Democratic origins of 2007-2009 Financial Crisis in the US: An institutionalist analysis
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
2007 yılı ortasında Amerika Birleşik Devletleri (ABD) finansal piyasalarında, konut fiyatlarındaki ani düşüş ve tutsat geri ödemelerindeki aksaklıklardan kaynaklanan likidite ve kredi daralması krizi yaşandı. Bu konuda yapılan ilk analizler finansal sistemin yapısal sorunlarına, krizin derinleşmesini önleyecek ekonomik önlemelere ve uluslar arası işbirliğinin sınırlarına dikkat çektiler. Bu tez ise 2007?2009 finansal krizinin siyasal Amerika bağlamında siyasal nedenlerine odaklanarak, kriz yaratan finansal sistemin son 30 yılda demokratik bir yapı içerisinde nasıl ortaya çıktığını irdeliyor. Tarihsel ve ampirik kanıtlar buradaki analizin temelini oluşturmakla birlikte paradoksal bir ilişkiyi de gözler önüne seriyor: Yeni finansal yapıyı inşa eden yasal ve kurumsal değişiklikler demokratik süreçlerin sonunda ortaya çıkıyor. Aynı zamanda finans alanındaki bu değişiklikler Amerika'daki orta ve alt sınıfların zayıflamasına yol açtığı gibi reel ücretlerin durağanlaşmasına ve ekonomik eşitsizliğe katkıda bulunuyor. Buradan hareketle bu yüksek lisans tezi, Amerikan halkının büyük bir kesiminin zarar görürken, yeni finansal yapının demokratik sistem içerisinde nasıl kurumsallaşmasının mümkün olduğunu sorguluyor. Kurumsal analizi kullanarak ve Amerikan siyasetinin dinamiklerini de dikkate alarak bu tez çalışması, yeni finansal sistemin sağladığı ucuz ve yaygın kredi olanaklarının halkın geniş kesiminin yaşadığı durağan maaşlar ve gelir eşitsizliğini dengelediğini ortaya koyuyor. Buna göre, orta ve dar gelirli Amerikalılar finansal serbestleşme ve yeniliklerin katkısıyla aşırı borçlanarak kısa vadede ihtiyaçlarının temini yolunu seçtiler. Bir başka deyişle, tarihsel olarak belirlenmiş yaşam standartlarını korumak adına, Amerikan orta ve alt sınıfları, yeni finansal sistemin kurumsallaşmasına rıza gösterdiler. In the mid-2007, a liquidity crisis and credit crunch emerged in the United States (US) financial markets due to a dramatic fall in housing prices and defaults in sub-prime mortgage payments. The prior analyses discussed the systemic weaknesses of the financial system, right economic measures to prevent deepening of the crisis and the limits of international cooperation. This thesis, however, focuses on the political origins of the 2007-2009 financial crisis in the US context, particularly discussing how financial architecture that is prone to crises emerged in a democratic setting in the last three decades. The analysis is based on the observation of the historical and empirical evidence indicating a puzzling relationship: Legal and institutional changes embodied the new financial architecture through a set of decisions in democratic processes. At the same time, these changes in the financial realm weakened middle and lower class Americans with stagnant real wages and income inequality. On this basis, this thesis questions how it was politically feasible to institutionalize such a financial system in a democracy with observable negative impacts on the larger of segments of American society. Utilizing institutional analysis and examining the dynamics of American politics, this thesis argues that the new financial system provided cheap and largely available credit options for the broader segments of society to compensate stagnant wages and income inequality. Middle and lower class Americans preferred short-term satisfaction of needs through extreme borrowing provided by the new financial innovation and deregulation. In other words, the broader segments of middle and lower class Americans consented on the institutionalization of new financial system in return for preserving historically constructed living standards.
Collections