Non-obez olgularda antropometrik ve metabolik parametrelerin gastroözofageal reflü hastalığı üzerine olan etkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Son yıllarda obezite prevalansında artış ile birlikte, obezite ilişkili hastalıklar da artmıştır. Yapılan çalışmalarda visseral yağlanmayla ilişkili santral obezitenin sindirim sistemi hastalıklarında, özellikle reflü semptomlarında, artışa yol açtığını iddia eden görüşler mevcuttur. Çalışmamızda, non-obez (BMI<30 olan) olgularda, insülin direnci ve antropometrik ölçümlerdeki değişikliklerin, reflü semptomlarına etkilerini araştırmak amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya dispeptik yakınması olan, BMI<30 olan, non-obez FSSG skalasına göre GÖRH tanısı alan 120 kişi ile dispeptik yakınması olmayan, BMI<30 olan, non-obez, FSSG (Frequency scale for the symptoms of gastroesophageal reflux disease) skalasına göre GÖRH olmayan 50 olgu alındı. Çalışmaya alınan olgular (vakalar) demografik verileri, ekstraözofageal semptom değerlendirmesini içeren anket formu ile sorgulandı. Serum biyokimya (açlık glukozu, insülin, lipid paneli, ürik asit, TSH, ALT) analizlerine bakıldı. Bel çevresi ölçümü yapıldı. Vücut kompozisyonları, antropometrik ölçümleri biyoelektriksel impedans yöntemi(TANITA) ile değerlendirildi. Bulgular: Çalışmamızda GÖRH olan grup ve sağlıklı kontrol grubu karşılaştırıldığında bel çevresi, BMI, LDL, Fat, Fat Mass, TBW yüzde, metabolik yaş, visseral fat, obezite derece, reflü skor, asit reflü skor, total skor ölçümleri hasta ve kontrol grubu arasında karşılaştırıldığında istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık bulundu (p<0,05). Extraözofageal semptomlardan boğaz ağrısı, apne, diş gıcırdatma GÖRH olan grup ile sağlıklı kontrol grubu arasında anlamlı farklılık bulundu (p<0,05). Hasta grubunda asit reflü skoru ile BMI ((r=0,298) (p=0,001)), LDL ((r=0,387) (p<0,001)), visceral fat (r=0,180) (p=0,049) arasında pozitif yönde anlamlı korelasyon saptandı. Asit reflü skoru ve TBW ((r= -0,273) (p<0,003))arasında negatif yönde anlamlı korelasyon saptandı. Sonuç: Obez hastalarda olduğu kadar, non-obez hastalarda da reflü semptom sıklığı ve şiddeti vücut yağ kompozisyonunu ile yakından ilişkilidir. Bireylerin abdominal ve visseral yağ kompozisyonlarındaki artışlar, obeziteden bağımsız olarak gastroözofageal reflü hastalığı riskinde artışa neden olabilir. Anahtar Kelimeler: Non-obez, GÖRH, FSSG, Biyoelektiriksel İmpedans Aim: Prevalence of obesity and the obesity-related diseases have been increasing in recent years. In the studies conducted there are views claiming that visceral fat-related central obesity causes digestion system diseases and increase in the number of gastroesophageal reflux symptoms in particular. In this study, in the cases of non-obese (BMI<30), it is aimed to assess the effects of insulin resistance and the changes observed in the anthropometric measurements upon the reflux symptoms. Methods: In this study 120 BMI<30 dyspeptic non-obese, GORH diagnosed according to FSSG scale (Frequency scale for the symptoms of gastroesophageal reflux disease) and 50 BMI<30 non-dyspeptic, non-obese and not GORH diagnosed according to FSSG cases have been included. The cases included in the study concerned have been surveyed by means of the questionnaire including the demographic data and the extra esophageal reflux symptom. Serum biochemistry analyses (fasting glucose, insulin, lipid panel, uric acid, TSH, ALT) have been checked. Waist circumference has been measured. Body compositions and anthropometric measurements have been assessed through the bioelectrical impedance method (TANITA). Results: In this study a statistically significant difference (p<0,05) has been found when GORH-diagnosed group is compared with the healthy control group in regard to waist circumference, BMI; LDL, Fat, Fat Mass, TBW, obesity level, reflux score, acid reflux score and total score measurements. Considering the extra esophageal reflux symptoms a significant difference (p<0, 05) between the group suffering from sore throat, apnea, teeth grinding and GORH and the healthy control group has been found. Within the patients group a positive correlation between acid reflux score and BMI (ı=0,298) (p<0,001), LDL (ı= 0,387) (p <0,001), visceral fat (ı=0,180) (p<0,049) has been determined. A negative correlation between acid reflux score and TBW (ı=0,273) (p<0,003) has been determined. Conclusion: Severity and frequency scale for the symptoms of gastroesophageal reflux in the non-obese is as closely related to body fat composition as those in the obese. Increase in abdominal and visceral fat composition may cause high risk of gastroesophageal reflux disease in individuals irrespective of their obesity. Key Words: Non-obese, GORH, FSSG, Bioelectrical Impedance
Collections