Sekülerleşmenin teolojik ve siyasal temelleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmamız sekülerleşme sürecinde dinin oynadığı rolü inceler. Geleneksel sekülerleşme yorumlarının aksine tezimiz, dini sekülerleşmeden etkilenen pasif bir aktör olarak değil, sekülerleşme sürecine katkıda bulunan aktif bir aktör olarak değerlendirir. Sekülerleşme, Avrupa tarihine ait bir süreç olarak, Kıta'nın kültür dünyasına ait aktörlerin rol oynadığı bir fenomendir. Din, çalışmamızda bu aktörlerden bir tanesi olarak değerlendirilmiştir. Bunu yaparken tezimiz ilk bölümünde Seküler, Sekülerizm, Sekülerleşme ve Sekülarizasyon kavramları arasında bir ayrıma gitmek suretiyle, kavramsal bir analiz sunar. İkinci bölümde, sekülerleşme hakkında öne sürülmüş tezlerden çalışmamızı ilgilendiren bazıları işlenmiştir. Sekülerleşme sosyal bilimlerin en dikkat çeken ve en fazla işlenmiş konularından birisi olduğu için konu hakkında ortaya konulmuş çok sayıda teori vardır. Ancak tezimiz bir teori bibliyografyası olmadığı için zikretmediğimiz pek çok önemli teori vardır. Üçüncü bölümde sekülarizasyon ile sekülerleşme ilişkisine değinilmiştir. Dördüncü bölümde ise Hıristiyanlık dininin Katolik yorumu üzerinden sekülerleşmeyi doğuran amiller analiz edilmeye çalışılmıştır. Söz konusu amiller Katolisizm'in inanç esasları ve Katolik Kilisesi'nin inananlarına önerdiği din tatbikatıdır. Savımız, Katolisizm içinde sekülerleşmeyi doğuran bir nüvenin var olduğu ve bu nüvenin çeşitli faktörler ile bir araya gelerek sekülerleşme sürecini doğurduğudur. Söz konusu nüveyi ortaya koyarken Batı Hıristiyanlığı'nın nasıl bir Tanrı tasavvuruna sahip olduğu, Tanrı-dünya ilişkisine nasıl baktığı; ortaya koyduğu insan resminin nasıl olduğu gibi soruların cevaplanmasına gayret edildi. Tezimizin literature sağladığı en önemli katkılardan birisi seküler kavramlara yönelik ortaya koyduğu analiz ve sekülerleşme ile sekülarizasyon kavramları arasında yaptığı ayırımdır. Böyle bir ayrımın aktüel Türkçe literatürde yapılmamış olması, çalışmamızın katkısını önemli kılmaktadır. Laiklik kavramına çalışmamızda yer verilmemiştir. In this work, European secularization process was treated with an authentic perspective. Religion is rated as a passive variable in most theories of secularization nevertheless, in this thesis, religion is treated as an active element. Secularization is part of the political and cultural evolution of European history and the catholic version of christianity has played a crucial role in this process both theologically and politically. Therefore, this work tries to analyze the potential of the Catholicism, that has served the secularization process. In the first chapter we have defined the terms: secular, secularisation, selurasim. In the second chapter, we discussed secularization. In the third chapter, we presented a historical description of the development of the term secularization. Fourth chapter is our main chapter. In this chapter we have discussed Catholic Christianity with two aspects. The first aspect is the belief of the Catholics. The second aspect is the institutionalized practice of Catholicism. Both aspects bear a core to secularization and this core has grown in a process of development and evolution; has been part of the secularization process. With this assertion, we want to prove that religion actively participated in the process of secularization, so it was not a passive actor that was negatively influenced by secularization but an active participant. The peculiarity and originality of our thesis lies in the fact that there is no clear distinction between secularization (säkularisierung) and secularization of church property (säkularisation) in Turkish literature. With this work we want to bring a useful service to Turkish literature.
Collections