Koroziv özofagus yanıklarında Caffeic Acid Phenethyl Esther ve Epidermal Growth Factor`ün darlık oluşumu üzerine etkilerinin deneysel olarak araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Koroziv madde alımı sonucu gerçekleşen özofagus yanıkları endüstriyel çağın insan hayatına olumsuz etkilerinden biridir. Gelişmiş ülkelerde özellikle 1970'li yıllardan itibaren ticari ürünlere getirilen kısıtlamalar sonucu insidans belirgin olarak düşmüştür. Ülkemizde ise koroziv madde alımına bağlı özofagus yanıklarına özellikle çocuklarda sık rastlanmaktadır. Yanık sonrası ortaya çıkan özofagus stenozunun tedavisi hem uzun sürmekte, hem de elde edilen sonuçlar çok başarılı görünmemektedir. Deneysel çalışmamızda ratlarda koroziv özofagus yanığı oluşturarak; antioksidan, antimitotik ve antiinflamatuar özellikleri bulunan propolis ekstraktı CAPE ve yara iyileşmesinin yanısıra özofagus üzerindeki koruyucu ve iyileştirici etkisi gösterilmiş olan EGF'nin darlık oluşumu üzerine etkilerini araştırdık. Wistar albino ratlar ile yapılan çalışmada denekler Kontrol (K grubu, n=20), Sham (S grubu, n=16), CAPE (C grubu, n=20) ve EGF (E grubu, n=20) olmak üzere dört gruba ayrıldı. Gruplara ayrılan bu ratlar, yine kendi aralarında 5 ve 28 günlük çalışma için iki eşit sayıda hayvandan oluşan alt gruba ayrıldı ( K5, n=10; K28,n=10; S5, n=8; S28, n=8; C5, n=10; C28, n=10; E5, n=10; E28, n=10). Gehanno ve Guedon tarafından tarif edilen ve daha sonra Liu tarafından modifiye edilen yöntem kullanılarak kontrol, CAPE ve EGF gruplarında %50 NaOH ile 90 sn süre ile koroziv yanık oluşturuldu. Sham grubundaki ratlara ise 75sham operasyon yapıldı. Yanık oluşturulduktan 24 saat sonra CAPE 10 (j.g/kg/gün ve EGF 15ug/kg/gün miktarda subkütanöz injeksiyonlarla günde tek doz uygulanmaya başlandı. Çalışmanın beşinci gününde K5, S5, C5 ve E5 gruplarındaki ratlar sakrifıye edilerek yanık oluşturulan özofagus segmentleri transverse kesitler halinde çıkarıldı. Çalışmanın 27. gününde K28, S28, C28 ve E28 grubunda ratlara kontrastlı özofagogram çekildi. Yirmisekizinci günde de sakrifıye edilerek yanık özofagus segmentleri çıkarıldı. Çalışmaya katılan 5 ve 28 günlük radardan elde edilen tüm doku örnekleri ikiye ayrıldıktan sonra biyokimyasal yöntemlerle doku hidroksiprolin düzeyleri* ve histopatolojik olarak stenoz indeksleri değerlendirildi. Deney sonunda 28 günlük çalışma gruplarındaki tüm hayvanların vücut ağırlıklarında artış olduğu görüldü (PO.05). Vücut ağırlığındaki artış oranı S28, C28, E28 ve K28 gruplarında sırasıyla %30, %23, %22 ve %14 olarak gerçekleşti. Sham, CAPE ve EGF gruplarındaki artış, kontrol grubu ile karşılaştırıldığında aradaki farklar istatistiksel olarak anlamlıydı (P<0.05). Çekilen özofagogram sonuçlarına göre; kontrol grubundaki ratlarda yanık oluşturulan segmentte belirgin stenoz ve proksimal dilatasyon gözlenmesine karşılık, CAPE ve EGF verilen gruplarda hafif stenoz gelişmesine rağmen, kontrast maddenin mideye pasajı takıntısızdı ve bu gruplardaki ratlarda proksimal dilatasyon gözlenmedi. Histopatolojik değerlendirme sonucuna göre; sakrifiye edilen ratlann özofagus lümen çapları ve özofagus duvar kalınlıkları ölçülerek elde edilen stenoz indeksleri açısından sham, CAPE ve EGF grupları ile kontrol grubu arasındaki farklar istatistiksel olarak anlamlıydı (P<0.05). Özofagus dokusunda ölçülen İKİKOMAOTASVON MEMOS 76hidroksiprolin düzeyine göre kontrol grubunun seviyeleri 28 günlük sham, CAPE ve EGF gruplarına göre anlamlı şekilde yüksek bulundu (P<0.05). Sonuç olarak, ratlarda deneysel koroziv özofagus yanığı sonrası akut fazda kullanılan CAPE ve EGF'nin özofagus üzerinde koruyucu etkisi olduğu ve darlık gelişimini anlamlı şekilde azalttığı gösterilmiştir. Sonuçların onaylanması için, CAPE ve EGF'nin özofagus üzerindeki etkilerinin ileri deneysel ve klinik çalışmalarla desteklenmesi gerekmektedir.
Collections