Fokal meme lezyonlarında benign ve malign ayrımında farklı ölçüm teknikleri kullanılarak elde edilmiş sonoelastografik gerinim oranının tanısal performansının değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş ve Amaç: Ultrasonografik elastografi, temelde doku sertliğini ölçmeye yarayan, konvansiyonel ultrasonografinin sınırlı özgüllüğünden dolayı gerçekleştirilen benign tümör biyopsilerini azaltmak amacıyla uygulanan, özgüllüğü yüksek, noninvaziv yardımcı bir yöntemdir. Gerinim oranı, referans alan olarak seçilen normal doku geriniminin meme lezyonunun gerinimine oranıdır. Bu çalışmamızda, gerinim oranı hesaplanmasında dört farklı metot uygulandı. Memede referans alan olarak cilt altı yağ dokusu ve lezyon ile aynı düzeydeki normal yağ dokusu olmak üzere iki farklı alan kullanıldı. Lezyon gerinim değeri için lezyonun ortalama gerinim değeri ve lezyondaki en sert alanın gerinim değeri olmak üzere iki farklı değer kullanıldı. Elde ettiğimiz normal yağlı doku/lezyon sonoelastografik gerinim oranının ve konvansiyonel ultrasonografinin fokal meme lezyonlarının benign-malign ayrımındaki tanısal performansını değerlendirmeyi amaçladık.Gereç ve yöntemler: Çalışmaya, etik kurul onayı alınarak KSÜ Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı'na rutin meme ultrason incelemesi için başvuran, kesin histopatolojik tanısı bulunan, yaşları 26-68 arası 40 kadın hastadaki 49 meme lezyonu (33 benign ve 16 malign) dahil edildi. Konvansiyonel ultrasonografi değerlendirmesi, BI-RADS sınıflamasına göre yapıldı. Sonoelastografik gerinim oranı, memede cilt altı düzeyindeki yağlı dokunun gerinim değerinin lezyonun ortalama gerinim değerine bölünmesi (CAYDGD/LOGD), lezyon düzeyindeki yağlı dokunun gerinim değerinin lezyonun ortalama gerinim değerine bölünmesi (LDYDGD/LOGD), cilt altı düzeyindeki yağlı dokunun gerinim değerinin lezyonun en sert yerinin gerinim değerine bölünmesi (CAYDGD/LESYGD) ve lezyon düzeyindeki yağlı dokunun gerinim değerinin lezyonun en sert yerinin gerinim değerine bölünmesi (LDYDGD/LESYGD) şeklinde dört farklı yöntemle hesaplandı.Bulgular: CAYDGD/LOGD yoluyla elde edilen gerinim oranı ortalaması malignlerde 6,153±2,211 benignlerde 2,905±1,642, LDYDGD/LOGD yoluyla elde edilen gerinim oranı ortalaması malignlerde 5,151±2,575, benignlerde 2,686±1,494, CAYDGD /LESYGD yoluyla elde edilen gerinim oranı ortalaması malignlerde 9,191±2,82, benignlerde 6,560±3,265, LDYDGD/LESYGD yoluyla elde edilen gerinim oranı ortalaması malignlerde 7,939±3,864, benignlerde 5,734±2,924 ölçülmüş olup bu dört farklı yöntemle hesaplanmış gerinim oranları, malignlerde benignlere göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu (Sırasıyla, P<.0001, P=0,0001, P=0.008, P=0,031). CAYDGD/LOGD için ROC eğrisi altındaki alan 0,907, en iyi sınır değer olarak 3,92 kullanıldığında duyarlılık, özgüllük, pozitif sonucun kestirim değeri (PKD), negatif sonucun kestirim değeri (NKD) ve doğruluk değerleri sırasıyla %93,8, %90,9, %83,3, % 96,7 ve % 91,8 olarak elde edildi. LDYDGD/LOGD için ROC eğrisi altındaki alan 0,848, en iyi sınır değer olarak 3,67 kullanıldığında, duyarlılık, özgüllük, PKD, NKD ve doğruluk değerleri sırasıyla %75, %87,9, %75, %87,9 ve %83,7 olarak elde edildi. CAYDGD /LESYGD için ROC eğrisi altındaki alan 0,758, en iyi sınır değer olarak 7,44 kullanıldığında duyarlılık, özgüllük, PKD, NKD ve doğruluk değerleri sırasıyla %75, %69,7, %54,5, %85,2 ve %71,4 olarak elde edildi. LDYDGD/LESYGD için ROC eğrisi altındaki alan 0,666, en iyi sınır değeri olarak 7,77 kullanıldığında duyarlılık, özgüllük, PKD, NKD ve doğruluk değerleri sırasıyla %50, %78,8, %53,3, % 76,5 ve %69,4 olarak elde edildi. Konvansiyonel ultrasonografi için ROC eğrisi altındaki alan 0,902, en iyi sınır değeri olarak Bİ-RADS 3-4 arası kullanıldığında, duyarlılık, özgüllük, PKD, NKD ve doğruluk değerleri sırasıyla %100, %60,6, %55,1, %100 ve %73,4 olarak elde edildi.Sonuçlar: Her iki düzeyde (cilt altı-lezyon düzeyi) yağ/lezyon ortalaması gerinim oranı değerleri tanısal performansı, konvansiyonel ultrasonografi ile benzer değerlerde olup meme lezyonlarının benign ve malign ayrımında özgüllüğü yüksek tamamlayıcı bir ölçü değer olarak kullanılabilir. CAYDGD/LOGD gerinim oranı yönteminin seçilmesi daha uygun olabilir. Introduction and Objective: Ultrasonographic elastography is a highly specific, noninvasive complementary method utilized for determining the stiffness of a tissue, and for reducing the benign tumor biopsies emloyed due to the limited specificity of conventional ultasonography. Strain ratio referred here is a ratio of strain of normal tissue selected as a reference area to strain of a breast lesion. In this study, four different methods have been employed for measuring the strain ratio. As a reference, two different areas, subcutaneous fat tissue and fat tissue at the level of lesion, have been used. Two different strain values, average strain value and strain value in the hardest area, have been used for strain value of a lesion. It is aimed to evaluate the diagnostic performance of conventional ultrasonography and sonoelastographic strain ratio in normal fat tissue/lesion obtained for differentiation between benign and malignant focal breast lesions.Materials and methods: Taking the confirmation of KSU School of Medicine Ethic Committee, the study includes 49 breast lesions (33 benign, 16 malign) in 40 patients having histopatologic diagnose between the age of 26- 68. Conventional ultrasonography evaluation has been conducted based on the BI-RADS classification. Sonoelastographic strain ratio has been estimated four different methods, namely; dividing strain value of subcutaneous fat tissue by the average strain value of lesion (SCFTSV/ ALSV), dividing strain of fat tissue at a level of lesion by the average strain value of lesion (LLFTSV/ ALSV), dividing strain of fat tissue at a level of subcutaneous by strain value at the hardest area of lesion (SCFTSV/ HALSV), and dividing strain of fat tissue at a level of lesion by strain value at the hardest area of lesion (LLFTSV / HALSV).Results: The mean strain±SD ratio values estimated by SCFTSV/ ALSV method was 6,153±2,211 for malignant lesions and 2,905±1,642 for benign lesions, those by LLFTSV/ ALSV method was 5,151±2,575 for malignant lesions and 2,686±1,494 for benign lesions, those by SCFTSV/ HALSV method was 9,191±2,82 for malignant lesions and 6,560±3,265 for benign lesions, those by LLFTSV/ HALSV method was 7,939±3,864 for malignant lesions and 5,734±2,924 for benign lesions. Strain ratio values measured by four different methods for malignant masses was significantly higher than those for benign masses (P<.0001, P=0,0001, P=0.008, P=0,031, respectively). The area under the ROC curve values were 0,907 for SCFTSV/ ALSV and the sensitivity, specificity, positive predictive value (PPV), negative predictive value (NPV), and accuracy were %93,8, %90,9, %83,3, %96,7, and %91,8, respectively, when a best cutoff point of 3,92 was used. The area under the ROC curve values were 0,848 for LLFTSV/ ALSV and the sensitivity, specificity, positive predictive value (PPV), negative predictive value (NPV) and accuracy were %75, %87,9, %75, %87,9, and %83,7, respectively, when a best cutoff point of 3,67 was used. The area under the ROC curve values were 0,758 for SCFTSV/ HALSV and the sensitivity, specificity, positive predictive value (PPV), negative predictive value (NPV) and accuracy were %75, %69,7, %54,5, %85,2, and %71,4, respectively, when a best cutoff point of 7,44 was used. The area under the ROC curve values were 0,666 for LLFTSV/ HALSV, and the sensitivity, specificity, positive predictive value (PPV), negative predictive value (NPV) and accuracy were %50, %78,8, %53,3, % 76,5, and %69,4, respectively, when a best cutoff point of 7,77 was used. The area under the ROC curve values were 0,902 for conventional ultrasonography, and the sensitivity, specificity, positive predictive value (PPV), negative predictive value (NPV) and accuracy were %100, %60,6, %55,1, %100, and %73,4, respectively, when a best cutoff point of between BI- RADS 3 and 4 was used.Conclusions: Diagnostic performance of fat tissue/ the average of lesion strain ratio at both levels (level of subcutaneous, level of lesion) having similarities with conventional ultrasonography and could be employed for differentiation between benign and malignant focal breast lesions as a highly specific, noninvasive complementary method. It could be more appropriate to choose the SCFTSV/ ALSV strain ratio method.
Collections