Indirect discrimination in the practice of the united nations human rights treaty bodies: Testing originality and coherence
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Dolaylı ayrımcılık yasağı yaygın biçimde kabul gören bir kural olmakla beraber uygulaması farklı yargı çevrelerinde çeşitlilik göstermektedir. Birleşmiş Milletler insan hakları sözleşme organları da ayrımcılık yasağı ve eşitlik hakkı kapsamında dolaylı ayrımcılığı uygulamaktadır. Bu tez, Birleşmiş Milletler insan hakları sözleşme organlarının dolaylı ayrımcılığa yaklaşımlarını analiz etmeyi amaçlamaktadır. Öncelikle, BM sözleşme organlarının yaklaşımının, dolaylı ayrımcılığın geliştiği daha genel yargısal bağlamda nerede durduğunu incelemektedir. BM sözleşme organlarınındiğer ulusal veya bölgesel yargı çevrelerine kıyasla kendine özgü ya da özgün bir yorum ve uygulama geliştirip geliştirmediğini incelemektedir. İkinci olarak bu çalışma, incelenen her bir BM sözleşme organının uygulamasında ayrışan ve benzeşen noktalara odaklanmaktadır. BM insan hakları hukukunda dolaylı ayrımcılık konusunda yeknesak bir yaklaşımın bulunup bulunmadığını sorgulamaktadır. Bu tez, BM insan hakları sözleşme metinlerinin, sözleşme organlarının bireysel başvurular hakkındakigörüşlerinin, genel yorum veya tavsiyelerin ve nihai gözlemlerin kapsamlı bir incelemesine dayanarak, sözleşme organlarının dolaylı ayrımcılığa özgün bir yorum getirmediklerini savunmaktadır. Fakat yarı-yargısal niteliklerinin bir sonucu olarak uygulamada dolaylı ayrımcılığın kapsamını genişletebilmişlerdir. Bu tez ayrıca BM sözleşme organlarının dolaylı ayrımcılık konusunda yeknesak bir yaklaşımlarının olmadığını da göstermektedir. Dolaylı ayrımcılık uygulamasında ayrıştıkları noktalar, her bir sözleşme organının ilgilendiği hakların ve grupların farklı olmasınabağlanabilir. The prohibition on indirect discrimination is a widely shared normative ideal but its application varies in different jurisdictions. The United Nations human rights treaty bodies have also applied indirect discrimination within the scope of the prohibition on discrimination and the right to equality. This thesis aims to analyze the approach of the United Nations human rights treaty bodies to indirect discrimination. It examines, firstly, how the approach of the UN treaty bodies locates in the broader jurisprudential context in which the doctrine of indirect discrimination has been developed. It aims to see whether UN treaty bodies adopt sui generis or original interpretation and application compared to other domestic and regional courts. Secondly, it focuses on converging and diverging points in the practice of each UN treaty body under examination. It asks whether there is a unified approach to indirect discrimination at the level of the UN human rights law. Based on a comprehensive examination of the texts of the UN human rights treaties, the views of the treaty bodies on individual communications, general comments or recommendations, and concluding observations, the thesis argues that treaty bodies do not have an original approach to the interpretation of indirect discrimination. However, in the application, they are able to extend the scope of indirect discrimination due to their quasi-judicial character. Further, the thesis shows that the UN treaty bodies do not provide a uniform approach to indirect discrimination. Diverging points in the application of indirect discrimination can be attributed to the differences in the rights and groups covered by each treaty body.
Collections