Siklofosfamidin Swiss Black C57`nin böbrek dokusu üzerine etkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Siklofosfamid, hem neoplastik ve hem de neoplastik olmayan pekçok hastalığın tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir ilaçtır. Terapötik olarak kullanılan bu ilacın proksimal tübüllerde, distal tübüllerde ve renal korpüsküllerde belirgin yapısal değişiklere sebep olduğu gözlenmiştir. Bu ilacın özellikle proksimal tübül hücrelerinde toksik etki gösterdiği ve nekroza sebep olduğu tespit edilmiştir. Yüksek doz ve uzun süreli siklofosfamid uygulamasının etkileri hem yapısal ve hem de enzimatik yönden incelenmiştir. Işık mikros kobu seviyesinde, proksimal ve distal tübül hücrelerinin apikal membranının parçalanması sonucu, tübül lümenmde sitoplazma artıkları ve atılmış nukleuslar gözlenmiştir. Bazı tübül hücrelerinde piknotik nukleuslar mevuttur. Grup H'de, proksimal tübül hücrelerinin yer yer tahrip olmuş fırça kenarlarında PAS ( + ) reaksiyon azalmıştır. Tübül hücrelerinin özellikle apikal bölgelerinde değişik büyüklüklerde vakuoller yer almaktadır. Kapsül aralığının dikkat çekecek derecede genişlediği, glomerular kitlenin bütünlüğünün bozulduğu ve küçüldüğü, parietal yaprağın bozulduğu dikkati çekmiştir. Elektron mikroskobu düzeyinde ise, nukleus membranında bozulma, mitokondriyumlarda şişme, mitokondriyum-lipid ilişkisi ve mitokondriyum içinde halka dizilişli-elektron yoğun membranımsı yapılar, sayıca artmış koyu hücreler, bir kısmı şişmiş diğer kısmı yoğun matriks içeren mitokondriyumlar, şişmiş granüllû endoplazmik retikulum sisternaları, artmış ve gruplaşmış düz yüzlü endoplazmik retikulum vesikülleri, sayıca artmış peroksizomlar gözlenmiştir. Glomerulus kapillerleri ile podosit ped isel lerinin ortaklaşa paylaştıkları bazal laminada bozulma ve yer yer yapısal şişkinlikler veya kalınlaşmalar izlenmiştir. Siklofosfamidin, özellikle proksimal tübül tıücrelerindeki glukoz-6-fosfataz aktivitesi üzerine etkisi de hem histofeimyasal ve hem de sitokimyasal yönden incelenmiş ve bu aktivitenin azaldığı tespit edilmiştir. Ayrıca, glukoneogenezde anahtar bir enzim olan glukoz-6- fosfatazın aktivitesi böbrek dokusuna ait mikrozomai süspansiyonda da ölçülmüş ve glukoz-6-fosfatazdaki aktivitenin azalması istatistik? yönden anlamlı bulunmuştur.Glukoz reabsorbsiyonu ve taşımasında ya da glukoz-6-fosfatın hidrolizinde yer alabileceği düşünülen bu enzimin aktivitesindeki azalma glukoneogenez aktivitesini azaltabilir. Bu azalmadan dolayı, kana glukoz verilmesi gerçekleşemeyeceğinden kan glukoz konsantrasyonu belli bir seviyede tutulamaz. Bu çalışmada histokimyasal, sitokimyasal ve biyokimyasal bulgular birbirini desteklemektedir. Hücrelerin metabolik fonksi yonlarında oldukça önemli yapısal değişikliklere yol açabilen bu yapısal değişiklikler ve glukoz-6-fosfataz aktivitesindeki azalma, sik- lofosfamid gibi sitotoksik ve kanserojen ilaçların kullanımında dikkate alınmalıdır. Cyclophosphamide is a drug widely used in the treatment of many diseases both neoplastic and non-neoplastic. It has been noted that this drug used for therapeutic purposes produces marked struc tural alterations in the proximal tubule, in the distal tubule and in the renal corpuscles. It has been established that this agent exerts a toxic effect especially on the cells of proximal tubule and leading to necrosis. In the present study, the effects to cyclophosphamide ad ministered in large doses for a long period were investigated both from the enzymatic and structural viewpoints. At the light microscope level, cytoplasmic debris and extruded nuclei were observed in the lumen of the tubule as a result of disintegration of the apical membrane of the cells of the proximal and distal tubules. Certain cells of the tubule contain picnotic nucleus. In group II, PAS ( + ) reaction is decreased at some sites of the partly destroyed brush border of the proximal tubule cells. Vacuoles of various sizes are found especially in the apical region of the tubule cells. It was observed that the capsular space was markedly widened, the glomerular mass had lost its in tegrity and become smaller and the parietal layer was damaged. While at the electron microscopic level, it was observed that the nuclear membrane was destroyed and that mitochondria became swollen. Also, a relationship between the mitochondria and lipids was observed, as well as the presence of electron dense membranous structures with a circular arrangement, increased numbers of dark cells, mitochondria some of which are swollen, others with a dense matrix, dilated cisternae of rough endoplasmic reticulum, increased grouped vesicles of smooth endoplasmic reticulum and increased num bers of peroxisomes. Destruction and thickening or structural swell ings at places in the basal lamina shared by glomerular capillaries and pedicels of the podocytes. The effect of cyclophosphamide on the activity of glucose-6- phosphatase was investigated both histochemically and cytochemi- caly in the proximal tubule cells and a decrease in this activity was noted. Furthermore, the activity of glucose-6-phosphatase which is a69 key enzyme in gluconeogenesis, was measured in the microsomal frac tion of the renal tissue and the decreased in the glucose-6-phos- phatase activites was found to be statistically significant. A decrease in the activity of this enzyme which is thought to play a part in glucose reabsorbtion and transport or in hydrolysis of glucose-6-phosphate may cause a decrease in the gluconeogenesis activity. As a result of this decrease, glucose cannot be released into the circulation and blood-glucose concentration cannot be maintained at a defined level. In the present study, histochemical, cytochemical and biochemical findings support each other. These structural changes which may caused relatively important alterations in the metabolic function of the cells as well as a decreased in the glucose-6-phos- phatase activity should be taken into consideration in the use of cyclophoshamide and carcinogenic and cytotoxic drugs of this type.
Collections