Malatya Yeşilyurt Sağlık Ocağı bölgesinde 40 yaş ve üzeri nüfusta diabetes mellitus prevalansı ve bazı risk faktörlerinin saptanması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
BOLUM VII ÖZET Diabet, gerek bu hastalığa yakalananların sayısının çok olması, gerekse hastalıktan ve etkilerinden korunulabilir olması bakımından önemli bir halk sağlığı sorunudur. Bu araştırma, 1995 Aralık - 1996 Mart tarihleri arasında, Yeşilyurt ilçesi'nde yaşayan 40 yaş ve üzeri nüfusda diabetes mellitus prevalansı ve risk faktörlerini saptamak amacıyla yapılmıştır. Örneklem alınmaksızın evrenin tümüne ulaşılmaya çalışılmıştır. % 81 katılım oranı ile 618'i (% 50.8) kadın, 599'u (% 49.2) erkek olmak üzere 1217 kişi araştırma kapsamına alınmıştır. Araştırma kapsamına alınanların, glukometre ile AKŞ'ne bakılmış, AKŞ sınır değerde bulunanlara 75 gr glukozla OGTT yapılmıştır. NDDG tanı kriterleri kullanılarak kişilere, `Normal`, `Diabet` ya da `BGT` tanısı koyulmuştur. Önceden diabet tanısı almış olanlar, diabetli olarak kabul edilmiştir. Araştırmaya katılanların, boy ve kiloları ölçülerek BKİ'ne göre şişmanlık durumu, bel ve kalça çevreleri ölçülerek bel/kalça oranına göre abdominal şişmanlık durumu, kan basınçları üç kez ölçülerek WHO'un önerdiği şekilde hipertansiyon durumu saptanmıştır. Ayrıca kişilere, bazı sosyodemografık özellikleri, diabetin risk faktörlerini ve diabetle ilgili semptomları içeren sorulardan oluşan bir anket formu uygulanmıştır. 111Araştırma kapsamına giren 40 yaş ve üzeri nüfusta, diabet prevalansı % 11.2 olarak belirlenmiştir. Prevalans, kadınlarda % 13.6, erkeklerde % 8.7 olarak saptanmıştır. 40-49 yaş grubunda prevalans % 3.7 iken 50 yaş ve üzerinde pevalansta bir artış saptanmıştır. 70 yaş ve üzerindekilerin % 16. 5 'inde diabet tespit edilmiştir. Araştırmada BGT toplam prevalansı % 5.5, kadınlarda % 5.2, erkeklerde % 5.8 olarak belirlenmiştir. Araştırma kapsamına girenlerin % 68. 1 'inde, diabetin önemli risk faktörlerinden olan, şişmanlık saptanmıştır. Şişman olanlarda diabet prevalansı % 13.6, şişman olmayanlarda % 5.9 olarak belirlenmiştir. Diabetlilerin ise % 83.1 'i şişmandır. Kronik hastalıklar için bir risk faktörü olarak düşünülen abdominal şişmanlığı olanların % 12.6'sında, olmayanların % 10.1 'inde diabet saptanmıştır. Ancak bu fark anlamlı bulunmamıştır. Araştırma kapsamına girenlerin % 19'unun birinci derece yakınlarında diabet hikayesi belirlenmiştir. Ailesinde diabet hikayesi olanların % 25'inde, olmayanların % 7.9'unda diabet saptanmıştır. Diabet prevalansı, ortaokul ve üzerinde bir eğitim alanlarda % 6 saptanırken, daha az eğitimi olanlarda veya okur yazar olmayanlarda daha yüksek oranlarda saptanmıştır. Farklı gelir grupları arasında, diabet prevalansı yönünden istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Günlük fiziksel aktivitesinin az olduğunu söyleyenlerin beşte birinde (% 20.4) diabet tespit edilmiştir. Aktivitelerinin orta düzeyde olduğunu söyleyenlerde diabet prevalansı % 9.9, çok olduğunu söyleyenlerde % 6.4 bulunmuştur. Diabet yönünden fizik aktivite düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıştır. Diabet prevalansı, 12fiziksel aktivitesi çok olanlarda, az ya da orta düzeyde olanlardan daha düşük düzeyde tespit edilmiştir. Meslek gruplarına göre bakıldığında diabet prevalansı, en fazla ev kadınlarında (% 14.1), en az çiftçilerde (% 1.4) saptanmıştır. Diğer meslek grupları arasında diabet yönünden benzer dağılım vardır. Araştırma kapsamına girenlerin yandan çoğu (% 54.4) genellikle `sakin` bir kişilik yapısına sahip olduğunu, % 45.6'sı ise genellikle `sinirli, heyecanlı, gergin` olduğunu belirtmişlerdir. `Sinirli, heyecanlı, gergin` olduğunu belirtenlerde diabet prevalansı % 15.9, genellikle sakin olduğunu belirtenlerde % 7. 3 'dür. Sinirli, heyecanlı, gergin olduğunu söyleyenlerde diabet, anlamlı olarak daha yüksektir. Araştırma kapsamına girenlerin yaklaşık üçte birinde (% 34.3) hipertansiyon saptanmıştır. Hipertansiyonu olanlarda diabet prevalansı % 14.1, olmayanlarda % 9.6'dır. Hipertansiyonu olanlarda diabet, anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur. Ayrıca, diabet tespit edilenlerin % 43.4'ü hipertansiftir. Araştırmada daha önceden bir doktor tarafından tanı konmuş kalp hastalığı olduğunu söyleyenlerin yaklaşık dötte birinde (% 23.9), kalp hastalığı olmadığını söyleyenlerin ise % 9.3'ünde diabet tespit edilmiştir. Araştırma kapsamına girenlerde sigara veya alkol içenlerle içmeyenler arasında, diabet yönünden bir fark bulunmamıştır. Diabet yönünden aralarında anlamlı fark bulunan bazı risk faktörlerinin, diabet üzerindeki birlikte etkilerini ölçmek amacıyla `Backward Stepwise Lojistik Regresyon` analizi uygulanmıştır. Bu analiz sonucunda, ailede diabet hikayesi olmasının (OR= 4.44), 60 yaş ve üzerinde olmanın (OR= 2.52), fiziksel aktivitenin düşük olmasının (OR= 2.52), şişman olmanın (OR= 2.47), sinirli, gergin bir kişiliğe sahip olmanın (OR= 2.57) diabet 113üzerinde önemli etkileri olduğu saptanmıştır, cinsiyetin kadın olmasının, ortaokul ve üzeri bir eğitime sahip olmanın ve hipertansiyon olmasının, diabet üzerinde sekonder etkili olabileceği kanaatine varılmıştır. Diabet tanısı yönünden, araştırma kapsamındakilerin % 83.3'ü normal, % 8.5'i önceden diabet tanısı almış olan eski diabetliler, % 2.6'sı bu araştırmada yeni tanı konmuş olan yeni diabetliler, % 5.5'i Bozuk Glukoz Tolerans'lı olarak belirlenmiştir. Diabetlilerin çoğunluğu (%76.5), önceden tanı almıştır. Yaş gruplarına göre Açlık Kan Şekeri ortalamaları arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır. Bu araştırma ile diabet'li oldukları saptanan 136 kişinin çoğu (% 61.8) kadın, % 3 8. 2 'si erkektir. Diabetliler en fazla 60-69 yaş grubunda yoğunlaşmışlardır. Eski Diabetlilerin çoğunluğu (% 59.6), 5 yıldan daha az süredir tanı almış, tedavi olarak da büyük bir kesimi (% 75.9) oral antidiabetik kullanmaktadırlar. Diabet tanısı alıp, hiç bir tedavi yöntemi uygulamayan ise az bir kesimdir (%1.9). Araştırma kapsamındaki diabetlilerde en fazla görülen semptom poliüri (%71.3), en az rastlanan semptom polifajidir (% 21.3). Bu sonuçlar ışığında, önemli bir sağlık sorunu olan diabet' in tanımlanması, risk faktörlerinin belirlenmesi konusunda farklı bölgelerde araştırmalar yapılması, diabet oluşumunu hızlandıran çevresel faktörler (şişmanlık, fizik aktivite azlığı ve diyet) ve diabetin tanınması konusunda programlar yapılması; bu amaçla halka, sağlık personeline ve okullarda öğrencilere eğitim verilmesi önerilmiştir. 114
Collections