Tezer Özlü ve Leyla Erbil`in romanlarında varoluşçuluk
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Varoluşçuluk akımının tesiri, Türk edebiyatında Jean Paul Sartre'ın eserlerinin tercümeleriyle başlamıştır. 1950'li yıllardan itibaren `bunaltı edebiyatı` kuşağı diye adlandırılan bir grup edebiyatçının elinde bu tesir büyümüştür. Söz konusu kuşağa dahil edilen Tezer Özlü ve Leyla Erbil de eserleriyle varoluşçuluk felsefesinin Türk edebiyatındaki yansımalarını gözler önüne seren iki yazar olarak öne çıkmıştır. Bu çalışmada Tezer Özlü ve Leyla Erbil'in romanlarında takip edilen varoluşçu akımın izleri; bunaltı, başkaldırı, benlik, ölüm, cinsellik, yabancılaşma, hiçlik, özgürlük, yalnızlık, korku ve kaçış gibi olgular çerçevesinde tespit edilip Kierkegaard, Kafka, Sartre, Beauvoir, Beckett ve Pavese gibi varoluşçu filozof ile yazarların tesiri ışığında tahlil edilip değerlendirilmiştir. Effect of the existentialism flow has started by translation of Jean Paul Sartre's poems in Turkish Literate. This effect has grown by a group of littérateurs called `oppressive literate` since 1950s. Tezer Özlü and Leyla Erbil who were involved into aforementioned generation have been leading writers revealing the reflection of existentialism philosophy in Turkish literate. The aim of the present study was to detect the traces of existentialist flow in novels of Tezer Özlü and Leyla Erbil within the frame of oppressiveness, rebellion, death, nihilism, individualism, liberty, sexuality, alienation, flight and fear and to discuss the effects of existentialist philosophers and writers such as Kierkegaard, Kafka, Sartre, Beauvoir, Beckett and Pavese.
Collections