Hipertansif hastalarda plazma visfatin seviyeleri ile abg (akıma bağlı genişleme) ve nabız dalga analizi ile belirlenen noninvaziv endotelial fonksiyon göstergeleri arasındaki ilişki
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Hipertansiyon, tüm dünyada doktora en sık başvurma nedenlerinden birisidir. Doğrudan hipertansiyona bağlanacak morbidite ve mortaliteye ek olarak kan basıncı yüksekliği kardiyovasküler hastalıkların olasılığını arttıran güçlü bir risk faktörüdür. Hipertansiyon tedavisinin temel amacı kan basıncını düşürmekle beraber hedef organ hasarını önleyerek hastalığın komplikasyonlarının engellenmesi, dolayısıyla mortalite ve morbidite nedenlerinin azaltılmasıdır.Akıma bağlı genişleme (ABG) endotel bağımlı bir işlem olup; orta büyüklükteki musküler arterlerin shear strese maruz kalması sonucu meydana gelen hiperemiyi ölçmektedir. Tansiyon aleti manşonunun şişirilmesi ile oluşturulan shear strese cevaben brakiyal arterde oluşan dilatasyon esas olarak NO'nun endotelden salınmasına bağlıdır ve koroner endotelyal fonksiyonun invaziv olarak değerlendirilmesi ile uyum gösterir. Arteryel stiffness damar duvarının gerilimini ve elastikiyetini belirtir. Arteryel sertlik, hipertansif hastalarda hedef organ hasarının bir göstergesidir. Visfatin, önceleri pre-B-cell enhancing factor 1 (PBEF1) olarak adlandırılmış olup, geni 7. kromozomun uzun kolu üzerinde, molekül ağırlığı 52 kDa olan ve 491 aminoasit içeren bir polipeptid olarak kodlanır. Daha sonra adipoz dokudan salgılandığı gösterilerek visfatin adıyla yeni bir adipokin olarak tanımlanmıstır. Visfatinin inflamasyon ve endotelyal hasarın biyomarkeri olduğu, hücre çoğalmasını ve yaşamını, ekstasellüler matriksi, vasküler reaktivite ve inflamasyonu düzenlemede rolü olduğu ve kardiyovasküler sistemin direkt bir düzenleyicisi olduğu belirtilmektedir. İn vivo ve in vitro çalışmalarda visfatinin endotelyal hücrelerde inflamatuar olayları tetiklediği ve endotel disfonksiyonuna neden olduğu öne sürülmektedir. Bizde bu çalışmamızda hipertansif hastalarda plazma visfatin seviyeleri ile ABG ve nabız dalga analizi ile belirlenen noninvaziv endotelial fonksiyon göstegeleri arasındaki ilişkiyi göstermeyi planladık.Çalışmamıza 100 tane hipertansif hasta alındı. Hipertansif hastalar ambulatuar kan basıncı monitörizasyonu (AKBM) sonuçlarına göre dipper – nondipper ve grade 1 – grade 2 olarak sınıflandırıldı. Visfatin değerleri nondipper HT grupta dipper HT gruba göre daha yüksek bulundu (p=0.025) . Visfatin değerleri grade 2 hipertansiflerde grade 1 hipertansiflere göre yüksek bulunurken istatiksel olarak anlamlı değildi. ABG değerleri açısından gruplar dipper HT - nondipper HT, grade 1 HT ve grade 2 HT olarak ayrıldığında ABG değerleri arasında anlamlı farklılık saptanmadı. Arteriel stiffness değerlendirmesindeki dijital volüm nabzı (DVP) parametrelerinden stiffness index (SI) ve reflection index (RI) gruplar arasında istatiksel olarak anlamlı farklılık göstermedi. Sonuç olarak tüm grubun plazma visfatin düzeyleri ile akıma bağlı genişleme (ABG) değerleri arasında yapılan korelasyon analizi sonucu visfatin ve ABG arasında negatif korelasyon saptandı (R:-0.258** P:0.010) . Visfatin ve SI ile yapılan korelasyon analizi sonucu pozitif korelasyon saptandı (R:0,343 P:0.01). Yine visfatin ve RI le yapılan korelasyon analizi sonucu pozitif korelasyon saptandı (R:0.238 P:0.017). Bu veriler ışığında hipertansif hastalardaki visfatin düzeylerinin endotel fonksiyon paremetrelerinden ABG ve arteriel stifness göstergelerinden SI ve RI değerleri arasındaki korelasyon hipertansif hastaların uç organ hasarı ve endotel disfonksiyonu göstermede biyokimyasal bir paremetre olan visfatinin kullanılabileceği fikrini vermektedir. Ancak bu konuda benzer sonuçlarla desteklenen daha fazla ve büyük çalışmalara ihtiyaç vardır. All over the world hypertension is one of the most common reason for seeing the doctor. To be connected directly to hypertension in addition to morbidity and mortality of cardiovascular diseases is a strong risk factor that increases the likelihood of high blood pressure. The main goal of treatment to reduce blood pressure hypertension and target organ damage by preventing the prevention of complications of the disease with the need, therefore, is the reduction of causes of morbidity and mortality. Flow-mediated dilatation (FMD) is an endothelial-dependent process; medium-sized muscular arteries occurred as a result of shear stress exposure hiperemi measure. Inflating a sphygmomanometer cuff on the brachial artery in response to shear stress is mainly generated by the dilatation of NO's to be released from the endothelium depends on assessment of compliance with invasive coronary endothelial function and indicates. Arterial stiffness in tension and elasticity of the vessel wall indicates. Arterial stiffness is an indication of target organ damage in hypertensive patients. Visfatin previously pre-B cell enhancing factor 1 (PBEF1), as named and 7 of the gene on the long arm of chromosome, molecular weight 52 kDa and a polypeptide with 491 amino acids is encoded. Then a new adipokine, secretion from adipose tissue by showing visfatin with the name is defined as. Visfatin that is stated direct regulator of the system on the biomarker of inflammation and endothelial damage, is on a direct role in the regulation cell proliferation and life, extracellular matrix, vascular reactivity and inflammation, is stated that there is a direct regulator of the cardiovascular system. In endothelial cells in vivo and in vitro studies of visfatin induced inflammatory events and it has been suggested to cause endothelial dysfunction. We, in our study plasma visfatin levels in hypertensive patients with FMD and noninvasive endothelial function determined by pulse wave analysis we intended to show the relationship between the indicators. Our study included 100 hypertensive patients. Ambulatory blood pressure monitoring in hypertensive patients (ABPM) according to the results of Dipper and non – Dipper and Grade 1 – grade 2 were classified as. Visfatin levels(values) are non dipper HT group were significantly higher than dipper HT group (p = 0.025). Visfatin levels were not statistically significant grade 2 hypertension was higher in grade 1 hypertensive. In terms of FMD values, groups were separated as dipper HT ¬¬–nondipper HT, grade 1HT and grade 2HT, there was no significant difference between FMD. Arterial stiffness assessment in the digital volume pulse (DVP) on the parameters stiffness index (SI) and reflection index (RI) did not show statistically significant differences between the groups. As a result, between visfatin and FMD negative correlation was detected between the plasma levels of the entire group visfatin and the connection to the flow-mediated dilatation (FMD) values the result of the correlation analysis (R:-0.258** P:0.010). The result of performed correlation analysis revealed a positive correlation with visfatin and SI (R:0.238 P:0.017). Again visfatin and RI is the result of the correlation analysis carried out was a positive correlation (R:0.238 P:0.017). In light of these data the levels of FMD in hypertensive patients arterial stiffness and endothelial function parameters from visfatin an indicator of end-organ damage in hypertensive patients correlation between SI and RI values and show the endothelial dysfunction has to give the idea that a biochemical all parameters that can be used visfatin. However, further supported with results similar to this and larger studies are needed.
Collections