Kalp-damar sistemi hastalığı nedeniyle kumadin kullanan olgularda CYP2C9 ve VKORC1 gen polimorfizminin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kalp-damar sistemi hastalıklarından korunmada ve bu hastalıkların tedavisinde kumadin yaygın olarak kullanılan bir antikoagülandır. Kanama komplikasyonlarının önlenmesinde kumadin dozunun ayarlanması önem taşımaktadır. Kalp-damar sistemi hastalıklarında kullanılan kumadin için uygun doz aralığının belirlenmesinde INR (international normalized ratio) ölçümlerinden yararlanılmaktadır. INR değerinin terapötik doz aralığının dışında olmasının çeşitli komplikasyonlara neden olduğu bilinmektedir. Kumadin dozu ayarlanmasında çeşitli bireysel faktörlerin etkili olduğu bilinmekle beraber yapılan çeşitli araştırmalarla da CYP2C9 ve VKORC1 gen polimorfizmlerinin kumadin dozu ayarlanmasında etkili olduğu ortaya konmuştur. Çalışmada kalp-damar sistemi hastalıkları nedeniyle kumadin kullanan olgularda CYP2C9 ve VKORC1 gen polimorfizmlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda çalışmanın araştırma grubunu Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne başvuran kalp-damar sistemi hastalığı nedeniyle kumadin kullanan 19 birey (13 kadın, 6 erkek) ve kumadin kullanmayan 19 birey (13 kadın, 6 erkek) oluşturmaktadır. Araştırmada 38 bireyden alınan örnekler ile PCR yöntemi esas alınarak CYP2C9*2, CYP2C9*3 ve VKORC1 gen polimorfizmleri belirlenmiştir. Elde edilen verilerin analizi SPSS 22.0 programı ile analiz edilerek analiz sonuçları p<0,05 anlamlılık seviyesinde değerlendirilmiştir. Çalışma bulguları incelendiğinde deney grubu ve kontrol grubunda yer alan bireylerin tamamının CYP2C9*2 varyantını wild tip olarak taşıdıkları, CYP2C9*3 varyantını deney grubu wild tip ( % 63,2), heterozigot (% 31,6), homozigot (% 5,2) olarak taşırken kontrol grubunun wild tip (% 94,7) ve heterozigot (% 5,3) olarak taşıdıkları görülmüştür. VKORC1 varyantını deney grubu wild tip ( % 31,6), heterozigot (% 42,1), homozigot (% 26,3) olarak taşırken kontrol grubu wild tip (% 31,6) ve heterozigot (% 68,4) olarak taşımaktadır. Çalışmada deney grubu ve kontrol grubu CYP2C9*3 ve VKORC1 gen polimorfizmleri açısından anlamlı farklılık olduğu görülmüştür. Deney grubu ve kontrol grubu INR değeri ve PT zamanı arasında anlamlı farklılık olduğu sonucuna ulaşılırken deney grubu CYP2C9*3 ve VKORC1 gen polimorfizmleri ile INR düzeyi, PT zamanı ve kumadin dozu arasında anlamlı ilişki bulunamamıştır. Kumadin kullanan bireylerde INR düzeyi ve PT zamanı ile kumadin dozu arasındaki ilişkinin ise anlamlı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçların kalp-damar sistemi rahatsızlığı ile kumadin kullanan bireylerde kumadin dozu ayarlanmasında fayda sağlayacağı düşünülmektedir. Çalışmanın gerçekleştirildiği konu üzerine gerçekleştirilecek çalışmalarda kumadin kullanan birey sayısının daha fazla tutularak çalışma gerçekleştirilmesine ihtiyaç vardır.Anahtar Kelimeler: CYP2C9, Gen polimorfizmi, Kalp-damar sistemi hastalığı, Kumadin, VKORC1 Coumadin is a widely used anticoagulant for the prevention and treatment of cardiovascular system diseases. It is important to determine the dose of coumadin to prevent bleeding complications. INR (international normalized ratio) measurements are used to determine the appropriate dose range in cardiovascular system diseases. It is known that because the INR is outside the therapeutic dose range, thromboembolic events and bleeding complications occur.Although various individual factors are known to be effective in coumadin dose adjustment, various studies have put forward that CYP2C9 and VKORC1 gene polymorphisms are also effective in coumadin dose adjustment.The aim of this study is to investigate CYP2C9 and VKORC1 gene polymorphisms in coumadin patients due to the cardiovascular system diseases. For this purpose, the study group consist of 19 individuals (13 females, 6 males) using coumadin for cardiovascular system disease and 19 individuals (13 females, 6 males) non using coumadin who applied to Kahramanmaraş Sütçü İmam University, Faculty of Medicine. In this study, CYP2C9*2, CYP2C9*3 and VKORC1 gene polymorphisms were determined by using PCR method and samples taken from 38 individuals. The data were analyzed with SPSS 22.0 program and the results were evaluated at p <0,05 significance level. When the study findings were examined, it was observed that all individuals in the experimental and control groups carried the CYP2C9*2 variant as wild type, and while CYP2C9*3 variant of the experimental group carried as wild type (% 63,2), heterozygous (% 31,6), homozygous (% 5,2), the control group carried the wild type (% 94,7) and heterozygous (% 5,3). While VKORC1 variant was carried as wild type (%31,6), heterozygous (%42.1), homozygous (%26,3), control group was wild type (%31,6) and heterozygous (%68,4). In the study, it was found out that there was a significant difference in terms of CYP2C9*3 and VKORC1 gene polymorphisms in experimental and control groups. It was concluded that there was a significant difference between INR value and PT time in experimental group and control group, but no significant relationship was found between CYP2C9*3 and VKORC1 gene polymorphisms and INR level PT time in experimental group. It was stated that there was a significant relationship between INR level and PT time and level dose in coumadin users. It is thought that the results obtained from the study may be beneficial in the adjustment of coumadin dose in patients using coumadin with cardiovascular system disorders. In the studies to be carried out on this subject, there is a need to carry out studies by increasing the number of individuals using coumadin.Keywords: CYP2C9, Gene polymorphism, Cardiovascular system disease, Coumadin, VKORC1
Collections