İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı`na başvurmuş hastalarda servikal vertebra anomalilerinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmamızda servikal vertebralarda görülen anomali türleri ve sıklıkları ile, füzyon anomalilerinin ortodontik maloklüzyonlarla olan ilişkisini incelemek amaçlanmıştır. 1903 olgu arasında ön-arka yönde ve dik yönde iskeletsel maloklüzyon gösteren hastalar füzyon anomalisi görülme ve servikal vertebra anomalisi görülmeme durumuna göre 30'ar olgudan oluşan toplam 12 alt gruba ayrılmış ve kranioservikal, servikohorizontal, kraniovertikal açıları ile servikal kurvatür açısı ve kranial kaide açısı ölçümleri yapılmıştır. Sınıf I, Sınıf II ve Sınıf III maloklüzyonu olan ve dengeli, High-Angle ve Low-Angle maloklüzyon gösteren, aynı zamanda füzyon görülen ve servikal vertebra anomalisi görülmeyen gruplar birbirleri arasında ve sonrasında servikal vertebra anomalisi görülmeyen Sınıf I ve servikal vertebra anomalisi görülmeyen dengeli gelişim gösteren olgulardan oluşan iki kontrol grubu ile sırasıyla karşılaştırılmıştır. Sıklık değerlendirmesi sonucunda en sık görülen servikal vertebra anomalilerinin füzyon anomalileri olduğu, bunun da sıklıkla C2-C3 vertebralar arasında meydana geldiği görülmüştür İstatistiksel değerlendirme sonucunda Sınıf II olgularda servikal vertebra anomalisi görülme oranının Sınıf III olgulardan, Sınıf III olgularda servikal vertebra anomalisi görülme oranının Sınıf I olgulardan anlamlı derecede yüksek olduğu görülmüştür. Dik yönde yapılan incelemede ise Low Angle olgularda servikal vertebra anomalisi meydana gelme sıklığının dengeli ve High-Angle olgulara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha az olduğu görülürken, dengeli ve High-Angle olgular arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark görülmemiştir. Cinsiyetler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmazken, küçük yaş gruplarında daha fazla servikal vertebra anomalisi görülmüştür. Servikal kurvatürün incelenmesinde füzyon anomalisi görülen Sınıf I ve Sınıf II olgularda servikohorizontal ve servikal kurvatür açı değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı derecede artış tespit edilmiştir. Sınıf III olgularda ise servikal kurvatür açı değerinin 0'ye yaklaştığı belirlenmiştir. Kontrol grubu olan Sınıf I servikal vertebra anomalisi görülmeyen olgular ile yapılan karşılaştırmada ise; servikohorizontal açılar ve servikal kurvatür açısında anlamlı bir değişim görülmezken, Sınıf II olgularda kraniovertikal açılarda artış, kranioservikal açılarda azalma ve Sınıf III olgularda ise sadece kraniovertikal açılarda artış tespit edilmiştir. Dik yöndeki incelemede ise High-Angle olgularda füzyon anomalisi varlığında serviko-horizontal açılarda ve servikal kurvatür açısında artma görülürken, High-Angle olguların dengeli bireylerden oluşan kontrol grubuyla karşılaştırılmasında aynı açılarda önemli bir değişiklik görülmemiştir. Sonuç olarak; ön-arka yönde ve dik yöndeki ortodontik maloklüzyonlar ile servikal vertebra anomalilerinden özellikle C2-C3 füzyonu arasında direkt olarak ilişki olduğunu söyleyecek önemli bir bulguya rastlanmamıştır. The purpose of this study was to evaluate the rates and types of abnormalities seen in cervical vertebrae and to determine the relationship between fusion anomalies and orthodontic malocclusions. 1903 cases showing sagittal and vertical skeletal malocclusion were divided into 12 subgroups, 30 patients in each according to the presence or absence of fusion anomaly. Craniocervical, cervicohorizontal, craniovertical angles, cervical curvature and cranial base angles were measured in each patient. Class I, II and III malocclusion groups, hyperdivergent, normodivergent and hypodivergent groups, also groups having presence of fusion and not having absence of cervical vertebrae anomaly were compared to each other. All groups were compared to two control groups consisting of normodivergent group without cervical vertebrae anomalies and Class I malocclusion without cervical vertebrae anomaly. The results of this study showed that the prevalance of cervical vertebrae anomalies were fusion anomalies and these anomalies are mostly between C2 and C3 vertebraes. The statistical evaluation showed that cervical vertebrae anomalies are seen more in Class II cases than Class III cases, and more in Class III cases than Class I cases significantly. Vertical examinations revealed that cervival vertebrae anomalies show statistically little differences in low angle cases than high angle and normodivergent cases. There is no statistically significant differences according to gender but younger patients showed more cervical vertebrae anomalies. Examination of cervical curvature revealed that cervicohorizontal and cervical curvature angles increased significantly in Class I and Class II cases with fusion anomalies. In Class III cases the cervical curvature angle approached to 0. Comparison between the control group with Class I and absence of cervical vertebrae anomaly and Class II cases showed no statistically significant differences in cervicohorizontal and cervical curvature angles, but in Class II cases craniovertical angles were increased, craniocervical angles were decreased. Class III cases showed statistically significant differences only in craniovertical angles as an increase. Vertical analysis indicated that high angle cases with fusion anomaly have higher cervicohorizontal and cervical curvature angle values, when compared to high angle and normodivergent control group, the same angles showed no statisticallty significant differences. As a result, there is no direct relationship between sagittal and vertical orthodontic malocclusions and cervical vertebrae anomalies, especially C2-C3 fusion.
Collections