Mizaçsal depresyon duyarlılığının erişkin hastalarda var olan psikiyatrik bozukluğun türüne, tedaviye yanıtına, hastanın tedavi izlemine uyumuna etkisinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Kazezoğlu Çevik Ş. Mizaçsal Depresyon Duyarlılığının Erişkin Hastalarda Var Olan Psikiyatrik Bozukluğun Türüne, Tedaviye Yanıtına, Hastaların Tedavi İzlemine Uyumuna Etkisinin Değerlendirilmesi, Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Uzmanlık Tezi, Kırıkkale,2006 Bazı mizaç özelliklerinin çeşitli psikiyatrik bozukluklara yatkınlık oluşturduğu bu güne kadar yapılmış pek çok çalışmada gösterilmiştir. Boratav'ın ortaya attığı mizaçsal depresyon duyarlılığı (MDD) ise depresif bozukluklara yatkınlıkla ilişkilendirilen yeni bir kavramdır. Bu çalışmada MDD özelliğinin tanı grupları ile ve tanı gruplarındaki bazı sosyodemografik ve klinik özelliklerle ilişkisinin, MDD dahil olmak üzere çeşitli klinik özelliklerin tedavi izlemine olan etkisinin araştırılması planlanmıştır. Bu amaçla Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri polikliniğine randevu alarak başvurmuş hastalar muayene edilmiş, DSM IV tanı sınıflamasına göre major depresif bozukluk (MDB), panik bozukluğu (PB), obsesif kompulsif bozukluk (OKB) ve yaygınlaşmış anksiyete bozukluğu (YAB) tanılarını karşılayan hastalar MDD araştırma tanı kriterleri ve hastalıklarına uygun değerlendirme ölçekleri uygulanarak değerlendirilmiş, tedavilerine başlanmış ve izleme alınmıştır. îzlemde 2 ay sonra kontrole gelen hastalara hastalıklarına yönelik değerlendirme ölçekleri yeniden uygulanmış, tedaviyle ilgili yanıt, ilaca uyum, ilaç yan etkisi, ilaç değişikliği bilgileri kaydedilmiştir. Çalışmaya alman 16-71 yaşlar arası 157 hastanın 119'u kadın (%75,8) 3 8 'i erkek (%24,2), hastaların yaş ortalaması 34,53 ± 10,86 olarak saptanmıştır. Değerlendirme sonucunda 157 hastanın 79'unda (%50,32) MDD saptanmıştır. Bu çalışmanın sonucunda tanı grupları arasında MDD varlığı açısından anlamlı fark bulunmamıştır. MDB tanı grubunda MDD özelliğinin ve III. Eksen özelliğinin olmaması izleme uyumu arttıran durumlar olarak istatistiksel anlamlılığa ulaşmıştır. OKB tanı grubunda MDD olmayan hastalarda Boratav Depresyon Tarama ÖlçeğiVI puanlarındaki değişim, MDD olanlara göre daha fazla bulunmuştur. PB grubunda yaş düştükçe tedavi uyumunun arttığı sonucuna ulaşılmıştır. YAB tanı grubunda ise MDD olmayanlardaki HAM-A değişim yüzdesi MDD özelliği olanlara göre anlamlı düzeyde daha yüksek bulunmuştur. Sonuç olarak MDD özelliği MDB tanı grubunda tedaviye uyum üzerine etkili bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Mizaçsal depresyon duyarlılığı, psikiyatrik bozukluk, tedaviye uyum, tedaviye yanıt VII ABSTRACT Kazezoglu Çevik S. Screening effects of temperamental depression sensitivity in a variety of psychiatric disorder, treatment response and accordance of patient to treatment. Kirikkale University, Faculity of Medicine, Psychiatry Department. Thesis of Speciality, 2006 Many studies have shown that special temperamental features cause a predisposition to several psychiatric disorders. Temperamental Depression Sensitivity (TDS) is a new concept created by Boratav that includes childhood temperamental characteristics associated with vulnerability to depressive disorder. In this study, it is planned to screen relationship between TDS and sociodemografic, clinical aspects and accordance of treatment of patients with different psychiatric diagnosis. The patients who applied to Kirikkale University Faculity of Medicine Psychiatry Outpatient Clinic by taking appointment with diagnosis of major depressive disorder (MDD), panic disorder (PD), obsessive compulsive disorder (OCD) and generalized anxiety disorder (GAD) according to DSM IV (Diagnostic and Statistical Manual of Psychiatric Disorders-IV, American Psychiatric Association) were ascertained by TDS research diagnostic criteria and by rating scales of their disorder(s). In follow up, rating scales of the disorders of patiens were applied 2 months after first screening, drug response, accordance of patient to pharmacotherapy, side effects and switching of drugs were recorded. 157 patients included in this study were between 16 and 71 years of age, 119 were female (%75,8), 38 were male (%24,2) and their mean age was 34,53 ± 10,86. TDS was present in 79(%50,32) of 157. At the end of the study there was no difference between diagnostic groups according to TDS existence. In MDD group, absence of TDS and III Axis features were the factors that increase accordance of patient to treatment. In OCD group without TDS alteration in Boratav Depression Screening Scale was higher than OCD patients with TDS. In PD group, accordance of thevm patients to treatment was negatively correlated with their age and it was increasing as they were younger. In GAD group, percentage of alteration in HAM-A was higher in patients without TDS than patients with TDS. In conclusion, TDS has been found to be effective on the accordance to treatment in patients with the diagnosis of MDD. Key words: Temperamental depression sensitivity, psychiatric disorders, accordance to treatment, response to treatment.
Collections