Almanya`da din ve sekülerlik – 1990 sonrası
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
1990 yılında Alman birliği sağlandıktan sonra hem doğuda hem batıda bulunan toplumların en çok din ile ilişkileri bağlamında farklı oldukları bilinmekteydi. Sosyalist rejimin yıkılmasından sonra Doğu Almanya'da herhangi bir dini olmayanlar toplumun çoğunluğunu oluştururken Batı Almanya'da toplumun büyük bir kısmı Evanjelik ve Katolik Kilisesi'nden birine mensuptu. Doğu Almanya'da bulunan toplumun, din karşıtı bir politika izleyen devletten ayrılmasının sonucunda dini ilişkilerinin değişerek insanların dine yönelmesi beklenmiştir. Bununla birlikte, farklı dinlere ve kültürlere mensup insanların Almanya'ya göç etmesi ile oluşan dini çoğulculuğun insanları dine yönlendirdiği düşüncesini oluşturmuştur. Bütün bu gelişmeler son dönemde Alman medyası ve akademisinde oldukça tartışılan konular arasında yer almaktadır. Dolayısıyla bu tezde Almanya'da 1990 yılından sonra din ve sekülerlik konuları araştırılmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda, öncelikle günümüzde Almanya'da sekülerlik ile ilgili yapılan tartışmalar verildikten sonra seküler bir devlet olan Federal Almanya Cumhuriyeti'nde din ve devlet ilişkilerine değinilmiştir. Özellikle 1990 yılında Alman birliği sağlandıktan sonra Almanya'da hangi gelişmelerin yaşandığı araştırılmıştır. Bununla birlikte, toplum ve din ilişkileri Almanya'da yapılan araştırmalar ışığında ele alınmıştır. Elde edilen bulgulardan hareketle Almanya'da sekülerleşme sürecinin 1990 yılından sonra devam ettiği görülmektedir. Her ne kadar Almanya'nın katı bir seküler devlet anlayışına sahip olmadığı anlaşılsa da toplumda dinin öneminin ve etkisinin son yıllarda azaldığını söylemek mümkündür. Nitekim, Almanya'nın doğusunda bulunan eyaletlerde yaşanan siyasi değişikliklerden sonra dine bir yönelim kaydedilmemiştir. Ayrıca Almanya'daki dini çoğulculuk insanları farklı dinlere yönlendirmemektedir. Her iki bölgede de insanların kurumsallaşmış dinden uzaklaştığı görülmektedir When the German unity occurred in 1990 it was known that both societies in East and West differed in their religious issues. While in East Germany, after the socialist state collapsed, the people who were unaffiliated with any religion made up the majority, in West Germany, on the other hand, a large part of the population belonged either to the Catholic Church or to the Evangelical Church. When the anti-religious politics of East Germany came to an end, it was expected that, with the changes in the religious field, people in the East would turn towards religion. In addition to this with religious pluralism as a result of the immigration of people belonging to different religions and cultures it was also thought that religion would become importance in Germany. In recent times all of these facts have been highly debated both in the German academia and media. Therefore, secularization and religion in Germany after 1990 is the main topic of research of this thesis. In this context the thesis begins with the discussions about secularization which took place in Germany. After that the relationship between state and religion in the Federal Republic of Germany is mentioned. Especially, the developments which occurred after the Germany unity are studied in this part of the thesis. Then the relationship between society and religion is examined through the surveys and researches in Germany. It could be seen that the process of secularization continued also after 1990. In addition to this it could be said that even there is not a strict secular state in Germany, religion has lost its importance and influence in society in recent years. Despite the political changes and developments in eastern German states, there is not any record of the fact that people have turned to religion. Additionally, the religious pluralism has not turned people to different religions. In both parts of Germany, it could be seen that people are abandoning institutional religions.
Collections