Feminist lawyers in Istanbul: Re-thinking the boundaries between the legal and the non-legal
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tez İstanbul'daki feminist avukatların yasa yapımı ve dava takibi üzerinden hukuksal alana dâhil olmaları, yaklaşımları ve bu süreçlerdeki rollerini incelemektedir. Feminist avukatlar kendini nötr ve tüm vatandaşlara eşit mesafede atfeden hukukun eğitiminin içinden geçseler de, hukuksal alanda yalnızca hukukçu ve avukat olarak değil, aynı zamanda aktivist olarak var olmaktadırlar. Bu çalışma feminist avukatların bunların (hukukçuluk, avukatlık, aktivizm) herhangi birinden feragat etmeden mücadelelerini sürdürmeye çalıştıklarını ve bu var oluşlarının özgün potansiyel ve açmazları barındırdığını, avukatlık ve aktivizm ile hukuksal olan ve olmayan arasındaki ikili karşıtlıklara dayanmadan göstermektedir. Feminist avukatlarla yaptığım görüşmelere ve kadın örgütleriyle katıldığım toplantılardaki gözlemlerime dayanarak, ilk olarak kadınlar tarafından hukukun bir mücadele alanı olarak kuruluşunu tarihselleştiriyorum. Bunu yaparak, özellikle 1980 darbesinden sonraki süreçte hukukun kadınlar için müdahale edilebilen ve oldukça çekişmeli bir mücadele alanı olarak ortaya çıktığını anlatıyor ve kadınların farklı odak ve dayanışma biçimlerini açıyorum. Daha sonra feminist avukatların yasa yapım süreçlerinde devlet kurumları, bürokratlar ve uluslar ötesi gelişmelerle ilişkilenmeleri boyunca hukukçuluklarının, avukatlık deneyimlerinin ve aktivistliklerinin nasıl iç içe geçtiğini takip ediyorum. Son olarak kolektif dava takipleri süresince mahkeme salonlarında aktivizm ve avukatlığı nasıl sürdürdüklerini, bu alandaki deneyim ve stratejilerini aktarıyorum. This thesis scrutinizes the inclusion, approaches, and roles of feminist lawyers in İstanbul to the legal field through law-making and litigation processes. Although feminist lawyers are trained in law, which claims itself to be neutral and equally distant to all citizens, they do not only exist as legal experts and lawyers in the legal field, but also as activists. This study demonstrates that feminist lawyers maintain their struggle without abandoning any of the three (legal expertise, lawyering, activism) and their existence harbors unique potentials and conundrums, without adhering to binary oppositions between lawyering and activism, and the legal and non-legal. Based on the interviews with feminist lawyers and observations in the meetings with women's organizations, first, I historicize how law is constituted as a field of struggle by women. By doing so, I explain how law became a modifiable and highly-contested field of struggle, as well as women's different focuses and modes of solidarity. Following that, I trace how feminist lawyers' legal expertise, lawyering experiences, and activism intermingle throughout their relations with state institutions, authorities, and developments in the transnational arena. Lastly, I elaborate how they maintain their activism and lawyering in the court rooms, along with their experiences and strategies.
Collections