Süleyman Sırrı Efendi`nin (Ermenekli) fıkha dair eserlerinin tahlili: İbadet bahisleri bağlamında
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada Osmanlı'nın son dönem âlimlerinden Beyazıt dersiâmı ve Mektebe-i Hukûk muallimi Ermenekli Süleyman Sırrı Efendi'nin hayatı, eserleri ve ibadet bahisleri bağlamında fıkhî düşüncesi tesbit edilmeye çalışılmıştır. Tez üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Süleyman Sırrı Efendi'nin hayatı ve eserleri incelenip tanıtımları yapılmıştır. Süleyman Sırrı Efendi'nin çok yönlü, velüd ve aktif bir ilim adamı olduğu müşâhede edilmiştir. İkinci bölümde Sırrı Efendi'nin fıkha dair eserleri incelenmiştir. Sırrı Efendi'nin Hanefî fıkıh metinlerine âşina olduğu gözlemlenmiştir. Özellikle Mecelle'ye olan hayranlığı sebebiyle el-Hidâye ve el-Eşbâh ve'n-Nezâir adlı eserlere yaptığı şerhlerde ki usûl kurallarını ve külli kaideleri kullanmaktaki mehâreti dikkat çekmektedir.Üçüncü bölümde Sırrı Efendi'nin fıkıh anlayışı tesbit edilmeye çalışılmıştır. Sırrı Efendi'nin müteşeddid denilebilecek seviye de Hanefî fakîhi olduğuna ve İmâm-ı Âzam'a olan ittibâsına şâhid olunmuştur. Hanefî fıkıh ve usûl metinlerine aşina olduğu ve bunun sonucu olarakta fıkhın furûu ve usûl meselelerine vâkıf olduğu müşâhede edilmiştir. Sırrı Efendi sahip olduğu bu ilmî birikimi talebeler yetiştirerek ve yaşadığı dönemin sorunlarına çözümler bulmak amacıyla geceli gündüzlü çalışıp eserler telîf ederek sonraki nesillere bırakmıştır. This work focuses on determining his judicial thought based on the life, work, and worship of Süleyman Sırrı of Ermenek who is one of the last scholars of the Ottoman Empire and also a law teacher at the law school (Mektebe-i Hukûk) and secondary in classes open to the public. This thesis consist of three main topics. In the first part the life and work of Süleyman Sırrı is analysed and defined. This part shows that he is a versatile, pious and productive scholar. The second part analyses his works on Islamic jurisdiction. It shows that he is well familiar with hanafi texts on law. His mastery use of methodical and universal terms in his explanations to tAl Hidaya and Al Asbah va An Nazair shows his admiration to Mecelle. The third part tries to define Sırrı's understanding of jurisdiction. It can be seen that he is a a proponent Hanafi scholar with a strong bound to Abu Hanîfâ. Based on his familiarity with Hanafi jurisdictions and text it is clear that in consequence he is also familiar with Usul al fiqh and furu al fiqh. With his knowledge, Master Sırrı worked day and night until his last days teaching students and finding solutions for the problems of his time and compiled his works which he then left for the generations after him.
Collections