Staphylococcus aureus suşlarında virülans faktörlerin araştırılması

Abstract

Staphylococcus aureus, stafilokok cinsi bakterilerin en önemli türü sayılmaktadır. Sağlıklı kişilerin %20-30'unun deri ve mukoz membranda özellikle burun boşluğunda geçici olarak kolonize olurlar. Ancak konağın savunma sistemi zayıfladığında cilt apsesi, sivilce, furunkül gibi yüzey enfeksiyonlar ve besin zehirlenmesi, pnömoni, üriner sistem enfeksiyonları, osteomiyelit, menenjit, sepsis gibi ölümle sonuçlanabilen ciddi enfeksiyonlara neden olmaktadırlar. S.aureus suşlarının patojenitesinde rol oyanayan bir çok virülans faktörü bulunmaktadır. S.aureus enfeksiyonunun ilk yapışma adımlarında yer alan fibronektin bağlama proteini (FBP) ve lökositlerin yıkımına ve doku nekrozuna yol açan Panton-Valentin Lökosidin (PVL) toksini bu virülans faktörlerinin başında gelmektedir. PVL, son yıllarda çeşitli ülkelerden bildirilen Toplum Kaynaklı metisilin dirençli Staphylococcus aureus enfeksiyonlarında önemli yeri olan virulans faktörüdür. Çalışmamızda 29 yara sürüntüsü, 28 trakeal aspirat, 18 doku biopsisi ve 25 diğer klinik materyallerden olmak üzere izolasyonu yapılan toplam 100 adet S.aureus izolatında metisiline direnç, PVL ve FBP varlığının araştırılması amaçlanmıştır. Metisilin direnci fenotipik disk difüzyon yöntemi ile yapılmıştır. Ayrıca genotipik yöntemi ile de polimeraz zincir reaksiyonu (PZR) kullanılarak mec A, pvl ve fnb A genleri araştırılmıştır. Çalışmamızdaki 100 S.aureus suşun 37 (%37.0)'si MRSA ve 63 (%63.0)'ü metisiline duyarlı S.aureus (MSSA) olarak tanımlanmıştır. MSSA suşlarının 11/63 (%17,4)'inde ve MRSA suşların 26/37 (%70,3)'inde pvl pozitif saptanmıştır ve bu fark istatiksel olarak anlamlı bulunmuştur (P<0.05). Ayrıca MSSA suşların 55/63 (%87,3)'ünde ve MRSA suşlarının 21/37 (%56,8)'sinde fnbA geni saptanmıştır ve istatiksel olarak anlamlı bulunmuştur (P<0.05). Çalışmamızda 13 (%13,0) S.aureus suşunda üç (mecA, fnbA ve pvl), sekiz S.aureus (%8.0) suşunda iki (fnbA ve pvl) ve 50 (%50,0) S.aureus suşunda fnbA veya pvl genleri görülmüştür. Dokuz suşta (%90.0) fnbA veya pvl genleri bulunmamıştır. Yara sürüntü örneğinin 27/29 (%93,1)'unda, doku biopsi örneğinin 16/18 (%88,9)'inde ve trakeal aspirat örneğinin 24/28 (%85,8)'inde fnbA/pvl görülmüştür. Sonuç olarak, klinik örneklerden izole edilen S.aureus suşlarımızın patojenitede çok önemli rol oynayan fnbA ve pvl ve çoklu antibiyotik direnci özelliği olan mecA genleri taşıdığı belirlenmiştir. Potansiyel patojen olan S.aureus suşların hastanelerde ve toplumda yayılmasını önlemek için etkili bir enfeksiyon kontrol ve tedavi stratejinin uygulanması sonucuna varılmıştır.

CİHANOĞLU N.MEDICAL MİCROBIOLOGY , A.B. (2017). INVESTIGATION OF VIRULENCE FACTORS OF STAPHYLOCOCCUS AUREUS STRAINS. ISTANBUL UNIVERSITY INSTITUTE OF HEALTH SCIENCES, MEDICAL MICROBIOLOGY, DEPARTMENT OF MEDICINE MASTER'S THESIS.İSTANBUL. Staphylococcus aureus is the most important species belonging to the genus Staphylococcus. It temporarily colonized in the skin and mucous membranes, especially in the nasal cavity of 20-30% of healthy people . But it can causes severe infections such as skin infection, pimples, furuncles, and food poisoning, pneumonia, urinary system infections, osteomyelitis, meningitis and sepsis in those with weak immunity. There are many virulence factors which playing an important role in the pathogenicity of S.aureus. A mong these factors are fibronectin binding protein (FBP) which is take place in the first step of adhesion, and Panton Valentine Leukocidin (PVL) toxin which causes destroying of leucocyte and tissue necrosis. In recent years, many studies from different countries have been reported and considered PVL to be an important virulence factor in the Community Acquired methicillin Resistant S.aureus (MRSA) infections. In this study, we aimed to investigate,methicillin resistance, PVL, and FBP of 100 S.aureus strains isolated from 29 wound swabs, 28 trakeal aspiration, 18 of tissue biopsy, and 25 of different clinical specimens. Methicillin resistance was phenotypically tested by disk diffusion method. Also, of mec A, pvl and fnb A genes were genetically investigatd by using of PCR method. In the study, of 100 S.aureus strains 37 (37.0%) were identified as MRSA and 63 (63.0%) as methicillin susceptible S.aureus (MSSA) strains. Of 11/63 (17,4%) of MSSA strains and 26/37 (70,3%) of MRSA were detected to be positive for pvl and this difference was statistically significant (P<0.05). Additionaly, 55/63 (87,3%) of MSSA and 21/37 (56,8 %) of MRSA strains were found to be positive for fnbA and this difference was also statistically significant (P<0.05). In the study, we found that 13 (13.0%) of S.aureus were contained three (mecA, fnbA and pvl), eight (8.0%) were existed two (fnbA and pvl) genes and 50 (50.0%) were shown to contain fnbA or pvl genes. Nine strains (90.0%) were not positive for any of virulance factor. Also, 27/29 (93,1%) of wound swabs, 16/18 (88,9 %) of tissue biopsy, and 24/28 (85,8%) of tracheal aspiration fluid were positive for fnbA/pvl. As conclusion, we determined that our S.aureus strains carried pvl and fnbA which associated with pathogenicity and mecA which displaying multiple antibiotic resistance features. Applying of an active strategy for control and treatment of infections are necessary for prevention spread of potential S.aureus pathogens