Tefsir-te`vîl ayrımı bağlamında Mâturîdî`de tefsirin imkânı meselesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Ebû Mansûr el-Mâturîdî (ö. 333/944) Te'vîlâtü'l-Kur'ân adlı eserinin mukaddimesinde tefsiri te'vîlden ayırmıştır. Ona göre kesinlik taşıması nedeniyle sahâbenin Kur'ân'ı anlaması tefsir; fukahânın Kur'ân'ı yorumlamasını ise te'vîldir. Mâturîdî'nin tefsiri sahâbeye hasretme gerekçesi onların nüzule şahit olmalarıdır. Bu şartın dikkatlerden kaçması sahâbeden gelen her rivayetin tefsir kapsamına alınacağı şeklinde bir algıya neden olmuştur. Bizim hipotezimiz ise Mâturîdî'nin her sahâbenin değil, ayetin inişine şahit olan sahâbenin rivayetini tefsir olarak kabul ettiği üzerinedir. Bu hipotezin ispatı, onun, sahâbenin bazı rivayetlerini reddetmesi ya da onlara rağmen görüş bildirdiğinin ortaya koyulmasıyla sağlanmıştır. Fakat Mâturîdî, eserinde rivayetleri genellikle meçhul kalıplar ile aktarmıştır. Bu rivayet sahiplerin deşifresi için me'sûr/rivayet tefsirlerinden istifade edilmiş ve dolayısıyla çalışmada mukayeseli yöntem izlenmiştir. Sonuç olarak Mâturîdî'nin tefsir tanımının tüm sahâbeyi kapsamadığı, nüzule şahit olmayan sahâbenin ayeti anlamasıyla, nüzule şahit olmaması nedeniyle ilk nesil sonrası fakihlerin ayete yönelik te'vîlleri arasında bir fark görmediği ve tefsiri mümkün olan en dar çerçeve hapsetmeye çalıştığı anlaşılmıştır. Abu Mansur al-Maturidi (d. 333/944) at the entrance of his book Te'vilâtü'l-Qurân had separated the tafsir/ exegesis from the ta'wil/interpretation. According to him, tafsir is absolutely true and this is something the companions can do for they have witnessed events. But ta'wil does not mean absolute right and this means revealing the possible meanings of the verse. Hence the interpretation is the work of the scholars. The reason why Maturidi reduced the tafsir to the sahabe/companions is that they witness the descent of the verse. The fact that this condition escaped attention caused the perception that every narration from the companions would be included in the commentary. Our hypothesis is that Maturidi accepts the narration of the companion who witnessed the landing of the verse, not every narration. Proof of this hypothesis is provided by his refusal or some opinion despite some narrations of the companions. In order to decipher these rumors, narrative commentaries were utilized and comparative method was used in this study. As a result, it was understood that the definition of tafsir of Maturdi did not cover the entire companions and that there was no difference between the interpretations of the first generation of scholars and after the first generation because they did not witness the events.
Collections