6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu uyarınca temerrüt sonrası haklar
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu (`TİTRK`) 1 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girmiş ve 1447 sayılı Ticari İşletme Rehni Kanunu'nu ilga etmiştir. Teslimsiz taşınır rehnini yaygınlaştırmak suretiyle özellikle küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin finansman ihtiyacını çözme amacı taşıyan Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu, bu amacı gerçekleştirmek için rehne konu olabilecek varlıklar ve rehin sözleşmesine taraf olabilecek kimseler bakımından teslimsiz taşınır rehninin uygulama alanını oldukça genişletecek düzenlemeler içermektedir. Münferit taşınır varlıkların teslimsiz ve Taşınır Rehni Siciline tescil suretiyle rehnini düzenleyen Kanun'a, uygulamada yaygın bir yöntem olarak başvurulabilmesi için şüphesiz ki rehinli alacaklının alacağını tahsil edeceğine olan inancının yüksek olması gerekir. Borçlunun borcunu süresinde ifa etmemesi halinde, rehin hakkının rehin alacaklısına verdiği temel yetki, rehinli varlığın cebri icra yoluyla sattırılması ve satıştan elde edilen gelirle rehin alacaklısının alacağını tahsil etmesidir. Cebri icra yoluyla satışın her zaman için etkili ve uygun bir yöntem olarak kabul edilebileceği söylenemez. TİTRK ile rehinli alacaklıya, rehinli taşınır varlıktan en yüksek değerin elde edilebilmesi imkânı tanıyan alternatif temerrüt sonrası haklar tanınmıştır. Rehinli alacaklının borçlunun temerrüdü üzerine alacağını tahsil edebilmek adına TİTRK kapsamında sahip olduğu temerrüt sonrası haklar, rehinli varlığın mülkiyetinin devrini talep, mülkiyeti ve zilyetliği devredilemeyen rehinli taşınır varlıklar bakımından kiralama veya lisanslama hakkı tesisi, alacağın varlık yönetim şirketlerine temliki ve genel hükümler uyarınca takip imkânıdır. Çalışmamızın konusunu TİTRK ile rehinli alacaklıya tanınan temerrüt sonrası hakların maddi hukuk bakımından incelenmesi oluşturmaktadır. İnceleme planımız uyarınca Birinci Bölüm'de TİTRK'nin uygulama alanı ticari işlem ölçüsü, rehin sözleşmesinin tarafları ve rehne konu olabilecek varlıklar üzerinden ortaya konmaya çalışılacaktır. Bu tespitleri takiben temerrüt kavramı incelenecek ve TİTRK uyarınca rehinli alacaklıya tanınan temerrüt sonrası haklar konusuna giriş yapılacaktır. İkinci Bölüm'de TİTRK kapsamında rehinli varlığın devri sonucunu doğuran temerrüt sonrası haklardan mülkiyetin devrini talep hakkı ve genel hükümler uyarınca takip imkânı incelenecektir. Üçüncü Bölüm'de rehinli varlığın devri sonucunu doğurmayan temerrüt sonrası haklardan kiralama ve lisanslama hakkı ve alacağın varlık yönetim şirketlerine devri incelenecektir. Çalışmamızın son bölümü olan Dördüncü Bölüm'de ise TİTRK uyarınca tesis edilen rehin hakkının sona ermesi konusu üzerinde durulacaktır. Law on Pledge over Movable Assets in Commercial Transactions numbered 6750 (`Law numbered 6750`) has entered into force on 1 January 2017 and repealed the Law on Commercial Enterprise Pledge numbered 1447. Law on Pledge over Movable Assets in Commercial Transactions has the aim of meeting the financial needs of small and medium sized enterprises by extending the registered pledges' scope of application. In order to realize such aim, Law numbered 6750 contains dispositions extending the scope of application of registered pledges in terms of parties to a pledge contract and assets being the subject of a pledge. In order to ensure the frequent application of the Law numbered 6750 setting forth the registered pledges over movables, secured creditors should have a belief for the successful collection of their receivables. Under general principles of the pledge law, in case debtors do not perform their obligations on time, the unique possibility that pledge right grants to the secured creditor is the sale of the pledged asset through compulsory enforcement and collecting the receivable from the sales revenue. However sale through the compulsory enforcement may not always be deemed as an effective and reasonable method. With the Law numbered 6750, secured creditors are granted alternative post default rights enabling to obtain the highest value possible from the secured asset. Under the Law numbered 6750, upon the default of a debtor, a secured creditor may request the ownership transfer of the pledged asset, establish a licence or lease relation on the pledged asset which are not able to be the subject of ownership or possession transfers due to their nature, transfer its receivable to an asset management company or conduct enforcement proceedings in accordance with the general dispositions. The subject of our study is the examination of the post default rights granted to secured creditors under Law numbered 6750 in terms of material law. In accordance with our plan, in the Section I, the scope of application of the Law numbered 6750 in terms of commercial transactions criterion, parties to a pledge contract and assets which may be a subject of pledge contracts is explained. Following such introductive explanations, the notion of default is examined and brief introduction of the post default rights of secured creditors is made. In Section II, transfer of ownership and conducting enforcement proceedings in accordance with the general dispositions, post default rights leading to the transfer of ownership on the pledged assets, are examined in detail. In Section III, licence/lease right and transfer of receivable to an asset management company, post default rights not leading to the transfer of the ownership of pledged asset, are analysed. Section IV, the final section of our study, deals with the termination of pledge rights established under the Law numbered 6750.
Collections