A cross-cultural examination of relationship quality, satisfaction, and anxiety: Associations with self-construal and family-of-origin experiences
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Genç yetişkinlikte romantik ilişki yaşama deneyimi gelişimsel olarak önemli bir aşamadır (Rauer, Pettit, Lansford, Bates & Dodge, 2013). Bu araştırmanın amacı, kültürel etkenler ile gencin kök aile ile ilişkilerinin etkisiyle oluşan gencin özbenlik algısının, romantik ilişkilerine etkisini incelemektir. Özbenlik algısı iki kuram ile tanımlanmıştır: Kağıtçıbaşı'nın Aile Değişim Kuramı ve Bowen'ın Aile Sistem Kuramı. Araştırma örneklemi, ABD (n = 200), Türkiye (n = 196) ve Pakistan'da (n = 159) yaşayan, en az üç aydır devam eden bir romantik ilişkisi olan, 18-25 yaş arası, şehirli üniversite öğrencilerinden oluşmaktadır. Araştırmada, özbenlik algısı ile romantik ilişki doyumu ve kaygı arasındaki ilişkinin farklı kültürlerde işleyişi ile ilgili karışık bulgular ortaya çıkmıştır. Modelde ayrı ayrı incelendiğinde, ayrışma ve özerklik arttıkça ilişki doyumunun arttığı görülmüştür. Öte yandan, ayrışma, özerklik ve ilişkisellik aynı modelde birlikte test edildiğinde ise ayrışmanın her üç kültürde ilişki doyumunu yordadığı görülmüştür. Buna ek olarak Amerikan örnekleminde, özerk-ilişkisellik arttıkça ilişki doyumunun arttığı, Pakistan ve Türk örneklemlerinde ise böyle bir ilişki olmadığı bulunmuştur. . Kaygı ise her üç kültürde de ayrışma ile negatif koreledir, fakat özerk-ilişkisellik ile istatistiksel olarak ilişkili değildir. Bulgular, ayrışma olgusunun daha kişisel ve psişik bir süreç olduğunu, özerk-ilişkiselliğin ise daha ilişkisel ve kültürel olduğunu göstermektedir. Bu çalışma genç erişkinlik döneminde özbenlik algısı ile romantik ilişkileri incelemek üzere kültürel ve sistemik yaklaşımların daha bütüncül bir çerçevede araştırılması fikrini desteklemektedir. Anahtar Kelimeler: romantik ilişkiler, ilişki kalitesi, ilişki doyumu, özerklik, ilişkisellik, kültür, özbenlik algısı, aile sistem kuramı, ayrışma The capacity to form committed romantic relationships is a key milestone in young adulthood (Rauer, Pettit, Lansford, Bates & Dodge, 2013). The goal of the present study is to explore how self-construals, formed either through culture or family-of-origin experiences, have an impact on young adults' romantic relationships and functioning. Self-construal is defined through two theories: Kağıtçıbaşı's Family Change Theory and Bowen's Family System Theory. The sample consisted of 18-25 year old urban college students recruited from the USA (n= 200), Turkey (n= 196), and Pakistan (n= 159), who had been in a romantic relationship for at least three months. Findings were mixed for how the types of self-construal influenced relationship experiences and anxiety across cultures. When tested independently, both differentiation of self (DoS) and autonomy positively predicted relationship satisfaction. However, when tested simultaneously with relatedness and autonomy, only the DoS emerged as a consistent predictor of relationship satisfaction in all countries; autonomy and relatedness had a significant (positive) effect only in the USA. Anxiety was negatively associated with DoS across countries, but was not related to autonomy or relatedness. The DoS seems to operate at a more micro and intrapersonal level, whereas autonomy and relatedness seem to operate at more relational and cultural levels. This study lends support for the idea of an integrative framework to study self-construal and romantic relationships in young adulthood from a cultural-systemic perspective. Keywords: romantic relationships, relationship quality, relationship satisfaction, autonomy, relatedness, culture, self-construal, family system theory, differentiation of self
Collections