Şehiriçi yollarda üst yapı bakım yönetim sistemi kurulması, Türkiye örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Üstyapı Yönetim Sistemi; sistem genelindeki tüm işlerin koordinasyonunu kurarak, temelde topluma ait olan bütçeyi en uygun biçimde yapılan harcamalarla düzgün, güvenli ve ekonomik olarak üstyapıların işletimini sağlamayı amaçlayan çalışmaların tamamına verilen genel isimdir. Ülkemizde, insanların ağırlıklı olarak yaşadığı belediye sınırlarında, ülke genelinde yılda yaklaşık 1 milyar 800 milyon TL asfalt yatırımının yapıldığı göz önüne alındığında, şehiriçi yolların üstyapılarını yöneten sistemin ya da sistemlerin bulunması zorunluluğu kaçınılmazdır. Üstyapıların yönetimini sağlamak amacıyla kurulan bir sistemde en zor olan adımın üstyapıların mevcut performansını belirlemek olduğu bilinmektedir. Çalışmada esas amaç, şehiriçi yolların yönetiminde sıklıkla tercih edilen, ASTM D 6433-11 standardıyla tanımlanan PAVER üstyapı yönetim sisteminin, üstyapıların mevcut performansını belirlemede kullanılan yönteminin kolay hale getirilmesidir. Üstyapıların yapısal performansı ile sürüş konforu arasında güçlü bir ilişkinin olduğu yapılan birçok çalışmada saptanmıştır. Söz konusu bu prensipten yola çıkarak, PAVER sistemine ait üstyapıların mevcut performansının belirlenmesi işleminin, sürüş konforunu en iyi yansıttığı kabul edilen ve araç içinde oluşan düşey doğrultudaki titreşim değerleri ile yapılabileceği düşünülmüştür. Bu hedefle çalışmada, PAVER sisteminde kesimin mevcut durumunu (performansını) gösteren PCI değerleri ile düşey titreşim parametreleri arasındaki ilişkiler araştırılmıştır. Böylelikle üstyapının performansını belirlemede kullanılan PAVER sisteminin zor ve meşakkatli olan arazi çalışmaları minimuma indirilerek, ülkemizde belediyelerin üstyapı yönetiminde kullanabileceği hale getirilmeye çalışılmıştırBu amaçla çalışmada, öncelikli olarak Samsun ili sınırlarında farklı türde belediyelerin sorumluluğunda olan, farklı hizmet (anaarter, arter, sokak vb) ve yönetim (büyükşehir belediyesi, ilçe belediyesi vb.) seviyelerindeki farklı türde ve yoğunlukta bozulmaların bulunduğu, üstyapısı Bitümlü Sıcak Karışım (BSK) olan 20 adet karayolu seçilmiştir. Seçilen bu yollarda PAVER sistemine göre önce kesimlere ayırma ve ağ oluşturma aşaması tamamlanmış daha sonra, kesimlerin üstyapılarının mevcut performansları belirlenmiştir. Her bir kesim için, PAVER sisteminin bir kesimin mevcut durumu değerlendirmek için kullandığı yüzey bozulma verileri kullanılarak Üstyapı Performans İndeksi (Pavement Condition Index PCI) değerleri hesaplanmıştır. Sonrasında, PAVER sisteminde yolların ilk yapım tarihleri ve bugünkü durumları arasındaki farklar değerlendirilerek mevcut Bakım & Onarım stratejisini değiştirmeksizin BSK üstyapılı yolların gelecek performanslarının tahmin edilmesinde kullanılabilecek bir üstyapı bozulma tahmin modeli geliştirilmiştir. Çalışmanın sonraki aşamasında PAVER değerlendirmesi yapılan 20 adet yolda, üç adet ivmeölçer, bir adet GPS anteni ve bir adet veri toplama cihazından oluşan ivme ölçüm seti aracılığıyla, araç içerisinde sürücü koltuğu, orta aks üzeri ve sağ ön koltuk olmak üzere üç farklı noktada titreşim ölçümleri yapılmıştır. Kaydedilen titreşim verileri ISO 2631-1 kodlu standart kurallarına uyularak değerlendirilmiştir. Her üç noktada yapılan düşey titreşim ölçümleri için kesimlerin ISO 2631-1 kodlu standarda uygun olarak aw, MTVV ve VDV titreşim parametreleri hesaplanmıştır. Seçilen tüm yol ağının değerlendirmesine geçmeden önce bir pilot değerlendirme yolu seçilerek farklı hızlarda titreşim ölçümleri yapılmış, PCI değerleri ile arasındaki benzerlik ilişkileri araştırılmıştır. Öte yandan, farklı ağırlıklardaki sürücülerin sonuçlara etkilerini değerlendirmek amacıyla yüzeyi homojen ve PCI değeri en yüksek kabul edilebilecek bir yolda çok sayıda farklı hızlarda titreşim ölçümleri yapılmıştır. Ayrıca, yapılan değerlendirmenin geliştirilmesi için araç kaynaklı düşey titreşimlerin etkisinden kurtulmak amacıyla her bir ölçüm noktası için kalibrasyon parametreleri üretilmiştir. Elde edilen bu kalibrasyon parametreleri kesimler için hesaplanan titreşim verilerinden çıkarılarak her bir ölçüm noktası ve her bir titreşim parametresi için düzeltilmiş titreşim parametreleri bulunmuştur. Yapılan tüm bu değerlendirmelerde, elde edilen veriler arasındaki benzerlik ilişkileri ve istatistik değerlendirmeler sonucunda ulaşılan sonuçlar kullanılarak en uygun ölçüm hızı belirlenmiş ve diğer kesimlerin titreşim ölçümleri bu ölçüm hızında tamamlanmıştır. Ölçülen titreşim verileri değerlendirilerek kesimlere ait titreşim parametreleri bulunmuş, kalibrasyon parametreleri çıkartılarak düzeltilmiş titreşim parametreleri elde edilmiştir.Çalışmanın son aşamasında, elde edilen tüm bu titreşim parametreleri ile PAVER sistemi çıktıları karşılıklı olarak değerlendirilmiş, regresyon analizleri yapılarak gerek tek bir noktada yapılacak ölçümleri kullanarak gerekse geliştirilen ölçüm cihazı benzeri bir cihazla birden çok noktada ölçüm yapılarak elde edilen titreşim parametrelerini kullanarak PCI tahmini yapabilecek modeller geliştirilmiştir.Yapılan bu çalışma ve üretilen modeller yardımıyla, herhangi bir belediyenin sorumluluğunda bulunan, üstyapıları bitümlü sıcak karışım türündeki yollardan oluşan bir şehiriçi karayolu ağında, Ağ Düzeyinde, üstyapı yönetim sistemi kurulmasının oldukça kolay ve işlevsel olacağı düşünülmektedir. The term of `Pavement Management System` refers to the whole works that aim to operate the pavements properly, safely and economically with the general budget by coordinating the whole works within the system. Considering the fact that, approximately 1.800.000.000 TL is paid on pavement investment in municipalities where people densely live per year across the country, the availability of the system/systems that manage the pavements of urban roads are inevitable.It is well known that the most difficult step in a system which was established to manage the pavements is to determine the current condition of the pavements. The main objective in this study is to facilitate the method used to determine the current status of pavements in PAVER pavement management system which is defined by ASTM D 6433-11 standard, a standard frequently preferred in the management of urban roads. As is known, several studies have revealed that there is a high correlation between the structural performance of the pavement and the driving comfort. On the basis of this principle, it was thought that the best way to determine the current status of pavements of PAV system is to evaluate the in-vehicle perpendicular vibration value that is considered to best reflect the driving comfort. In line with this objective, the relationships between PCI values indicating the current status (performance) of the segments in PAV system and perpendicular vibration parameters were investigated. Thus, the requirement of field studies of PAVER which is used to determine the performance of the pavement was minimized and the system was tried to be available for the management of pavement in various municipalities.For this purpose, a total of 20 hot bituminous mixture (HBM) roads (main arterial, arterial, street etc.) showing deterioration in different types and intensity and being under the responsibility of different municipal authorities (metropolitan municipality, county municipality etc.) primarily in Samsun province were selected. In selected roads, segmentation and networking stages were completed according to PAVER system and then the current status of the segments and pavements were determined. For each segment, Pavement Condition Index (PCI) values were calculated by using pavement deterioration data which is utilized by PAVER system for the determination of the current status of one segment. Afterwards, deterioration prediction model which can be used for the prediction of the future state of hot bituminous mixture pavements without changing the current maintenance and repair strategies was developed by evaluating the differences between the current state of roads and that of in the year of construction in a PAVER system. In the subsequent stage of the study, vibration measurements from three different points (driver's seat, above mid-axle and right front seat) were performed through an accelerometer kit consisting of three accelerometers, one GPS antenna and one data collection device on twenty roads. The recorded vibration data were evaluated in accordance with the standard rules coded ISO 2631-1. For perpendicular vibration measurements performed on all three points, aw, MTVV and VDV vibration parameters were calculated according to standard coded ISO 2631-1. Before evaluating the all selected road networks, a pilot evaluation study was conducted and vibration measurements were made at different speeds and similarity relations between PCI values were investigated. On the other hand, numerous vibration measurements at different speeds on the road with homogeneous surface and highest were performed to assess the influence of the drivers at different weights on the results. In addition, in an attempt to improve the evaluation, calibration parameters for each measurement point were generated to eliminate the influence of vehicle-induced perpendicular vibrations. Corrected vibration parameters for each measurement point and vibration parameter were calculated by subtracting these calibration parameters from vibration data which were calculated for segments. In all these assessments, optimum measurement speed was determined by using the similarity relations between the data obtained and the results of the statistical evaluations and vibration measurements of other segments were completed at this measurement speed. Measured vibration data were evaluated and vibration parameters of the segments were calculated and corrected vibration parameters were obtained by excluding the calibrating parameters. In the final stage of the study, the resulting vibration parameters and outputs of PAVER system were evaluated correlatively and regression analysis of these parameters were done and models enabling PCI estimation by using vibration parameters from either single measurement point via the measurement device were developed. It was thought that establishing a network-level pavement management system of an urban road network (only for hot mix asphalt pavements) which is under the responsibility of a municipality is quite easy and functional with the help of these models.
Collections