Üniversite hastanesi ve Devlet hastanesinde kronik obstrüktif akciğer hastalığı tanısıyla yatan hastaların maliyet analizi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş ve amaç: Kronik obstriktif akciğer hastalığı (KOAH) önemli mortalite vemorbidite sebebi olanve ülkelerin ekonomilerine ciddi derecede yük getiren bir hastalıktır. Bu ekonomik yük, hem direkt hem de indirekt maliyet sebebi ile olmaktadır. Direkt maliyet, hastalığın tanısı, tedavisi, önlenmesi ve rehabilitasyonu için yapılan harcamalardır. İndirekt maliyet ise işgücü kaybına bağlıdır. Genelde direkt maliyet toplam maliyetin üçte ikisini oluşturur. Direkt maliyetin en önemli kısmını ise hastaneye yatışlar oluşturmaktadır. Ülkemizde KOAH'a bağlı direkt ve indirekt maliyeti inceleyen çalışma çok azdır. Amacımız iki ayrı hastanede (üniversite ve devlet hastanesi) KOAH tanısıyla yatan hastaların maliyet analizini yapmak ve KOAH'lı hastalara tedavi yaklaşımını incelemekti.Gereç ve yöntem: Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde KOAH tanısıyla yatarak tedavi gören 104 hasta ve Kahramanmaraş Necip Fazıl Devlet Hastanesinde KOAH tanısıyla yatarak tedavi gören 102 hasta olmak üzere toplam 206 hasta çalışmaya dahil edildi. Her iki hastanede yatan hastaların toplam maliyetleri, ilaç ve ilaç dışı maliyetleri, günlük maliyetleri ve günlük ilaç maliyetleri hastanelerin kayıt sisteminden hesaplandı ve karşılaştırıldı.Bulgular: Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yatan 104 hastanın 79 (%76)'sı erkek, 25 (%24)'ü kadındı ve bu hastaların yaş ortalaması 66,6 yıl idi. Kahramanmaraş Necip Fazıl Devlet Hastanesinde yatan 102 hastanın ise 79 (%77,7)'u erkek, 23 (%22,3)'ü kadın idi ve hastaların yaş ortalaması ise 70,6 yıl idi. Gruplar arasında cinsiyet açısından fark yoktu, yaş ortalaması devlet hastanesinde fazla idi (p=0,01). Komorbiteler açısından bakıldığında üniversite hastanesindeki hastalarda kardiyak komorbitesi ve hipertansiyonu olan hasta oranı anlamlı olarak fazla idi (p<0.001). DM olan hasta sayısı ise benzerdi (p=0,49). Üniversite hastanesinde nebülizer tedavi alan hasta sayısı (p=0,02) ve kullanılan toplam nebülizer ilaç sayısı devlet hastanesinde daha fazla idi (p<0,001). İntravenöz ilaç kullanılan hasta sayısı ve toplam kullanılan İV ilaç sayısı devlet hastanesinde daha fazla idi (p<0,001). İntramusküler ilaç kullanılan hasta sayısı benzer ancak kullanılan toplam İM ilaç sayısı üniversite hastanesinde fazla idi (p<0,001). Kullanılan oral antibiyotik sayısı üniversite hastanesinde anlamlı olarak daha fazla iken (p<0,001), kullanılan toplam İV antibiyotik sayısı ise üniversite hastanesinde daha azdı, aradaki fark anlamlı değildi (p=0,06).Hastalara kullanılan antibiyotik guruplarına baktığımızda penisilin grubu (p<0,001), makrolid grubu (p<0,001) ve penisilin ve makrolid grubu ikili olarak üniversite hastanesinde daha fazla hastada kullanılmıştı (p=0,002). Sefalosporin grubu ve kinolon grubu antibiyotikler devlet hastanesinde daha fazla kullanılmıştı (p<0,001). Her iki merkezde karbapenem grubu antibiyotik kullanılan hasta sayısı açısından anlamlı bir fark yoktu (p=0,66).İnhaler kortikosteroid devlet hastanesinde daha fazla hastada kullanılmıştı (p<0,001). Nebülizer formdaki salbutamol kullanımı üniversite hastanesinde daha fazla (p<0,001) iken, nebülizer formdaki salbutamol+ ipratropium bromür kombinasyonunu ise devlet hastanesinde daha fazla hastada kullanmıştı (p<0,001). İntravenöz teofilin, devlet hastanesinde daha fazla hastada kullanılmıştı (p=0,01). Solunum fonksiyon testi ve arteriyel kan gazı analizi üniversite hastanesinde anlamlı olarak daha fazla bakılmıştı (sırası ile p<0,001, p <0,001).Radyolojik tetkiklerden akciğer grafisi üniversite hastanesinde daha fazla oranda çekilmişti (p=0,02). Akciğer tomografisi çekilme oranı ise benzer idi (p=0,4).Yatış süreleri, ortalama yatış süresi ve 11 gün üzeri yatış süresi olarak ikiye ayrıldı. Üniversite hastanesi ve devlet hastanesi arasında 11 gün ve üzeri yatan hasta sayısı ve hastaların ortalama yatış süreleri arasında anlamlı fark yoktu (p=0,26). Maliyet analizinde ise toplam maliyet devlet hastanesinde fazla idi (p<0,001). Günlük maliyet kişi başı benzer idi. (p=0,07). İlaç dışı maliyet üniversite hastanesinde anlamlı olarak fazla idi (p=0,02). Toplam ilaç maliyeti ve günlük ilaç maliyeti devlet hastanesinde daha fazla idi ve aradaki fark istatistiksel olarak belirgin anlamlı idi (p<0,001). Sonuç: KOAH'a bağlı maliyetleri azaltmak için literatürde pek çok öneri bulunmaktadır. Bu öneriler, telemedicine, hasta eğitimi, farmakolojik bazı öneriler, pulmoner rehabilitasyon gibi yöntemlerdir. Bunların yanında, hastane yatış maliyeti, maliyetin önemli bir kısmını oluşturduğundan, rehberlere uygun şekilde tedaviye yaklaşımın hastane yatış maliyetini azaltacağını düşünmekteyiz.Anahtar kelimeler: Hastaneye yatış, KOAH, maliyet Introduction and purpose: Chronic Obstructive Pulmonary Disease (COPD) is an important mortality and morbidity reason and brings serious burdens to the economies of countries. This economical burden stems both from direct and indirect costs. Direct costs appear due to the expenses made to diagnose, treat, prevent and rehabilitate the disease. On the other hand, indirect costs appear due to labor loss. Generally direct costs are responsible for two-thirds of the total costs. The most important part of the direct costs is the hospitalization process. Studies that deal with the costs stemming directly or indirectly from COPD are very few in our country. Our purpose is to analyze the costs of the patients who are diagnosed as having the COPD and who are being treated in two different hospitals and study the treatment approaches towards COPD patients.Tools and method: 104 patients who were being treated in Kahramanmaraş Sütçü İmam University Faculty of Medicine Hospital because of COPD; and 102 patients who were being treated in Kahramanmaraş Necip Fazıl State Hospital because of COPD, 206 patients in total, were included in the study. The total medicine and other costs, daily expenditures and daily medication expenses of both patient groups were calculated and compared in the light of the data obtained from the registration system of the hospitals. Findings: 79 (76%) of the 104 patients in Kahramanmaraş Sütçü İmam University Faculty of Medicine Hospital were men, and 25 (24%) were women. The average age was 66,6. And 79 (77,7%) of the 102 patients in Kahramanmaraş Necip Fazıl State Hospital were men, 23 (22,3%) were women, and the average age was 70,6. There were no differences in terms of gender between the groups. The average age was higher in the state hospital (p=0,01).When the comorbities are considered, the cardiac comorbity and the patient rates with hyper-tension were meaningfully higher in university hospital (p<0.001). The number of the DM patients was similar (p=0,49). The number of the patients who received nebulizer treatment (p=0,02) in university hospital and the total number of the nebulizer medication used was higher in state hospital (p<0,001). The number of the patients for whom intravenous medication was used and the number of the total IV medication used was higher in state hospital (p<0,001). The number of the patients for whom intramuscular medication was used was similar; however, the total number of the IM medication used was higher in university hospital (p<0,001). The number of the oral antibiotics used was meaningfully higher in university hospital (p<0,001); however, the total number of the IV antibiotics used was less in university hospital, the difference between was not meaningful (p=0,06).When the antibiotic groups used for patients were considered, it became clear that the penicillin group (p<0,001), macrolid group (p<0,001), and the penicillin and macrolid group as a dual group were used more in patients in university hospital. The cephalosporin and quinolon group antibiotics were used more in state hospitals (p<0,001). There was not meaningful differences in terms of patients who used carbapenem group antibiotics in both centers (p=0,66).Inhaler corticosteroid was used in more patients in state hospital (p<0,001). The use of salbutamol in nebulizer form was more in university hospital (p<0,001) while salbutamol+ ipratropium bromur combination in nebulizer form was used in more patients in state hospital (p<0,001). Intravenous teobhilin was used in more patients in state hospital (p=0,01). Inhalation function test arterial blood gas analysis was meaningfully dealt with more in university hospital (respectively p<0,001, p <0,001).Chest radiography which is one of the radiological tests was applied more in university hospital (p=0,02). Pulmonary tomography application rate was similar (p=0,4).Hospitalization durations were classified as 'average hospitalization duration' and 'hospitalization duration over 11 days'. There was not a meaningful difference between the number of patients with 'hospitalization duration over 11 days and over' and the 'average hospitalization duration' (p=0,26). In cost analysis, the total cost was more in state hospital (p<0,001). Daily cost per capita was similar (p=0,07). Costs other than medication was meaningfully more in university hospital (p=0,02). Total medication costs and daily medication costs were more in state hospital and the difference between was statistically and distinctively meaningful (p<0,001). Result: There are many suggestions to reduce the costs related with COPD in the literature. These suggestions are telemedicine, patient training, pharmacologic suggestions, pulmonary rehabilitation and other similar methods. Furthermore, we suppose that, since hospitalization costs pose a great deal of the total costs, an approach that is in accordance with the guidelines will reduce the hospitalization costs.Key words: Hospitalization, COPD, cost.
Collections