Osmanlı Dönemi`nde Kudüs`te kazılar (1860-1918)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu araştırma, 1860-1917 yılları arasında Osmanlı döneminin sonlarında Kudüs Mutasarrıflığında gerçekleştirilen arkeolojik kazıları, bu kazıların sebeplerini, hedeflerini, Osmanlı yetkililerinin ve Filistin halkının bu kazılara karşı tutumunu ele almaktadır. Kudüs Mutasarrıflığı, on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren, sömürgecilik faaliyetlerine zemin hazırlamak üzere Avrupalıların gerçekleştirdiği keşif hamlelerinin artışına tanıklık etmiştir. Fakat bu dönemi önceki yüzyıllardan farklı kılan şey, bu dönemde Kudüs Mutasarrıflığının büyük bölümünü kapsayacak şekilde yoğun kazı faaliyetlerinin gerçekleştirilmiş olmasıdır. Bu kazıların bir kısmı, Kudüs şehrinin tarihi surlarının çevresinde yoğunlaşmış ve farklı zamanlarda bizzat şehrin içinde de kazı yapma imkânı bulunmuştur. Bunun yanında Kutsal Harem-i Şerif'in (Mübarek Mescid-i Aksa'nın) iç kısmında hızlı ve de gizli bir takım kazılar da gerçekleştirilmiştir. Bu arkeolojik kazılar, 1869'da Süveyş Kanalı'nın kazım işi bittikten sonra önemi daha da artan Filistin bölgesinde Avrupalılar arasındaki rekabetin artmasına öncülük etmiştir. Bu kazıların görünürdeki hedefi; Mesih (a.s.) dönemindeki mukaddes toprakların tabiatına ait net bir görüntü ortaya koymak ve Kitab-ı Mukaddes'te (Tevrat ve İncil'de) yer alan olay ve rivayetlerin doğruluğunu ispat etmekti. Fakat bu kazılar bir takım askeri hedeflerden de uzak değildi. Öyle ki bu kazılar bahanesiyle, İngiliz ordusundaki Kraliyet Askeri Mühendisliği adına Filistin'in kadastrosu çıkarılmış ve ayrıntılı haritaları hazırlanmıştır. Bu kazıların büyük çoğunluğu, 1865 yılında Londra'da kurulan Filistin Keşif Fonu'nun idaresinde gerçekleşmekteydi. Bu kazılara birçok Avrupalı bilim adamı ve İngiliz ordusundan subay iştirak etmiş; Kitchener ve Arab Lawrence gibi kimseler sonraki dönemlerde bölgede yaşanacak olaylarda önemli rol oynamışlardır. This research has tackled the archaeological excavations held by the European expeditions in the Mutasarrifate of Jerusalem (Sanjak of Jerusalem) at the end of the Ottoman period particularly between 1860 AD and 1917 AD in terms of their motivations, objectives and their historical context besides examining the attitude of the Ottoman authorities and the people of Palestine towards them. The European exploration expeditions had accelerated in the Mutasarrifate of Jerusalem since the second half of the nineteenth century as a first step to occupy it. What signified that era was the abundant and comprehensive archaeological excavations which covered the whole Mutasarrifate at that time. Some of these excavations became intense in the area adjacent to the wall of the historical Old City and sometimes it was successful to excavate inside the City. Furthermore, some excavations were performed secretly and fast inside Al-Aqsa Mosque (the Noble Sanctuary). These excavations facilitated and fueled the European rivalry in Palestine that became very vital after finishing the excavation of Suez Canal in 1869 AD. The excavations' declared object was to carry out surveys of the topography of the Holy Land during the time of the Christ and prove some biblical narrations about it. However, the remit of these excavations was not far from having military objectives as these surveys resulted for producing accurate maps of Palestine for the favour of the Corps of the Royal Engineers. Most of these surveys were performed under the supervision of the Palestine Exploration Fund, established in London in 1865 AD. It is worth to mention that many European Scholars and officers of the British army shared immensely in these surveys. Among these noteworthy individuals, who later played a vital role in the events of the area, were T. E Lawrence and Kitchener.
Collections