Klinik olmayan örneklemde yetişkin ayrılma anksiyetesi ve mizaç-karakter ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Kaygı bozukluklarında da mizaçsal yatkınlık literatürde tanımlanmıştır. Farklı kişilik modellerinde farklı mizaçsal kavramlar ile tanımlansa da bu özellikler genel olarak; olumsuz duygulara yatkınlık, tehdit duygusu, risk almadan kaçınma ve genel kaygı gibi özellikleri paylaşıyor. Bu çalışmada Ayrılma anksiyetesi bozukluğu şiddetinin ayrılıkla beraber nasıl bir gidiş gösterdiğini ve bu gidişe mizaç ile karakterin bir etkisi olup olmadığını anlamak amaçlanmıştır.Yöntem: Çalışma Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesinde 2018-2019 ilk dönemin ilk bir ayında; birinci ve dördüncü sınıflarda eğitimlerini sürdüren öğrenciler arasında gönüllülük esasına göre yapılmıştır. Tüm katılımcılara Sosyodemografik veri formu, Beck Anksiyete ve Depresyon Derecelendirme Ölçekleri(BDI, BAI), Yetişkin Ayrılma Anksiyetesi Anketi(AAA) ve Mizaç-Karakter Envanterini(TCI) doldurmaları istenmiştir. İstatistiksel analizler katılımcılar; Birinci sınıflar(n:121) ve dördüncü sınıflar(n:114) olmak üzere iki gruba ayrılarak gruplar arası ve/veya grupların kendi arasında yeni gruplamalar şeklinde yapılmıştır.Bulgular: İki grup(birinci ve dördüncü sınıflar) arasında tüm değişkenler(TCI, BDI, BAI, AAA) açısından karşılaştırma yapıldığında Mizaç alt ölçeği olan NS hariç anlamlı fark izlenmemiştir. Dördüncü sınıfta ki katılımcılarda NS skorları diğer gruba göre daha yüksek izlenmiştir. Tüm katılımcılar arasında ailesi ile birlikte yaşayanlar bir grup ve ailesinden ayrı yaşayanlar başka bir grup yapılarak bütün değişkenler açısından karşılaştırılmış ve BDI dışında anlamlı farklılık izlenmemiş olup, BDI puanları ailesi ile birlikte yaşayanlarda yüksek izlenmiştir. AAA üzerine hangi mizaçsal ve karakter özelliğin etkisi/etkileri olduğunu anlamak adına AAA bağımlı değişken olarak ve mizaçsal özellikler bağımsız değişken olarak Lineer Regresyona sokulduğunda HA, RD, P, SD ve ST'nın anlamlı etkileri olduğu gözlenmiştir. Bunlardan SD'nin etkisi negatifken diğerlerinin ki pozitiftir.Sonuç: Gruplar arasında yapılan karşılaştırmada AAA puanları açısından anlamlı farklılığın olmadığı ve ailesinden ayrı yaşamanın bağımlı değişken olarak lineer regresyonda AAA üzerine ve mizaç-karakter özelliklerine etkisinin olmadığı gözlendi. Bu bağlamda bireyin ailesinden ayrı yaşaması ya da aileden ayrılık halinin zamansal değişiklik göstermesi (yakın zamanda ya da dördüncü sınıflarda olduğu gibi daha önceden gerçekleşmiş olması) AAA puanları özerinde anlamlı bir etki/etkileşim göstermemiştir. Bütün bunlar bize, ayrılma anksiyetesi açısından ayrı yaşamanın, üstüne üstlük uzun süredir ya da tersine yeni başlamış olmakla da ilişkisi olmadan, bir önemi gözlenmemiştir. Katılımcılarda AAA puanları ile mizaç alt ölçeği olan HA, RD, P ve karakter alt ölçeği ST ile pozitif yönde bir ilişki izlenirken, karakter alt ölçeği olan SD ile zıt yönde bir ilişki izlenmiştir.Anahtar kelimeler: Yetişkin ayrılma anksiyetesi bozukluğu, mizaç-karakter Objective: Thetemperamental predisposition in anxiety disorders has been described in the literature. Although it is defined by different temperamental concepts in different personality models, these characteristics generally are; tendency to feel negative emotions, feeling threatened, avoiding taking risks and general anxiety. In this study, we aim to understand how the severity of separation anxiety disorder progresses and whether the temperament along with character have a role on it.Methods: The study was conducted in Kırıkkale UniversityFaculty of Medicine in the first month of 2018-2019; on the first and fourth grade students and it was conducted on a voluntary basis. All participants were asked to complete the sociodemographic data form, Beck Anxiety and Depression Inventory (BDI, BAI), Adult Separation Anxiety Assessment(AAA) and Temperament-Character Inventory (TCI). Statistical analysis participants; the first graders(n: 121) and the fourth graders(n: 114) were divided into two groups and/or were seperated into new groups within themselves.Findings: There was no significant difference between the two groups (first and fourth graders) in terms of all variables(TCI, BDI, BAI, AAA) except for the Temperamental subscale NS. NS scores were higher in the fourth graders than the other group. Among all the participants, the group that live with their families were compared with the group that don't live with their families in all variables and no significant difference was observed other than the BDI scores which was found higher in the first group. In order to understand the effect/effects of temperament and character on AAA, it was observed that HA, RD, P, SD and ST had significance when AAA and temperament were inserted in the linear regression as an independent variable. Out of all these variables, the effect of SD was negative while the others were positive.Conclusion: It was observed that there was no significant difference between the groups in terms of AAA scores, and living with the family did not have any effects on AAA or temperament-character attributes in the linear regression. In this context, fact that the individual is separated from his/her family or tha tthe time of separation from the family showing a temporal flux (eg. it has been done in the near future or before, like with the fourth graders) did not show a significant effect/interaction on the AAA scores. All this showed us that no matter how long it has been since the separation, living apart from the parents does not affect separation anxiety a positive correlation was found between the AAA scores and the temperament subscale HA, RD, P and the character subscale ST in the participants while a negative correlation was observed with the character subscale SD.Keywords: Adult separation anxiety disorder, temperament-character
Collections