Toplulukçu vatandaşlık teorisinin grup farklılıklarına yönelik tutumu
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Günümüzde ulusaltı topluluklar farklı hak taleplerinde bulunmaktadırlar. Postmodern dönemle birlikte, modern ulus devlet ve ulusal vatandaşlık kavramı sorgulanır olmuştur. Farklı etnik, dini, dilsel, kültürel, cinsel, ahlaki ve siyasi talepleri olan gruplar tanınma hakkı istemektedirler. Artan göç hareketleri sonucunda da göçmenler ve mülteciler azınlık grupları oluşturmaktadırlar. Bütün bu azınlık grupların talepleri birbirleriyle ve çoğunluk kimlikle çatışma içerisine girmektedir. Vatandaşlık teorileri çoğulculuk yaklaşımlarıyla farklı toplulukların uyum içerisinde yaşamasını amaçlamaktadır. Ancak liberal teorinin eşit vatandaşlık ve yansız devlet ilkeleri, farklı grupları görmezden gelmektedir. Cumhuriyetçi vatandaşlık teorisi ise tek bir siyasal topluluk tanımlamakta ve farklılıkları özel alana itmektedir. Bu durumda farklı kimliklerin vatandaşlık teorisinde içerilmesi mümkün olamamaktadır. Farklılıkların dışlanması ise eşitsizlik ve adaletsizliğe yol açmaktadır. Toplulukçu teori ise, toplulukların önemini tekrar gündeme getirmiş, vatandaşlık, eşitlik ve adalet kavramlarını sorgulamıştır. Toplulukçu vatandaşlık teorisi, farklı topluluk ve kimliklerin eşit değerde olduğunu savunmuştur. Ancak postmodern teorilerden farklı olarak toplulukların birbirleriyle ve ulusal toplulukla uyum içerisinde yaşamasının da yolunu açmıştır. Bu tez çalışmasında, toplulukçu vatandaşlık teorisinin farklı toplumsal gruplar arasında eşitlik ve adaleti gerçekleştirmek, kapsayıcılığı sağlamak için gerekli ilke ve önerilere sahip olduğunu savunuldu. Çalışma sonucunda bu ilkeleri, topluluğun korunması, kültürel politikalar ve eşit değer politikası, toplulukçu hoşgörü ilkesi ve toplulukçu düşüncenin temel değerleri olarak belirlendi. Today, subaltern groups have different demands for right. With the postmodern period, the modern nation-state and the concept of national citizenship have been questioned. Different ethnic, religious, linguistic, cultural, sexual, moral and political groups demand for recognition, migrants and refugees form minority groups as a result of increasing migration movements. The demands of all these minority groups are in frequently conflict with each other and with the majority identity.Citizenship theories with their pluralism approaches aim to ensure that different communities live in harmony. However, equal citizenship and neutral state principles of the liberal theory cause unrecognition of others. Republican citizenship theory defines a single political community and pushes differences into the private sphere. In this case, it is not possible to include different identities in the theory of citizenship. The exclusion of differences leads to inequality and injustice.Communitarian theory have brought up the importance of communities again and questioned citizenship, equality and justice concepts. Communitarian citizenship theory argued that different communities and identities were of equal value. However, unlike postmodern theories, it has also paved the way for communities to live in harmony with each other and with the national community. In this thesis, we argued that communitarian citizenship theory has the necessary principles and recommendations to achieve equality and justice between different social groups and to ensure inclusiveness. As the result of the study, we have determined the protection of the community, cultural policies and the equal value policy, the communitarian tolerance principle as the basic values of communitarian theory.
Collections