Koledok taşlı olgularda endoskopik sfinkterotomi sonrası koledok çapındaki değişimlerin ultrasonografi ile değerlendirilmesi

Abstract

ÖZET Koledok taşlarının tanısında en çok kullanılan ve güvenilir görüntüleme yöntemlerinden biride ultrasonografidir. Bu çalışmada taşa bağlı tıkanma ikteri gelişen koledok dilatasyonlu 46 hastada endoskopik sfmkteretomi (ES) öncesi ve sonrası ultrasonografi (USG) ile koledok çapındaki değişimler izlendi. ES ve taş ekstraksiyonundan bir hafta sonra ölçülen koledok çaplarında anlamlı düşme vardı (p<0.001). Olguların %87'sinde ES sonrası yapılan ultrasonografik değerlendirmede koledok çapında izlenen azalmanın büyük ölçüde ilk 24 saat sonunda ortaya çıktığı izlenmektedir. Endoskopik tedavi öncesi US ile koledok çapı ortalama 13,70±3,00 (10-21) mm saptanırken, tedaviden 24 saat sonra koledok çapı 9,13±2,90 (4,2-18) mm olarak bulundu. ES sonrası koledok çapında yeterli gerileme saptanamayan 6 (%13) olguda ise rezidü taşların olduğu izlendi. 34

EVALUATION OF COMMON BILE DUCT DIAMETERS ON ULTRASONOGRAPHY AFTER ENDOSCOPIC SPHINCTEROTOMY IN CASES WITH CHOLEDOCOLİTHİAZİS ABSTRACT One of the most reliable imaging techniques frequently used in diagnosis of choledochal stones is ultrasonography. In this study, changes in diameter of choledoch were determined on ultrasonography before and after endoscopic sphincterotomy in 46 patients with dilated choledoch and obstructive icterus due to stone. There was a significant decrease in diameter of choledoch measured one week after endoscopic sphincterotomy and extraction of stone (p<0.001), which was observed in the first 24 hours of endoscopic sphincterotomy in 87% of cases. The mean diameter of choledoch was 13. 70+3. 00mm (10-21mm) on ultrasonography performed before endoscopic treatment and 9.13±2.90mm (4.2-1 8mm) on ultrasonography performed 24 hours after endoscopic treatment. Following endoscopic sphincterotomy, six patients (13%), found not to have an adequate decrease in the diameter of choledoch, were observed to have residual stones. 35