The self as enterprise: Producing new middle class subjectivities in multinational workplaces in İstanbul
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma, Türkiye'nin küreselleşen kenti İstanbul'daki yeni orta sınıfın öznelliklerinin belli bir zihniyet veya edim tarzı sunan bir yönetimsellik olarak neoliberalizm çerçevesinde eğitim, iş ve tüketim alanlarında nasıl üretildiğini incelemektedir. Uluslararası şirketlerin İstanbul ofislerinde çalışan 24 beyaz yakalı çalışanla mülakatlar yaptığım niteliksel saha çalışmama dayanarak, öznelleştirme aracılığıyla yeni orta sınıfın beyaz yakalı üyelerinin her zaman kendilerini geliştirmeleri gereken rasyonel, rekabetçi, otonom, çıkarları doğrultusunda hareket eden ve sorumlu neoliberal öznelere ve ?girişimci benliklere? dönüştüklerini iddia ediyorum. Bu yüksek eğitimli, neoliberal çalışma ortamlarındaki üretken benliklerin ve tüketim toplumunun üyelerinin öznellikleri; piyasa rasyonelitesine, bilgisine ve hesaplamalarına dayanan ekonominin topluma nüfuz etmesi ve toplumsalın ekonomik terimlerle anlaşılmaya başlanması sayesinde şekillenmiştir. Bu tezde, öznelliklerin oluşumunun sorunsuz bir süreç olmadığı, neoliberal öznelerin, kendilerini yeniden üretmelerinin bir takım bedelleri olan hassas özneler oldukları vurgulanmıştır. Bu bedellerden biri eleştirel bilinç ve eylemler arasındaki mesafeden kaynaklanan sinik tutumun görüşmeciler arasındaki yaygınlığıdır. Bu çalışmanın bir diğer bulgusu ise birçok görüşmecinin endişe ve güvensizlik yaşadığıdır. Sonuç olarak bu tez yeni orta sınıf öznelliklerinin üretiminin küresel kapitalizm için üretken olduğunu, çalışanlar arasında kolektif hareket ve dayanışma gibi sosyal fikirleri geçersiz kıldığını ve sürekli genişleyen yalıtılmış ve dışlayıcı bir özel alanın karşısında kamusalın yok oluşuna katkıda bulunduğunu göstermektedir. This thesis examines how the subjectivities of white collar members of the new middle classes in Istanbul, Turkey?s globalizing city, are produced in particular ways in the spheres of education, work and consumption under the sway of neoliberalism, conceptualized as a form of govermentality that provides a particular mentality or manner of doing things. Based on qualitative fieldwork during which I interviewed 24 white collar employees working in the Istanbul branches of multinational companies, I argue that, through the process of subjectivation, white collar members of the new middle class are turned into subjects of neoliberalism and ?enterprising selves? who are rational, competitive, autonomous, calculating and responsible individuals, and who need to continuously improve themselves. The subjectivities of these highly educated, productive selves in neoliberal work environments are shaped through the extension of the economy, based on market rationality, knowledge and calculation, into society where the social comes to be understood in economic terms. In the thesis, I emphasize that this subjectivity formation is never a smooth process, and hence, neoliberal subjects are actually fragile subjects whose reproduction of themselves is possible through certain costs. One of these costs is the prevalence of a cynical attitude among many white collar workers as there exists a distance between their critical consciousness and practices. Another finding of this study is that many of the informants are marked with anxieties and insecurities. As a conclusion, this thesis demonstrates that the formation of new middle class subjectivities is productive for global capitalism, it preempts social ideals such as collective action and solidarity among employees and contributes to the effacement of the public vis-à-vis an ever-expanding, isolated and exclusionary private.
Collections