İnsan haklarında evrensellik söylemi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada «evrensel insan hakları» söyleminin arkaplanına odaklanılmaktadır. Söylemin tüm uzanım ve görünümlerine değinilmeksizin; tarihsel seyrinin takibi, oluşum sürecinin analizi ve ideolojik araçsallığının kritiği amaçlanmıştır. Öncelikli bir sınırlamaya bu meyanda gidilerek, insan hakları kavram ve terim ayrımında ele alınmaktadır. Kavram hâliyle bir soyutluğu imleyen insan hakları, bilindiği gibi Batılı modern süreçlerde somutlaşmıştır; somutlaşmış, yani özgül bir bağlam içre terim hâline ulaşmıştır. Çalışma da somut ve özgül bu bağlam ile sınırlanmış, evrensellik söyleminin konusu olarak modern `insan hakları` terimi sorgulanmıştır. Örneğin insan ile hak bileşenlerinin açıklayıcılığına bu koşutlukta başvurulmuş, terimin arkaplanında kurulu `insan` ve `hak` tasavvuruna mercek tutulmuştur. Ardınca doktrinel arkaplan konu edilerek, köken ve referanslarıyla «evrensel insan hakları» söyleminin oluşum ve dönüşümü işlenmiştir. Nihayet buradan hareketle de, söylemin hak bildirgelerinde cisimleşmesi, hukuk ve siyasetin kesişiminde belirmesi irdelenir. Evrensellik söyleminin örtük veya açık biçimde yer aldığı bu bildirgeler, kronolojik olarak incelenmektedir. Böylelikle bir söylem olarak evrenselliğin hem hukuken, hem siyaseten araçsallaştığı uğraklar ardısıra analiz edilmiştir. Söyleme en kuşkucu ve eleştirel tavrı sergileyen Asya, İslâm ve Afrika kültürlerinde insan hakları kavrayışları bu itibarla özetlenmiş; çalışmada, ezcümle, topyekûn bir reddiyet yahut teslimiyete savrulmadan, mevcudu ve mümkünü anlama gayreti gösterilmiştir. Bir yüksek lisans tezi olarak özgülendiği mütevazı amaç, tartışmalara nihayet verecek dört başı mamur bir cevap değil, «evrensel insan hakları» söylemine bir açılım getirmektir — soruları besleyen eleştirel bir perspektife, böylelikle katkı sağlamak hedeflenmiştir. This research examines the background of the discourse of «universal human rights» without referring to all possible aspects. For the purpose of comprehending the historical process, analyzing the formation period and scrutinizing the ideological instrumentalization of the universality discourse, the distinction between concept and term within the scope of human rights is primarily emphasized. As is known, human rights, implying an abstract concept, has been concreted in the Western modernization process — concreted, in other words, as a term in specific context. This concrete and specific context, on which the research focuses, thereby requires an analysis in the light of human and right: on what basis and with which references was the modern `human rights` term founded? After conducting an in-depth analysis of these basis and references as doctrinal background, the research continues with investigating the modern `human rights` term embodied on the declarations of human rights, that is, on the intersection of law and politics. This juncture at which the discourse of «universal human rights» arises implicitly or explicitly is chronologically discussed in furtherance of detecting both legal and political functionality. To that end, the accordance between the concept and foregoing term is withal attempted to be observed in view of Asian, Islamic and African perspectives on human rights. As a result, this research endeavors for a more thorough understanding of past, present and possibility, by putting aside polemical or apologetic approaches. Hereby, it is aimed to bring new openings to the discourse of «universal human rights» and to make a small contribution to a critical review raising questions instead of accustomed answers.
Collections