Aurasız migren hastalarında atak döneminde ve ataklar arasında duyusal kapılamanın P50 potansiyeli ile değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
7.ÖZETMigren; genetik olarak yatkın bireylerde, aralıklarla gelen veya bazensabit olabilen, genellikle tek taraflı yerleşim gösteren, zonklayıcı özellikte,kişinin günlük yaşam aktivitelerini engelleyecek derecede ve başın hareketleriile artan baş ağrılarıdır. Ağrı sırasında bulantı ve kusma olabilir. Hastalar ışıkve ses gibi çevreden gelen uyarılardan rahatsız olabilirler. Bugüne kadaryapılan sayısız çalışmaya rağmen migren etyopatogenezini tek bir teoriyleaçıklamak hala mümkün değildir. Migren etyopatogenezinin aydınlatmasında,objektif laboratuar metodlarının belirlenmesine yönelik elektrofizyolojikçalışmalar yapılmıştır.Duysal kapılama gereksiz uyaranlarının filtrelenmesinde sinir sistemitarafından önemsiz olarak değerlendirilen uyaranların seçilip atılabilmesindeve uyaran fazlalığının ortaya çıkarabileceği karmaşadan beyninkorunabilmesinde temel fizyolojik mekanizmadır. Duyusal kapılama,tekrarlayan işitsel uyaranlar sonrasında, işitsel uyarılmış potansiyelinamplitüdündeki değişikliklerin gözlemlendiği, P50 supresyon oranı gibideğerlerle ölçülebilir. Duyusal kapılamayı değerlendirmede en sık kullanılanelektrofizyolojik test ise P50 testidir.Migren patogenezinin aydınlatılmasına yönelik çalışmalarda üzerindeen çok durulan beyin sapı nukleusları ve nörotransmitterlerin aynı zamandaduyusal kapılamanın oluşumunda da önemli yer tuttuğu, bunun da P 50kapılama oranı ile değerlendirilerek migren patogenezi ve tedavisinde yenigörüşler ortaya koyabileceğini düşünerek bu çalışmayı yaptık.34Çalışma Şubat 2005- Mart 2006 tarihleri arasında nönü ÜniversitesiNöroloji Kliniği nörofizyoloji laboratuarında yapıldı. Çalışmaya, denek grubuolarak Uluslararası Başağrısı Derneği'nin 1998 yılı migren tanı kriterlerine göreaurasız migren tanısı konulan 17 aurasız migren hastası ve 18 sağlıklı gönüllükontrol grubu olarak alındı.Denek grubunda; atak sırasında ve interiktal dönemde P50 kayıtlamasıyapıldı. Deneklerin atak ve interiktal dönemleri P50 kapılama oranları arasındaistatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamakla beraber interiktal dönemde P50kapılama oranı daha düşük bulundu.Deneklerin atak ve interiktal dönemleri ile kontrol grubu P50 kapılamaoranları arasında azalma saptandı. Bu azalma istatistiksel olarak anlamlı bulundu(p<0.05) (Tablo 3). Bu fark S1 amplitüdün denek grubunda kontrol grubuna göreistatistiksel olarak anlamlı düşüşüne bağlandı (p<0.05).Bu çalışma, migren hastalarının atak ve ataklar arası dönemlerinde duyualkapılamada azalma olduğunu, bununda hem duyusal kapılamada hemde migrenhastalarında ortak bazı beyin sapı nükleusu patolojilerini yada nörotransimiterdüzeyindeki anormalliklerin var olabileceğini düşündürdü.35 8. SUMMARYMigraine is increased headaches related to the movements of head in geneticallypredisposed persons, which comes periodically or sometimes constantly, generallyshows ünilateral settlement and throb character, and can also hinder daily lifeactivities.During the headaches, nausea and vomit can occur. Patients can disturbedfrom environmental stimulants such as ligth and voices. Despite many studies up todate, it is stil impossible to explain the etiopathogenesis of migraine with one uniquetheory.In the classification of etiopathogenesis of migraine, electrophysologic studieswhich aimed to determine the objective laboratory methods were done.Sensory gaiting is the basic physologic mechanism in the filtration ofunnecessary stimulants, in selecting and throwingthe stimulants evaluated unimportantbye the nervous system, and in protecting the brain from the chaos that may cause fromstimulant excess. Sensory gaiting, after the repeated auditory stimulants, can bemeasured by the values such as P50 suppression ratios,observedin the alternations ofamplitude of auditory stimulated potential.The most freguently usedelectrophysioglogical test used for evaluating sensory gaiting is the P50 test.Brainstem nucleuses and neurotransmitters that are mostly emphasized instudies, aiming to clarify migraine pathogenesis, are also paramount in the formation ofsensory gaiting.Thus,it was assumed by the researcher that the evaluationof brainstemnucleuses and neurotransmitters by P50 gaiting ratio would yield a new approachinmigraine pathogenesis and its treatment.The research was carried on the neuro-physiology laboratories of NeurologyClinic at nönü University between the period of February 2005 and March 2006.Thesubjects of the treatment group (n=17) were diagnoseds migraine patiens without aura36according to the criteria defined by the International Headache Assosciation in1998.The control group was composed of healthy volunteers(n=18).In the treatment group, P50 values were recorded during the attcaks andinterictally phase.Althought there was no significant difference between the P50 gaitingratios during the attacks, and the interictally phase of the subjects in the treatmentgroup, P50 gaiting ratio was found to be lower during interictally phase.Therefore, the P50 gaiting ratios of the subjects of the treatment group duringthe attacks and interictally phase were found to be lower than those of the subjects inthe control group.This decrease was found to be significant (p<0.5) .The difference wasthought to be related to significant decrease of S1 amplitude in the treatment groupsubjects (p<0.5) comparing to the control group subjects.According to the findings of the research, it can interpreted that there would bedecrease in sensory gaiting of migraine patients during the attacaks and periods betweenthe attacks. So, it would be assumed that there would be some similar brainstemnucleuses pathologies both in sensory gaiting and migraine patients or someabnormalities would exist at neurotransmitter levels.37
Collections