Psikotik özellik gösteren ve göstermeyen bipolar affektif bozukluk hastalarının polisomnografik özelliklerinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Psikotik Bipolar Bozukluk (PBB) ile Non-Psikotik Bipolar Bozukluk (NPBB) arasında hastalığın şiddeti, nüksetmesi, tedavisi, kronikleşmesi, morfometrik ölçümler ve bilişsel işlevsellik açısından önemli farklar bulunduğu yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Bazı çalışmalarda bu iki grubun hastalığın farklı biyolojik alt tipleri olabileceği hipotezi öne sürülmüştür. Bu çalışmanın amacı, bu hipotez temelinde PBB ve NPBB gruplarının uyku profillerinin, uyku anketleri ve polisomnografi ile belirlenmesi, biyolojik bir belirteç olan uykunun, bu iki alt grubun ayırt edilmesinde kullanılabilirliğinin test edilmesidir. Bununla birlikte hasta grubumuzu; erken başlangıçlı olma, atak sıklığı, mevsimsel özellik gösterme, intihar girişiminde bulunma, aile öyküsü olma, Duygudurum Düzenleyici (DD) kullanma, Antipsikotik (AP) kullanma açısından da gruplaştırarak, bu grupların uyku özelliklerini de araştırma fırsatı oluşturduk.Çalışmanın yönteminde; hasta kaydı ve hikayelerinde geçmiş ataklarında sanrı ve varsanı bulunan hastalar PBB grubuna alınmıştır. PBB grubuna giren 14 hasta cinsiyet olarak eşleştirilmiş NPBB grubuna giren 14 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. NPBB grubu kontrol grubu olarak değerlendirilmiştir. Uyku kaydından önce hastaların sosyodemografik verilerini incelemek için Sosyodemografik Bilgi Formu, hastaların uyku özelliklerini değerlendirmek için Epworth Uykululuk Skalası ile Pitsburg Uyku Kalitesi İndeksi (PUKİ) verilmiş ve daha sonra uyku laboratuvarında 1 gece yatırılarak Polisomnografi (PSG) yapılmıştır.Çalışmamızda sonuç olarak PBB ve NPBB gruplar arasında sosyodemografik veriler, klinik özellikler ve uyku profile açısından anlamlı farklılıklar bulunmamıştır ancak anlamlı olmasa da bazı farklılıklar mevcuttu. PBB grubunda NPBB grubuna göre, anlamlı olmasa da hastalık başlangıç yaşı daha küçük, yüksekokul mezunu ve bir işte çalışan hasta oranı daha az idi. Uyku profillerine bakıldığında, her iki grupta da aralarında anlamlı fark olmaksızın PUKİ puanları 5'in üzerinde, PSG'de N1 oranı azalmış, N3 oranı artmış, REM latansı uzamış, REM yüzdesi azalmış, Apne/Hipoaone İndeksi (AHİ) 5'in üzerinde idi.Alt grupların uyku profilleri değerlendirildiğinde hızlı döngülü hastalar uykuya daha meyilli ancak uyku kaliteleri iyi değildi. Çalışmamızda az sayıda hızlı döngülü hastanın olması ve grupların yaş, cinsiyet, ilaç kullanımı gibi çeşitli değişkenlerce eşleştirilmemiş olması nedeniyle, bu konuda yapılacak daha ileri çalışmalara ihtiyaç vardır. Aile öyküsü olanların, N1 yüzdeleri ve AHİ puanları aile öyküsü olmayanlara göre anlamlı ölçüde daha düşük idi. Bu sonuç, genetik yüklülük, biyolojik bir belirteç olan uykuyu etkilemektedir şeklinde yorumlandı. AHİ'lerinin daha düşük olması bu grubun ilaç yan etkilerinden daha az etkilendiğini düşünüdürmektedir. Bu konunun aydınlatılması için ileride yapılacak çalışmalara ihtiyaç vardır.DD kullananların kullanmayanlara göre gündüz uykululuğu artmış, gece uyku etkinliği daha iyi, REM latansı daha kısa, ancak aynı zamanda AHİ değerleri anlamlı oranda artmış idi. Bu sonuçlar, DD'ler muhtemelen kilo aldırıcı etkilerine bağlı olarak Obstuktif Uyku Apne Sendromuna (OUAS) yatkınlığı artırmakta, bu da gündüz uykululuğuna yol açmakta, aynı zamanda uyku yapısını düzenleyici etkilerine bağlı olarak REM latansını ve uyku etkinliğini düzeltmekteler şeklinde yorumlandı.PBB ve NPBB gruplarının benzer uyku profilleri göstermesi, DD ilaçların uyku üzerinde düzenleyici etkileri uyku özelliklerinin tespit edilmesini zorlaştırmaktadır şeklinde yorumlandı. Significant differences such as severity of the disease, relapse, treatment, chronicity, morphometric measurements and cognitive functioning has been reported in studies between the Psychotic Bipolar Disorder (PBD) with Non-Psychotic Bipolar Disorder (NPBD). Some studies have suggested the hypothesis that these two groups may have different biological subtypes of the disease. The purpose of this study, determine the sleep profiles of PBD and NPBD groups by using sleep questionnaire and polysomnography on based this hypothesis and testing the usability of sleep is a biological indicator distinguishing these two subgroups. However, have created the opportunity to study sleep characteristics of sub-groups early onset, demonstrate a seasonal property, have family history, suicide attemp, use Mood Stabilizers (MS) and Antipsychotics (AP).The study method; patients with delusions and hallucinations in patient records and the story of previous episodes were taken the PBD group. 14 patiens gender-matched with 14 patiens in the PBD group, were included the NPBD group. NPBD group were evaluated as control group. Sociodemographic Information Form for examine the demografic data of patients, Epworth Sleepiness Scale and Pittsburgh Sleep Quality (PSQI) to assess the characteristics of the patients sleep, were given and then hosptalized one night in the sleep laboratory and made Polysomnography (PSG).Consequently there was no significant differences between PBD and NPBD groups in sociodemographic variables, clinical characteristics and sleep profile but there were some differences. The PBD group age at onset younger and college graduates and employees patients rates were less according to NPBD group, although not statistically significant. Looking at the sleep profile, without a significant difference existed in both groups PSQI scores over 5, decreased N1 ratio, increased N3 rate, REM latency is prolonged, the percentage of REM decreased, Apnea/Hypopnea Index (AHI) was above 5 on PSG.When sleep patterns are analyzed of the sub-groups, rapid cycling patients more prone to sleep, but sleep quality was not good. In our study few patients have rapid cycling and because it is not matched by the variety of the variables, such as age, gender, drug use further studies are needed to be done on this issue.Those with a family history N1 percent and AHI scores was significantly lower than those without a family history. This result interpreted as genetic features affects the sleep that was a biological indicator. Compared with those who use MS increased daytime sleepiness, better night sleep efficiency, shorter REM latency, but also AHI values were significantly increased. This results was interpreted as MS probably increases susceptibility to Obstructive Sleep Apnea Syndrome (OSAS) due to the effects of weight gain, therefore leads to daytime sleepiness also depending on the structure of sleep regulating effect improves REM latency and sleep efficiency.PBD and NPBD groups show similar profiles of sleep was interpreted as MS drugs regulatory effects on sleep makes it difficult to identify sleep structure.
Collections