Damla sulama sistemlerinde kullanılan yerli ve yabancı kökenli bazı damlatıcıların özellikleri üzerine bir çalışma

Abstract

-IV- ÖZ 6on yıllarda geliştirilen domla sulama yöntemi ez enerji gerektiren buna karşılık verim artışı, iş gücü ve diğer giderlerde tasarruf sağlayan bir yöntem olarok gittkiçe yaygınlaşmaktadır. Genel olarak damla sulama sistemi su kaynağı, sistem denetim birimi, suyu ileten borular sistemi ve borulara takılan damlat ıcılardan oluşur. Bu araştırma son yıllarda oldukça yaygınlaşan damla sulama sistemleri üzerinde bulunan damlatıcılerın sulamada ve bitkilerin su gereksinimlerinde istenen özelliklere sahip olup olmadıklarını denemek amacıyla yapılmış ve denemede Uç değişik tipteki damlatıcılerın debilerinin saptanması ve yeknesaklığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Deneme Ç.ü. Ziraat Fakültesi Kültürteknik Bölümü sulama ve drenaj laboratuvarında gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak, deneme sonucu elde edilen verilere göre C V) yapımcı katsayısı değerinin 0.20-0.10 arasında değiştiği, buna göre testi yapılan damlatıcılerın %33 iyi, %9 orta ve %55 ' inin çok kötü olarak yorumlanabileceği; Eşdağılım KatsayısınınC Cu) ise istenilen %9?.S ve daha büyük değerleri damlatıcılerın %33' ünde sağlanmakla beraber 9467' lik bölümünde yapımcı farklılığından ötürü bu koşul sağlanamamıştır.Demletıcılerın Verdi-Basınç ilişkilerine bakıldığında, ise orifis tipi damletıcılarda bu ilişki benzer olup doğru eğimi 0.475 bulunmuş, uzun akış YPİ.U`. demlet ıcısmde ise basınç değiştikçe debisinin önemli bir şekilde değiştiği, Verdi-Basınç doğrusunun eğiminin 0.775 olduğu görülmüştür.

-V- ABSTRACT Drip irrigation systems developed in recent years, which require low energy but result in savings of labor and other inputs end higher yields, hove become widespread. In general a drip irrigation system consists a control unit, water distribution pipes and drippers installed on the lateral pipes. To evaluate the emission uniformity of dripper and coefficient of variation three different types of emitters were tested in the hydraulic laboratory of the Department of Agricultural Engineering of the CuRurova University. The results the tests indicated that manufacturing coefficient of variation ranged from 0.10 to 0.20. Thus, 33% of the emitters. Were classified as well designed; 9% were acceptable and 53% were classified as poor. Christiansen Uniformity coef f icient( Cu) 97.5% was required in order an emitter to be classified as acceptable. The test results indicated that 33% of the emitters satisfied this condition but 67% did not meet the requirement. The relation ships between the discharge and pressure were developed for the three different types of emitters. The slopes of the curves were 0.475 for the orifice type emitter and 0.775 for the long path emitters.