikalde en son 30 numara uç çapına sahip enstrüman kullanılmıştır.149 Kök kanallarının yıkanması için her enstrüman değişiminde 2 mi distile su kullanılmıştır. Ultrasonik ünit, ucuna 20 numara bir 'spreader' yerleştirildikten sonra, dakikada 8 mi solüsyon veren ayarda, 1 5 sn. süreyle çalıştırılmıştır. Yıkama yapılırken kullanılan iğnenin ucunun, sıkışmadan, mümkün olduğu kadar apikalde konumlanmasına çalışılmıştır. Şekillendirme sonunda, kök ucunda 'debris' kalabilme olasılığına karşılık, kök uçları 0.5 mi distile su ile yıkanmıştır. Çıkan yıkama solüsyonu miktarlarım hesaplayabilmek için, şekillendirmeyi takiben, tüm şişeler, içinde 'debris' ve yıkama solüsyonu mevcut halde tekrar tartılmıştır. 0.45 um por çapma sahip, enjektör ucuna takılabilen, kapalı, Millipore filtreler sabit vezine getirilip tartıldıktan sonra, şişeler içindeki 'debris' ve yıkama solüsyonu karışımı bu filtrelerden süzülmüştür. Filtreler kurutulduktan sonra, tekrar tartılmış ve filtrenin ilk ağırlığı ile son ağırlığı arasındaki farktan 'debris' ağırlıkları hesaplanmıştır. Gruplara Kruskall-Wallis one-way ANOVA testi ve Dunn's Test uygulanmış, korelasyon testi yapılmış ve aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir: Şekillendirme yöntemlerine göre oluşturulan ana grupların içinde, apikalden çıkan 'debris' miktarı bakımından en yüksek aritmetik ortalama 'step-down' grubunda ortaya çıkmıştır. Fakat bu grup ile, hemen arkasından gelen ProFile grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır. ProFile grubu ile en az 'debris' çıkışının görüldüğü HERO 642 grubu arasında p < 0.05 seviyesinde anlamlı bir fark ortaya çıkmıştır. Yıkama yöntemlerine göre oluşturulan ana grupların, apikalden çıkan 'debris' miktarı bakımından karşılaştırılmaları, istatistiksel açıdan anlamlı bir fark ortaya çıkarmamıştır. Yıkama yöntemlerine göre oluşturulan ana grupların içinde, apikalden çıkan yıkama solüsyonu miktarlarının en büyüğü anestezik iğne grubunda, en küçüğü ise ultrasonik ünit grubunda ortaya çıkmıştır.150 Apikalden çıkan 'debris' miktarı ile; majör foramen alam, minör foramen alanı, kök kanalı eğimi ve çalışma boyu değişkenleri arasında korelasyon bulunmamıştır (n = 180). Apikalden çıkan yıkama solüsyonu miktarı ile majör foramen alanı ve minör foramen alanı arasında pozitif; çalışma boyu arasında negatif bir korelasyon bulunmuştur (n=180). Apikalden çıkan 'debris' miktarı ile, apikalden çıkan yıkama solüsyonu ve toplam yıkama solüsyonu miktarları arasında pozitif korelasyon bulunmuştur (n = 180). 151 10. SUMMARY The purpose of this in vitro study was to determine quantitatively the amount of debris and irrigant apically extruded using three different instrumentation techniques in combination with three different irrigation techniques. One hundred eighty single-canal extracted teeth with one apical foramen and mature apices, and apical curvatures of 0 to 25 degrees, as determined by Schneider's method, were divided into 9 statistically similar groups in regard to areas of minör and majör apical foramina, root curvature and canal length. The teeth were radiographed from buccal and mesial views to ensure that they had Weine Type I root canal anatomy, and were analyzed under a light stereomicroscope to confirm that they had single foramen and to determine the areas of minör and majör apical foramina. Nine groups, with 20 teeth each, contained similar numbers of the same tooth types and were assigned at random to combinations of instrumentation and irrigation techniques. Following decoronation, each tooth was secured for instrumentation, and debris and irrigant collection by being mounted in holes cut through the plastic lids of preweighed 30 cc glass vials with resin. The canal preparation techniques included were two engine-driven techniques utilizing nickel-titanium instruments, ProFile.04 &.06 / Orifice Shapers and HERO 642, and a hand instrumentation technique, modified step-down using nickel-titanium Nitiflex files; and irrigation was realized by using anesthetic needle, perforated needle (Hawe Maxe-I-Probe) or ultrasonic unit (Multipiezo). Engine-driven instruments were used according to the recommendations of the manufacturers. Stock's step-down technique was modified by using nickel-titanium files in a reaming motion to the full working length followed by a circumferential filing motion. Teeth were instrumented 1 mm short of the apical foramen. A size 30 file was used to establish the apical stop in all techniques. Distilled water was used as the irrigant in all techniques. Ultrasonic unit delivered the irrigant the irrigant along a size 20 spreader in 15 s at a flow rate of 8 ml per min. Anesthetic and perforated needle, and the reamer attached to the ultrasonic unit were152 placed as far into the canal as possible without binding. Regardless of the instrumentation and irrigation technique used, 2 ml distilled water was utilized after the use of each instrument and also as final flush. The debris visually adherent to the root surface was then rinsed into the collection vial using 0.5 ml of distilled water. Following weighing of the vial containing the collected material to determine the weight of extruded irrigant by subtracting the known weight of the vial and the weight of debris which would later be detected. Debris extruded was then filtered onto preweighed closed Millipore filters with pore sizes of 0.45 um. The vial was copiously flushed with distilled water to wash any remaining debris onto the filter. Following dessication, the dry weight of apically extruded debris was determined to 10`5 g precision for each canal by subtracting the preoperative weight of the filter from the postoperative weight of each filter plus debris. All procedures were carried out by one operator. The weights of debris and irrigant extruded and total irrigant used per tooth were compared and analyzed using a Kruskall- Wallis one way analysis of variance and Dunn's tests. Spearman correlation analysis was used to evaluate the data. Since the mean weight of debris extruded in ProFile group was only slightly less than that in step-down group, in which the greatest amount of debris was extruded, no significant difference could be detected. However, these two groups produced significantly higher values for debris extruded than HERO 642 group (p < 0.05). Comparison of irrigation techniques in regard to apically extruded debris showed no significant differences. The greatest mean weight of irrigant extruded was found with anesthetic needle group, whereas the lowest value was detected with ultrasonic unit group. There was no correlation between weight of debris extruded apically and the parameters of canal shape, that is, working length, root curvature, and areas of minör and majör foramina.153 The amount of irrigant extruded through the apex was positively correlated with the areas of minör and majör foramina, whereas negatively correlated with the working length. The amount of debris extruded was positively correlated with the amounts of irrigant extruded and total irrigant used.
Collections