Quercus hartwissiana steven (Istranca meşesi)`nin silvikültürel özellikleri üzerine araştırmalar
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Quercus hartwissiana Steven (Istranca Meşesi) nın Silvikültürel Özellikleri Üzerine Araştırmalar Meşe 300 den fazla türü bulunan bir ağaç cinsidir. Ülkemiz 1 8 Meşe taksonu ile dünyanın sayılı Meşe yetişme yörelerinden biri olarak kabul edilmektedir. Çok sayıda medeniyete beşiklik yapmış olan Anadolu'da Meşe ormanları barınma, yakacak odun elde etme, hayvanları besleme ve tarım alanları açma gibi nedenlerle tahribe uğramıştır. Ülkemiz orman alanının %25'ini 5.756.801 ha ile Meşe ormanları oluşturmaktadır. Fakat bu alanın ancak %10,88'i koru ormanı olup geri kalan kısmı baltalıktır. Bu tahribattan Istranca Meşesi ormanları da etkilenmiş ve karışık ormanlar kuran bu türün meşcerelerindeki karışım oranı büyük ölçüde azalmıştır. Istranca Meşesi doğal olarak Güney Bulgaristan'dan başlayıp Türkiye'de Istranca dağları üzerinden geçip Karadeniz sahili boyunca devam ederek Transkafkasya'ya kadar ulaşmaktadır. Istranca Meşesi bu yayılış alanında deniz seviyesinden 1300 m ye kadar oldukça farklı yükseltilerde bulunmaktadır. Yetiştiği yöreler genellikle ılıman, deniz etkisinde nemli alanlardır. Istranca Meşesi Çitdere'de güneşli bakılarda bulunurken, Demirköy'de alüviyal taban arazi üzerinde, Samsun Hacı Osman Ormanın da ise subasar ormanda yetişmektedir. Istranca Meşesi kumlu, kumlu balçık, kil, killi balçık gibi oldukça farklı topraklar üzerinde yetişebilmektedir. Istranca Meşesi durgun su oluşumunun bulunduğu havalanması kötü topraklardan kaçınmaktadır. Toprak reaksiyonu nötre yakın topraklarda ve oldukça farklı ana kayalar üzerinde yetişmektedir. Istranca Meşesi tüm yayılış alanlarında karışık olarak üst katta bulunmaktadır. Bu da türün üstten siperlenmeye yani ışık azlığına dayanamadığını, ışık ihtiyacının oldukça 108yüksek olduğunu göstermektedir. Istranca Meşesi genellikle üst katta Kayın ve Gürgen ile karışım oluşturmakta, yükseltinin arttığı kısımlarda karışıma Göknar, Sarıçam ve Karaçam katılmaktadır. Kapalılığın kırıldığı alanlarda karışıma Dişbudak ve Akçaağaç katılmaktadır. Meşcerelerde, Istranca Meşesinin kalın çaplı ağaçları bulunduğu için, bu türün ağaç sayısı oranı düşük ancak göğüs yüzeyi oranı oldukça yüksektir. Istranca Meşesinin katlı kuruluşa sahip olması alt katta bulunan gölge ağaçlarının dolgu etkisiyle dalsız silindirik Meşe gövdeleri elde edilmektedir. Bu kaliteli gövdelerin aşırı oranda çıkarılmasıyla meşcerelerdeki Meşe oranı azalmakta ve meşcereler Kayın + Gürgen meşceresine veya saf Kayın, ya da saf Gürgen meşceresine dönüşmektedir. Istranca Meşesinin Demirköy'deki meşcerelerinde ağaçların siperi altında Meşe öncü gençliklerine rastlanmıştır. Bu gençlikler özellikle meşcere gençleştirmeye alındığında değerlendirilebilir. Amerikalı silvikültürcüler Meşe öncü gençliklerini gençleştirmenin başarısı için değerlendirilmesi gereken önemli bir olanak olarak görmektedirler. Istranca Meşesi yetişme ortamı koşulları birbirinden oldukça farklı olan Çitdere'de ve Demirköy'de farklı büyüme yapmaktadır. Demirköy'de 50. yaşta ortalama 20,9 m boy yaparken Çitdere'de 12,6 m boy yapabilmektedir. Çitdere'de 50. yaşta 17,5 cm ortalama çap yaparken Demirköy'de 30,6 cm çapa ulaşmaktadır. Istranca Meşesi Demirköy'de en yüksek boy artımını 20. yaşta 4,4 m ile yaparken, Çitdere'de 3,1 m ile 30. yaşta yapmaktadır. En yüksek çap artımını Demirköy'de 30. yaşta 6,3 cm ile yaparken, Çitdere'de 4,4 cm ile 30. ve 40. yaşta yapmaktadır. Istranca Meşesinin Demirköy ve Çitdere'deki boy büyümesini Bulgaristan'da Sapsız Meşe için yapılmış hasılat tablosu değeriyle karşılaştırdığımızda, Istranca Meşesi Demirköy'de 50. yaşta Sapsız Meşenin I. bonitet değerinin (19,0 m) üzerinde 109boylanma yaparken Çitdere'de 50.yaşta III. bonitet kadar (13,0 m), 100. yaşta II. bonitet kadar (22,8 m) boy büyümesi yapabilmiştir. Istranca Meşesi palamutlarının bazı morfolojik ve fizyolojik özellikleri ön araştırma niteliğinde ele alınmıştır. Istranca Meşesinin Çitdere orijinli palamutlarının çimlenme testi yapılmış ve 49. gün sonunda %90 oranında bir çimlenme yüzdesi elde edilmiştir. Çitdere ve Demirköy orijnli palamutların bin tane ağırlıkları hesaplanmış ve Demirköy orijinli palamutların bin tane ağırlığı 10,22 kg, Çitdere orijinli palamutlar 7,47 kg olarak saplanmıştır. Palamutlar +4 C° steril kuru kum içinde 18 - 30 ay saklanmış ve oluşan kökçüklerin koparılmasının fidan yüzdesi ve fidan büyümesi üzerine olan etkileri incelenmiştir. 18 ve 30 ay saklanmış palamutların kökçüğü koparıldığında %10 oranında fidan elde edilmiş ve bu sonuç uzun süreli palamut saklama sırasında kökçük oluşumunun mutlaka engellenmesi gerektiğini göstermiştir. Palamutların buz dolabında 6 ay saklanması ve oluşan kökçüklerin koparılması fidanların ana kök sayısının iki kat artmasına ve kök boğazı çapının da artmasına neden olmuştur. Bu sonuç yeni ön çimlenme olmuş palamutlarda kökçük kopartmanın fidan kalitesi üzerine olumlu etki yaptığını göstermiştir. Istranca Meşesinin karışık meşcereler oluşturması ve meşcerede homojen dağılmamış olması nedeniyle grup siper durumu ile gençleştirilmesi gerekmektedir. Meşe gençlikte Kayına ve Gürgene göre daha yavaş büyüdüğü için, alana önce Meşe gençliği getirilmeli ve belli bir yaş ve boy üstünlüğü verildikten sonra alana Kayın gençliği getirilmelidir. Gürgen gençlikte hızlı büyüyüp ve hafif tohumlarıyla tüm alanı kapladığı için gençleştirme aşamasında alandan tamamen uzaklaştırılmalıdır. noMeşe gençliği elde edildikten sonra diri örtü kontrolü ve karışımın düzenlenmesine dikkat edilmelidir. Sıklık çağında da karışımın düzenlenmesine devam edilmeli ve Meşenin üst katta, gölge ağaçlarının alt katta olduğu tabakalı kuruluş oluşturulmalıdır. Istranca Meşesi meşcerelerinde aralamalara 20. - 30. yaşta başlanabilir. Tabakalı kuruluş oluşturmayı hedefleyen kuvvetli yüksek aralama uygulanır. Meşcerede 70 - 100/ha arasında 10 - 12 m aralıkla alana eşit dağılmış gelecek ağaçlan seçilir ve işaretlenir. Tüm aralama müdahalelerinde bu ağaçlara zarar veren fertler çıkarılır. Aralamalar sık ve ılımlı yapılır ve böylelikle Meşe gövdelerinde su sürgünü oluşumu önlenir. Meşe gövdelerinde su sürgünleri oluşursa bunlar kalınlaşmadan budanarak uzaklaştırılmalıdır. Ayrıca gelecek ağaçlarının 5 - 6 m lik kısmında budama yapılarak kaliteli ve budaksız gövdeler elde edilebilir. m Investigations on Silvicultural Characteristics of Quercus hartwissiana Steven Genus Quercus contains more than 300 species. Eighteen of them are known to be native to Turkey, which has to be considered rich of oaks. Anatolia had been the center of the civilizations during the centuries and oak forests were destroyed for housing, firewood, forage and converting to agricultural land etc. Oak forest occupy 25 percent (5.756.801 ha) of the total forest area of Turkey; 10,88 percent of it is high forest, the rest is coppices. Hartwissian oak forests had been destroyed and its percentage decreased. Hartwissian oak's natural distribution area extends from Southern Bulgaria, Northern Trace and Black Sea region in Turkey reaching trans-Caucasia. It grows from the sea level up to 1300 m in coastal, mild and humid areas. Hartwissian oak not only grows on southern slopes in Çitdere (Zonguldak) but also grows on flood plains in Hacı Osman Forest (Samsun), and near the Rezve stream in Demirköy (Kırklareli). Hartwissian oak grows on different soil types such as sand, sandy loam, loam, loamy clay and clay soil. It doesn't grows well on mottled soils, which have bad air circulation. It grows on neutral soils and different main rocks. Hartwissian oak has mixed, vertical stratified, stands. It occupies upper canopy because of its sensetivity to suppression from top being as a shade intolerant species. It mixes on upper canopy with beech, hornbeam and fir and on high altitutes (1200 - 1300 m ) with Scotch pine and Austrian pine, when the canopy 112is broken, maple and ash accompany above species in the mixture. In spite of its low percentage in mixtures in numbers, it has high percentage of basal area since few trees have wide diameters and huge height. Vertical stratification of hartwissian oak stands provides potential for production boles free of knots by using shade bearing species at lower canopy. Harvesting of good quality trees results in decrease of hartwissian oak in the stands. Destruction of oak stands results in convertion of the stands to the beech - hornbeam mixtures. Some advance oak regeneration was found; to occur under the shelter of the trees in Demirköy. Advance regeneration could be used when the stands are regenerated. American silviculturists consider advance oak regenerations a big advantage that could be used for successful oak regeneration. Hartwissian oak grows at different rates in Demirköy and Çitdere, which have different site conditions. While it reachs 20,9 m mean height at the age of 50 in Demirköy, it reaches 12,6 m height at the same age in Çitdere. It made 30,6 cm diameter growth in Demirköy, and 17,5 cm in Çitdere, at the age of 50. In Demirköy the maximum periodical height increament at the age of 20 was 4,4 m and at the age of 30 3,1 m in Çitdere. In Demirköy the maximum diameter increament at the age of 30 was 6,3 cm and at the age of 30 and 40 4,4 cm in Çitdere. Acording to the yieald tables of sessile oak available, hartwissian oak grows in Demirköy in height faster than sessile oak in site I at the age of 50. Its growth in Çitdere equals sessile oak at site III at the age of 50 and at site II at the age of 100. Some preliminary works were done for acorn morpology and physiology. In test with acorns originating from Çitdere province the rate of germination was 90 113percent at the and of 49 th day. One thousand seed weight for Demirköy province was found to be 10,22 kg and for Çitdere 7,47 kg. Acorns were stored in dry sand media at +4°C and effects of clipping newly emerged radicals on seedling percent was investigated. When different periods stored (18-30 months) acorns' radicals were clipped, just 10 percent seedling produced. If acoms wanted to store more than 6 months, radical emergence must be interrupted. When the acoms stored at same conditions for 6 months, radical clipping created twice top roots and increased root collar diameter, seedling quality was increased by radical clipping in 6 months stored acoms. Hartwissian oak has mixed stand and it doesn't occupy homogeneus its stands. It must be regenerated by group shelterwood method. In order to obtain oak regeneration, oak seedlings must be brought to the regeneration area some years earlier than fast growing beech and hornbeam. Age and height priority should be given to oak regeneration after that beech could be brought to the regeneration area. Hornbeam grows very fast and produce many light seeds which disperse all regeneration area. When the oak stand is regenerated, all hornbeam trees must be cleaned. After obtaining reproduction, tending of young growth is important, especially regulation of admixture and weeding must be done in this stage. When the young growth reach to thicket stage, regulation of admixture must be continued and to cut the top of shade bearing trees to create under story. Thinning operations could start at the age of 20 or 30. Crown thinning could be done. Before thinning, crop trees to leave are chosen about 70 - 100/ha or one tree every 10 to 12 m. Crop trees are marked and thinnings are made to release them. Thinning must be done frequently and lightly for preventing emergence of epicormic branches. Epicormic branches could be prunned before being large branches. Also crop trees could be prunned till 5 - 6 m for producing clear and knotty timber. 114
Collections