Biyoiktidar ve mahremiyet (1980 sonrası Türkiye`sinde kamusal alan ve başörtüsü sorunu)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Yüzyıllar boyunca iktidarın odağında olan beden modern dönemde iktidarın disipline eden, kontrol altına alan, yeniden şekillendiren pratikleri altında bir yönetim sahasına dönüşmüştür. Bu çalışmanın amacı, biyoiktidarın bedeni temel alan bu pratiklerinin bireyin mahremiyet hakkı ve endişesi ekseninde değerlendirilmesi ve Türkiye özelinde 1980 sonrası başörtüsü yasağı üzerinden beden, iktidar mahremiyet meselesinin ele alınmasıdır. Foucault'nun ve Agamben'in çalışmaları temel alınarak oluşturulan ilk kısım biyoiktidarın hayat alanlarını parçalaması ve bu parçalanmışlık içerisinde tek tek her bedeni kendi siyaset nesnesi haline dönüştürmesini konu etmektedir. Hayatı özel ve kamusal olarak ikiye ayıran ve bu sayede her iki alanın da siyasetin konusu haline dönüştürüldüğü yaşam alanları özel ve kamuda bedeni iktidarın siyaset alanına dönüştürmüş ve onun hayatın bütünlüğünde muhafaza edilen mahremiyet hakkını yerinden etmiştir. Buradan hareketle, üçüncü başlık altında mahremiyetin özel alanla özdeşleştirildiği modern algıya karşılık bedenle başlayarak bütün hayat alanlarına ve kişilerin pratiklerine yayılan bütün bir hayatta korunan mahremiyet bahsi yürütülmektedir. Bunun en açık örneği sadece dini bir sembol yahut giyinme eylemi olarak değil bedeni ve dolayısıyla mahrem olanı kamusal alanda muhafaza eden bir örtünme hali olarak başörtüsüdür. Buna karşılık 1980 sonrası Türkiye'de yaşanan başörtüsü yasağı tek tek her bedene ulaşarak onu normalize etmeyi, pratikleri üzerinde hâkimiyet sağlamayı amaçlayan biyopolitik zihnin ürünüdür.Çalışmanın örneklem kısmında 1980 sonrası Türkiye'sinde toplumun yasakla karşılaşmasından çözüm arayışlarına ve başörtülü kadının tekrar toplumda yer bulması sürecine yer verilmiştir. Kaynak taramasının yanı sıra, medyada yer alan haberlere, kamuda başörtüsü yasağı sürecini işleyen çalışmalara yer verilmiştir. The body which has been at the center of power over the centuries has turned into a management field under the discipline, control and organisation of modern power. The aim of this study is to evaluate the practices over bodies of power based on individuals rights and concerns of privacy by the head-scarf ban in Turkey after 1980. The first part based on the works of Foucault and Agamben subjects the fact that biopolitics seperate the living spaces into two forms and transforms each body into its own object of politics in this seperation. In the living spaces seperated as private and public, both of the two forms of life become a political zone and privacy is out of the meaning covering the whole life. Under the third title, it is mentioned, although the privacy is identified with the private sphere in the modern society, a privacy saved in body, and how the body reflect all the people's actions into their entire life. One of the cut-clear examples of this is the head-scarf which is not just a symbol of religion or a style of attire, but the Muslim Woman wearing a head-scarf carries her body in the public area with her `veil` as an coverture of privacy. For that, the headscarf ban is a practise of biopolitics which desires to reach each body and normalize it, and sustain its own power over the all actions of individuals. The sampling part of this study includes the period from when women wearing head-scarfs were banned from society to the solution of this problem and finding a place in public sphere with headscarves. Besides the method of welding scanning, it is referred the media coverage and some studies about the headscarf ban.
Collections