Testis torsiyonunda N-asetil sisteinin kullanımı ile serbest oksijen radikallerinin zararlı etkilerinin önlenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Ulusoy S, Testis Torsiyonunda N-Asetil Sistein Kullanımı İle Serbest Oksijen Radikallerinin Zararlı Etkilerinin Önlenmesi. Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Uzmanlık Tezi, Kırıkkale 2005. Testis torsiyong, çocukluk çağında ve erişkinlerde karşılaşılan acil ürolojik bir problemdir. Deneysel testis torsiyonu ilgili yapılan birçok çalışmada iskemi reperfüzyon hasarı biyokimyasal ve patolojik olarak gösterilmiş ve değişik ilaçların bu hasarı önlemede ki etkinliği araştırılmıştır. N- acetylcysteine (NAC), içerdiği protein bağlayan labil disülfid bağlarının sayesinde, fonksiyonel olan disülfid gruplarının korunmasını sağlar ve transportunu kolaylaştırır. Glutatyon redüktaz aktivitesini, sülfidril gruplarının transferi ile artırarak, glutatyon sentezini destekler, glutatyon prekürsörü olarak hareket eder. Bu çalışmada, testis torsiyonu ve detorsiyonu sonrası oluşan iskemi-reperfüzyon hasarının önlenmesinde NAC'in etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla 36 adet albino Wistar erkek rat, sham ve kontrol grubunda 8'er, iskemi-NAC (I NAC) ve iskemi-reperfüzyon-NAC (IRNAC) grubunda 10'ar adet olmak üzere dört gruba ayrıldı. Kontrol grubunda sol testis midskrotal insizyondan çıkarılıp saat yönünde 720° rotasyon oluşturulup 2 saatlik torsiyon, 4 saatlik detorsiyon sağlandı. INAC grubunda kontrol grubundaki işlemin yanı sıra torsiyonun 1. saatinde 150mg/kg'dan NAC intraperitoneal olarak uygulandı. IRNAC grubunda ise INAC grubundaki işlemlere ek olarak detorsiyonu takiben 150 mg/kg'dan intraperitoneal NAC verildi. 4 saatlik detorsiyon sonrasında orşiektomi yapıldı.. Her bir testis dokusunda biyokimyasal olarak gram protein başına malondialdehit (MDA), nitrik oksit (NO) ve total sülfidril (T-SH) değerlerine bakıldı ve dokular seminifer tubul yapıları ve spermatid sayıları açısından histopatolojik olarak değerlendirildi. Doku T-SH değerlerinde INAC ve IRNAC gruplarında artma bulundu. NO düzeylerinde INAC ve IRNAC gruplarında kontrol grubundan belirgin düzeyde bir artma mevcutken, MDA düzeylerindeVI istatistiksel açıdan bir fark yoktu. Histopatolojik olarak ise, INAC ve IRNAC gruplarında kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, seminifer tubul yapılarının korunduğu ancak spermatid sayılarında bir azalma olduğu görüldü. Sonuç olarak, NAC'in testiküler torsiyon detorsiyon sonrası oluşan iskemi reperfüzyon hasarının önlenmesinde etkili olduğu biyokimyasal ve histopatolojik olarak gösterilmiştir. NAC, kolay bulunabilirliği ve uygulama kolaylığı açısından testiküler torsiyon sonrasında ve detorsiyon sırasında kullanılabilir. Anahtar Kelimeler: Testis torsiyonu, iskemi reperfüzyon, N-asetilsistein. VI istatistiksel açıdan bir fark yoktu. Histopatolojik olarak ise, INAC ve IRNAC gruplarında kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, seminifer tubul yapılarının korunduğu ancak spermatid sayılarında bir azalma olduğu görüldü. Sonuç olarak, NAC'in testiküler torsiyon detorsiyon sonrası oluşan iskemi reperfüzyon hasarının önlenmesinde etkili olduğu biyokimyasal ve histopatolojik olarak gösterilmiştir. NAC, kolay bulunabilirliği ve uygulama kolaylığı açısından testiküler torsiyon sonrasında ve detorsiyon sırasında kullanılabilir. Anahtar Kelimeler: Testis torsiyonu, iskemi reperfüzyon, N-asetilsistein.vuı groups than the control group whereas there was no statistically significant difference in the MDA values. Histopathologically, in I NAC and IRNAC groups as compared with the control group the structure of seminiferous tubules were intact but spermatid counts were decreased. As a result, it is showed both biochemically and histopathologically that NAC was effective in prevention of ischemia-reperfusion damage after testicular torsion and detorsion. As finding and using NAC is easy, it can be used after testicular torsion and during the detorsion. Keywords: Testicular torsion, ischemia reperfusion, N-acetylcysteine.
Collections