Ankaray Söğütözü-Dikimevi arası jeoteknik incelemesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ANKARAY SÖ?ÜTÖZÜ - DİKİMEVİ ARASI JEOTEKNİK İNCELEMESİ ÖZ Bu çalışmanın amacı, Ankara Büyük Şehir Belediyesince hazırlanan ` Ulaşım Ana Planı ` kapsamında yapımı planlanan ANKARAY ( Ankara Hafif Raylı Toplu Taşım Sistemi ) güzergahındaki zemin koşullarının incelenmesi, kazı ve destek sistemleri ile ilgili parametrelerin belirlenmesi ve olası stabilite sorunlarına çözümler önerilmesidir. ANKARAY Projesi, Sögütözü-Dikimevi arasındaki güzergahta 11 ara istasyon kapsayan 8750 m uzunluğunda bir raylı toplu taşım sistemi çalışmasıdır. Güzergahın % 91 'i tünel ve aç-kapa kesitten oluşur. 1994 yılında tamamlanması amaçlanan projede, tek yönde saatte 16.000 yolcu taşıması planlanmaktadır. Bu projeyi kapsayan jeoteknik araştırmalar aşağıdaki konular gözönüne alınarak gerçekleştirilmiştir. - Proje güzergahının konumu, iklimi, genel ve yerel jeolojisi incelenmiştir. - Optimal sayı ve derinlikte, proje kotlarını da göz önüne alan bir sondaj programı uygulanmıştır. Sondaj çalışmalarında zeminin özelliklerini en iyi biçimde belirlemek üzere; standart penetrasyon deneyleri yapılmış, örselenmemiş ve örselenmiş zemin örnekleri alınmıştır.- Alman zemin örnekleri üzerinde ANKARAY güzergahı ile ilgili zemin parametrelerinin belirlenmesine yönelik yoğun bir laboratuvar deney programı uygulanmıştır. - Rapor hazırlama aşamasını içeren büro çalışmaları; elde edilen tüm bulguların genel değerlendirilmesi ve yorumunun yapılması aşamaları ile yürütülmüştür. Sondaj ve laboratuvar verileri temel alınarak hazırlanan zemin profilinden yararlanılarak jeoteknik değerlendirmeye gidilmiştir. İnceleme alanında gözlenen en yaygın birim Pliyosen yaşlı karasal kum-çakıl mercekli ` Ankara Kili ` dir. Bundan başka güzergahın sonlarına doğru Miyosen yaşlı ` Volkanik Seri ` ve Triyas yaşlı ` Grovak `1ar, yüksek ayrışma nedeniyle önemli dayanım ve stabilite sorunlarına neden olabilirler. Özellikle, vadi tabanlarında gözlenen ` Alüvyon `, stabilite açısından en önemli kesimi oluşturmaktadır. Güzergah boyunca yapay dolgu yaygındır. ANKARAY güzergahında yapılan sondajlarda yeraltı suyu gözlemleri yapılmıştır. Ankara kili genel olarak geçirimsiz olup sadece içermiş olduğu kum-çakıl ceplerinde tünek su taşır. Buna karşılık alüvyon granüler yapısı, kaya birimleri ise çatlak sistemlerine bağlı olarak yeraltısuyu içerirler. Özellikle Beşevler, Kızılay ve Kolej istasyonlarında ve yakın çevresindeki alüvyonlar zayıf dayanım ve yüksek yeraltısuyu seviyesi nedeniyle kritik zemin olarak değerlendirilmektedir. II- In order to determine the soil properties properly, standard penetration tests have been performed, disturbed and undisturbed samples have been taken in the course of drilling. Extensive laboratory testings have been carried out on these samples in order to determine the geotecnical parameters concerning the ANKARAY route. - Office works comprising preparation of the report are carried out through evaluation and interpretation of all data and findings. - General proposals are given at the end of the report. Geotechnical considerations have been made through utilizing the ground profile prepared on the basis of borehole data and results of laboratory tests. The wide-spread formation observed in the study area is the continental `Ankara clay` of Pliocene age with occasional lenses of sand and gravel. Due to the high grade weathering, Miocene ` volcanics` and `greywacke` observed towards the end of the route may cause significant strength and stability problems. The `alluvium` particularly existing in the valley constitutes the most significant part of the route from the stability point of view. The made ground overlying all these units are extensive along the route. Groundwater observations were performed in the boreholes made along the ANKARAY route. The Ankara clay is generally impervious but it may include groundwater in the lenses of sand and gravel. Sonuç olarak, zemin koşullarına bağlı, güzergahın farklı kesimleri için farklı kazı ve destek sistemleri önerilmiştir. Kazıların bir kısmı açık kazı şeklinde gerçekleştirilmiş diğer kısımlardaki istasyon ve aç-kapa kesitlerin kazısında kazıklı iksa duvarı veya diyafram duvar önerilmiştir. Güzergahta öngörülen tünellerde zemin birimleri için Terzgahi'nin `Tünel Zemin Sınıflaması`, kaya birimleri için Bienawski 'nin Jeomekanik (CSIR) kaya sınıflamasından yararlanılmıştır. Bu sınıflamalar dikkate alınarak tünel açma yöntemleri ve destek sistemleri belirlenmiştir. IIISonuç olarak, zemin koşullarına bağlı, güzergahın farklı kesimleri için farklı kazı ve destek sistemleri önerilmiştir. Kazıların bir kısmı açık kazı şeklinde gerçekleştirilmiş diğer kısımlardaki istasyon ve aç-kapa kesitlerin kazısında kazıklı iksa duvarı veya diyafram duvar önerilmiştir. Güzergahta öngörülen tünellerde zemin birimleri için Terzgahi'nin `Tünel Zemin Sınıflaması`, kaya birimleri için Bienawski 'nin Jeomekanik (CSIR) kaya sınıflamasından yararlanılmıştır. Bu sınıflamalar dikkate alınarak tünel açma yöntemleri ve destek sistemleri belirlenmiştir. IIIConversely, the alluvium and rock units are bearing groundwater depending upon the granular structure and joint systems respectively. Due to the low strength and high groundwater level, the alluvium particularly existing at the Beşevler, Kızılay and Kolej stations and in the near surroundings is considered as a critical ground. Consequently, different excavation methods and support systems are proposed for different sections of the route depending upon the ground conditions. Some of the excavation is carried out as open excavation whereas retaining wall with piles or diaphragm wall is recommended for the excavation of the stations with cut- and-cover sections in the rest of the route. `Tunnelman's Ground Classification` and `Geomechanics (CSIR) Rock Classification` prepared by Terzaghi and Bienawski are utilized for the classification of the soil and rock units respectively for the anticipated tunnels along the route. Methods of tunnel excavation and relevant support systems are determined through considering these classifications. VI
Collections